Kardeşim Haldun 1974 yılında Ankara Fen Lisesi’ni bitirdi, ODTÜ EE Bölümü’ne girdi, 1976 yılı yazında Almanya'da bir yaz stajı yeri buldu. Varan otobüsü ile Viyana'ya gitti. Sonra trenle Almanya'daki fabrikaya ulaştı. Orda 2 ay staj yaptı. Staj yaparken çok değişik ülkelerden gelmiş yaşıt üniversite öğrencileri ile arkadaş oldu.
Bunlardan bir tanesi Alman Otto, kendisine ait İspanyol gitarı Haldun'a hediye etti. Gitar 1964 yılında İspanya'da üretilmiş, içinde el yazısı ile, "Otto, 1964" yazıyordu.
Haldun staj bittikten sonra birkaç Alman şehrini dolaştı, buralarda geceleri Türk işçilerinin kaldığı yurtlarda (Heim) kaldı. Son kaldığı yerde tanıştığı bir kamyon şoförü vardı. Haldun gitarı ona verdi, "kamyonla İstanbul'a ulaşınca beni ara, gelir alırım" dedi.
Gitarı kamyoncunun İstanbul'a getireceğini pek beklemiyordu, ama bir gün kamyon şoförü evin kapısını çaldı, gitarı İstanbul Şen Sokak’taki eve kadar getirdi.
Gitar 1979 yılına kadar Ankara'da Haldun'un Paris Caddesi üzerindeki öğrenci evinde kaldı.
Haldun gitarı bana bırakıp ABD Ohio State Üniversitesi’ne EEE PHD eğitimine gitti.
Gitar biraz bozulmuştu, İzmir Caddesi Varan otobüs yazıhanesi yanındaki pasajda gitar tamircisi vardı. Oraya götürdüm. Gitar çok güzel, çok usta ellerde üretilmiş bir gitardı. Tamir edildi, cilalandı, telleri yenilendi. Bizim çocuklar büyüdüklerinde bu gitar ile gitar çalma eğitimleri aldılar.
Aydın gitar çalmaya devam etmedi, Mehmet piyano tercih etti.
Sonra ben gitarı bizimkilerin İstanbul Şen Sokak evine getirdim.
Amerika’da yaşayan yeğenlerim Alper ve Murat gitarı Gebze Eskihisar yaz evinde köfte partisinde bile gördüler, çaldılar, gitar ile beraber çekilmiş fotoğrafları var.
Gitarı alıp ABD'ye götürürler diye umdum ama olmadı, gitar burada İstanbul evinde kaldı. Daha sonra Alper keman, Murat çello eğitimi aldılar. Caddebostan Şen Sokak’tan Haldun Taner Sokağı’na taşınırken, gitarı yeni evde aşağı depoya koydum.
Bir akşamüstü annem Hadiye Hanım Caddebostan Bağdat Caddesi’nde yürüyormuş.
Gitar çalan bir yetenekli sokak çalgıcısı delikanlı görmüş. Durmuş dinlemiş.
"Evladım Sezen Aksu'dan Kaybolan Yıllar şarkısını bana çalabilir misin?", demiş.
Çaldığı şarkıları pek beğenmiş. "Bende bir eski gitar var, ister misin?" demiş.
Eve gelmişler, kapıcı depodan gitarı çıkarmış. Hadiye Hanım gitarı sokak çalgıcısı delikanlıya vermiş. "Al güle güle kullan", demiş.
Sokak şarkıcısı delikanlı sevinçle orijinal 1964 yılı İspanyol gitarı alıp gitmiş.
Zaman zaman sorardım kendime: Şimdi bu 50-senelik İspanyol gitar kim bilir nerede? Gitarı şimdi kim çalıyor? İyi olmuş, gitar çalan sokak çalgıcısı bir delikanlı Alman Otto'nun gitarını sahiplenmiş...
Dün Bağdat Caddesi’nde gitar çalan sokak çalgıcısı bir delikanlıya rastladım.
Otto'nun 1964 yılı gitarı onda mı? diye sordum.
"Galiba böyle bir şey oldu. Bende böyle 3 gitar var, eve dönünce bakayım", dedi.
Sonra bana Sezen Aksu'dan "kaybolan yıllar" şarkısını çaldı.
Caddebostan, 18-Şubat 2019