Bu yıl Ağustos ayında Büyükada Rum Yetimhanesi’nde bir hareketlilik izleniyor. Ellerinde ölçüm ve belgeleme cihazları olan uzmanlar, yıkıldı yıkılacak durumdaki bu büyük ahşap yapı üzerinde çalışıyorlar.
19 Haziran’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, çalışma arkadaşlarıyla Büyükada’yı ziyaret etmişti. Amaç, ulaşım araçlarının hizmete alınmasıydı. Aynı gün Büyükada Rum Yetimhanesi de ziyaret edildi. Ardından Büyükada Anadolu Kulübü’nde İmamoğlu başkanlığındaki İBB Heyeti, Adalar Belediye Başkanı ve çalışma arkadaşlarıyla bir araya geldi. Dışa kapalı toplantıda, Adalar’da yapılacak çalışmalar ve yürütülen projeler üzerine sunumlar, değerlendirmeler, bilgilendirmeler yapıldı. Bunlardan biri de Büyükada Rum Yetimhanesi gibi Adalar’ın sembol kültür varlıklarının korunması için yapılacak çalışmalardı.
İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı, sorumluluğu üstlenecek, bir İBB iştiraki olan BİMTAŞ da yapının rölöve ve restitüsyon projeleri için de kullanılabilecek olan dijital belgeleme çalışmalarına başlayacaktı.
Yapının büyük ve kimi bölümlerinin ise yıkılma tehlikesi nedeniyle girilmesinde güçlükler nedeniyle belgelemede lazer tarama ve drone gibi uzaktan algılama metotlarının kullanımı tercih edildi.
Çalışmaların bugünlerde tamamlanması bekleniyor.
(Bu konuda ayrıntılı bilgi için buraya tıklayınız.)
Büyükada Rum Yetimhanesi hakkında
Büyükada’nın kuzeydeki Manastır Tepesi’nde yer alan Rum Yetimhanesi’nin mimarı Alexandry Vallaury olarak bilinmektedir. Bina otel olarak yapılmış ancak açılamamış, yapılan düzenlemeler sonucu 1903-1964 yılları arasında Rum Yetimhanesi olarak kullanılmıştır.
Ahşap karkas sistemde inşa edilmiş olan yapı, 23.000 m2 lik bir bahçenin içinde yaklaşık 3000m2 oturuma sahiptir. Yapı ana ve yan bölümler olmak üzere üç kısımdan oluşur. Yan bölümler 6, ana bölüm ise 5 katlıdır. Bu özellikleriyle ahşap karkas yapı sistemine sahip çok katlı tarihi bir yapı olarak döneminin mimarisinde önemli bir yer teşkil etmektedir. Büyük ölçeğinin dışında yapı sade bir karakterdir. Birbiri üzerine tekrarlanan çıkmalar ile cepheye hareketlilik kazandırılmıştır. Binanın tiyatro salonu olarak tasarlanmış bölümünde iç mekanı ahşap süslemelerle kaplıdır.
Yapı günümüzde oldukça harap durumdadır. Atmosfer koşulları ahşap yapıyı çatıdan itibaren kötü etkilemiş, strüktürel ve malzeme nitelikleri açısından yoğun bozulmalar meydana gelmiştir.