Cuma, 05 Nisan 2019 17:21

Adalı'dan: 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından: Düşüşün başlangıcı mı?

Ögeyi değerlendirin
(1 Oylayın)

 

31 Mart seçimleri tamamlandı. Tüm ülkede ve özellikle büyük kentlerde nefes nefese geçen bir yarış yaşandı.

Partiler değil, bloklar yarıştı. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı diye adlandırılan, bir bölümü anlaşmalı, bir bölümü stratejik desteklerle oluşan bu ittifak sayesinde, zaten uzun süredir neredeyse tam ortadan ikiye bölünmüş görünümü veren Türkiye toplumunun yerel seçimlerde de benzer tutumu göstereceği biliniyordu.

Her seçim sonrasında, kim kazandı, kim kaybetti sorusunu sormak adettendir.

Gerçi, her parti, kazandığını ya da en azından kaybetmediğini gösterecek açıklamalar, sayılar bulup ortaya koyar. Bu seçimde de öyle oldu ama yine gizlenemeyecek sonuçlar ortaya çıktı.

Seçimin kaybedeni AKP

Anketlerin de uzun süredir işaret ettiği gibi, seçimin kaybedeni AKP oldu. MHP ile oluşturduğu blok sayesinde bu kaybın, toplam oy oranında sandıklara yansımadığı gibi bir sonuç çıksa da, gerçeğin öyle olmadığı anlaşılıyor. Zaten İstanbul, Ankara başta olmak üzere büyükşehirlerde belediye başkanlığını kaybetmiş olması, kaybın ne denli büyük olduğunu gösteriyor.

Sadece belediye başkanlığı değil, sayı ve oran olarak da, hem Cumhur ittifakını oluşturan iki partinin ve daha da çok iktidar partisi AKP’nin Türkiye genelinde oylarını kaybettiği ve gerileme içinde olduğunu, yapılan ilk analizler de ortaya koyuyor.

İnternette yayınlanan Duvar gazetesinde çok iyi analiz yazıları yazmakta olan Kemal Can, ittifakın oy yitirmediği iddialarının yanlışlığının altını çiziyor ve diyor ki: “Beş yılda seçmen sayısının sabit olduğu varsayılsa bile Cumhur İttifakının oy oranı önce 57.3’ten(2014 yerel seçimler), 51.1’e (2018 Genel seçimleri), ardından da 48.3’e (2019 yerel seçimler) düşmüş, erime düzenli hale gelmiş. Oy sayısı olarak toplamda 1 Milyon 600 bin kayıpla beş yılda neredeyse yüzde 9 civarında gerileme yaşanmış. Bu tabloyu, iktidarın oylarını koruduğu, çok katı konsolidasyonu sürdürdüğü, hiçbir şeyin olmadığı şeklinde yorumlamak pek mümkün değil. Bu konudaki ısrar, kötü niyetten değilse, kötü ezberden olabilir.” Can, bu ezberi iktidar bloğu kadar, muhalefetin de taşıdığını, bu nedenle kazanımı bu noktada değil, kazanılan büyükşehirlerde aradığını ve öne çıkardığını söylüyor haklı olarak.

Can, %57.3’ten %48.3’e gerileme rakamını, yerel seçimlerde partilere verilen oyu gösteren İl genel seçimleri ve Belediye Meclisi Seçimlerindeki oylardan çıkarıyor. Çünkü diyor, başkanlık seçimlerinde insanlar partilere değil adaylara göre oy kullanıyor ve genellikle bu noktada iktidardaki parti avantajlı çıkıyor. Halbuki partilere verilen oyları karşılaştırmak için, genel seçimlerde milletvekili seçimleri için, yerelde de il genel meclisi ve belediye meclisleri için kullanılan oylara bakmak gerek.

Kamuoyu yoklamalarına dayanılarak, yerel seçime sayılı günler kala, %51-49 iktidar lehine olan kutuplaşmanın, ilk kez bu seçimlerde tersine döneceği açıklamaları yapılmıştı. 31 Mart seçimleri, bunu doğruladı. Hem de çok çarpıcı bir şekilde.

İstanbul ve Ankara başta, büyük şehirlerin önemli bölümünü kaybeden AKP’nin, moral olarak da büyük kayıpta olduğu ve düşüşünü bundan sonra hızlandıracağı yorumları da ağırlık kazanıyor.

Önümüzdeki günler hareketli geçeceğe benziyor.

Hayırlısı...

 

Son değişiklik Cumartesi, 06 Nisan 2019 16:31
Yorum yapmak için oturum açın