Cuma, 31 Mart 2017 16:13

Adalı Gezginler 2017 ilkbaharını Bolu’da karşıladı

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)
Adalı gezginlerden bir grup Gölcük'te Adalı gezginlerden bir grup Gölcük'te

termal otelimiz 280xTermal otelimiz25-26 Mart 2017 Adalı Gezginler İlkbaharı bu yıl ilkbaharın yakıştığı bir şehrimizde Bolu’da karşıladılar. Sabah Avrupa yakasındaki buluşma noktalarında toplanan gezginler Bostancı’da Ada’dan gelenler ve diğerleri ile birleşerek sabah saat 9.00’da yola çıktılar. 3 saatlik yolculuğun sonunda öğle saatlerinde Bolu’ya vardılar. Yöresel tatlardan oluşan öğle yemeği sonrası Bolçi çikolata imalathanesinden alışveriş yapıp termal otelimize yerleştiler.

Bolu İli, 8,276 km² yüzölçümü ile Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde yer alır. İl arazisinin yaklaşık %18’ini tarım alanları oluşturmaktadır. Orman alanları ise %64’lük bir oran ile Türkiye ormanları içinde %2,55’lik paya sahiptir. Çayır ve meraların kapladığı alan yaklaşık %15’tir.

Bolu İl Merkezine göre; Dörtdivan, Yeniçağa ve Gerede İlçeleri doğuda, Mengen kuzeydoğuda, Göynük ve Mudurnu İlçeleri güneybatıda, Seben ve Kıbrıscık İlçeleri ise güneyde yer almaktadır. Bolu’nun, batısında Düzce ve Sakarya, güneybatısında Bilecik ve Eskişehir, güneyinde Ankara, doğusunda Çankırı, kuzeyinde Zonguldak ve kuzey doğusunda Karabük İlleri yer alır.

bolu 280xBoluİl topraklarının % 56’sını dağlar kaplamaktadır. İlin güneybatı-kuzeydoğu istikametinde Bolu Dağları; en yüksek yeri 1980 m. ile Çele Doruğu ve Abant Dağları (1748 m.), Gerede’nin kuzeyinde Arkot (1877 m.) ve Göl Dağları (1112 m.)’dır. En güneyde ilk iki sıradan daha yüksek olan ve genel olarak Köroğlu Dağları (en yüksek yeri 2499 m.) adı verilen volkanik dağlar uzanır. Bolu’nun güneyindeki uzantısı Seben Dağları 1854 m. Mudurnu civarında Ardıç Dağları 1443 m. Güneydeki Çal Tepesi ise 1640 m. yüksekliğindedir.

İl Yüzölçümünün % 8’ini kaplayan ovalar genel olarak batı-doğu istikametinde uzanırlar. 725 m. yükseltideki Bolu Ovası ve 1300 m. yükseltideki Gerede Ovaları en genişleridir. Diğer ovalar ise Yeniçağa Ovası, Mudurnu Ovası ve Göynük ilçesinin güneyinde Himmetoğlu Ovasıdır.

Bolu’da en önemli akarsular Büyüksu, Mengen Çayı, Aladağ Çayı, Mudurnu Çayı, Göynük Suyu, Çatak Suyu ve Gerede Çayıdır.

Yörede morfolojik yapının karmaşıklığı, akarsu sayısının çokluğu, yükselti farklılıkları ve eğimin fazlalığı gibi faktörler çok sayıda gölün oluşmasına neden olmuştur. Havzaların ve çanakların yüzölçümlerinin küçüklüğü göllerin de küçük alanlı olması sonucunu doğurmuştur. Abant Gölü, Yeniçağa, Çubuk, Sünnet, Yedigöller, Karagöl, Sülüklügöl, Karamurat en önemli göllerdir.

gol 280x
golcuk 280x
tarihi cami 280x
 

bolu valilik binasi meydan 280xBolu valilik binası - meydanBolu genellikle Batı Karadeniz ve Karadeniz iklim tiplerinin içinde yer almaktadır. Bunun yanında güneybatı bölümlerinde Marmara ve İç Anadolu iklim tipleri de görülmektedir. İl topraklarının %55’i ormanlarla kaplıdır. Karadere, Seben ve Aladağ Ormanları yurdumuzun en zengin ormanlarıdır. Hakim ağaç türleri kayın, gürgen, ıhlamur, dişbudak, meşe, kızılağaç, karaağaç, kavak, köknar ve sarıçamdır.

MÖ 1200’lü yıllarda bütün Hitit toprakları gibi Bolu da Friglerin elindeydi. MÖ 6. asırda Persler bölgeye hakim oldular. MÖ 336’da Büyük İskender Persleri yenerek Anadolu’nun birçok yeri gibi Bolu’yu da ele geçirdi. Yazılı belgeler, o dönemlerden kalan arkeolojik eserler ve tarih kaynaklarına göre, Trak göçleri sonunda Sakarya ve Filyos Nehri’nin yayı içine yerleşen halk “Bithyn” ismi ile anılıyordu. Bu yüzden Bolu’nun da içinde bulunduğu Kuzeybatı Anadolu’ya “Bithynia” denilmiştir. Bithynler tarafından Salonia Campus denilen Bolu Ovası ve çevresinin adı Romalılar tarafından “Claudio Polis” olarak değiştirilmiştir. Bolu isminin de “Polis”ten geldiği sanılmaktadır. 1071 Malazgirt zaferinden sonra batıya yayılan Türkmenler 3 yıl sonra Bolu’ya yerleştiler. Selçuklu Devleti’nin komutanları Artuk, Tutuk, Danişmend, Karateki ve Saltuk Beyler Süleyman Şah’ın emrinde İstanbul sınırına dayandılar. Bu akınlar sırasında Bolu, Horasanlı Aslahaddin tarafından fethedilmiştir.

termal otelin tarihi hamami 280xTermal otelin tarihi hamamıBolu yöresine Osmanlı akını ilk kez Osman Gazi tarafından başlatılmıştır. Bolu yöresinin tümüyle fethedilmesi ise Orhan Gazi döneminin ilk yıllarına (1324-1326) rastlar. Bir başka rivayete göre Osmanlılar zamanında bölgede, bol olarak Uluğ-Alim olması nedeniyle önceleri “Bol Uluğ”, zamanla yöre “Bolu” olarak isimlendirilmiştir. Çelebi Mehmet’in Osmanlı Devleti’nin birliğini sağlamasından sonra ise Bolu, düzenli bir yönetime kavuştu.

1324-1692 yılları arasında Bolu, 36 kazası olan bir sancak beyliği idi. XVI. Yüzyılda Bolu, ikinci derece Şehzade sancaklarından biri oldu. 2. Bayezid döneminde Şehzade Süleyman (Kanuni) buraya atandı. 1683-1792 yılları arasında Bolu, Voyvodalıkla yönetildi. II. Mahmut zamanında ise Mutasarrıflığa dönüştürüldü. (1811) Tanzimat sonrası Bolu; Kastamonu eyaletine bağlandı (1864). 1909 yılında ise tekrar Mutasarrıflığa dönüştürüldü.

Mondros Mütarekesi’nin yürürlüğe girmesi ve İzmir’in işgal edilmesinin ardından Bolu yöresinde ilk Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Gerede’de örgütlendi. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde yapılan milli mücadele dönemlerinin sonunda Bolu, 10 Ekim 1923’de Mutasarrıflık devrini tamamladı ve vilayet haline getirildi.

akmina maden suyu dogal kaynagi 280xAkmina maden suyu,doğal kaynağı (Fotoğraf Buket Besen)Akşam yemeğine kadar, termal kaplıcaları olan otelin çeşitli seçeneklerinden faydalanan gezginler İstanbul’un ve haftanın yorgunluğunu giderdiler. Akşam yemeği ve yemek sonrası kahve keyfi ile dost sohbetleri ile gece çabucak geçiverdi. Kimi gezginler 21-24 saatleri arasında açık olan tarihi hamamda sıcak, buhar ve şifalı suların keyfini çıkardılar.

Ertesi sabah doğa yürüyüşü, çevre gezintisi, bir kez daha kaplıca keyfinden sonra yola çıkan grubumuz doğa harikası Gölcük’te öğle yemeği, mis gibi çam havasında göl çevresinde yürüyüş, mükemmel doğa fotoğrafları çekmek gibi keyifli zamanlarda birlikte oldular

Akşamüstü Denizli benzeri Akkaya travertenlerini dolaştık. Buradan doğan Akmina tabii maden suyunu tattık. Güzel manzaranın keyfini çıkardık

İlkbaharı tam da kendine yakışan bir bölgede karşılayan Adalı Gezginler grubu olan bizler yeni gezilerde buluşmak üzere sözleşerek neşeli sohbetlerimizle İstanbul’un yolunu tuttuk.

 

akkaya travertenleri 840xAkkaya Travertenleri

Akkaya Travertenleri
 

 

 

Son değişiklik Cumartesi, 01 Nisan 2017 22:30
Yorum yapmak için oturum açın