12 Mart 2017’de İzmir’in Selçuk ilçesinde ülke genelinde katılımın olduğu okullar arası Kız Futsal Turnuvası’na katılan 125. Yıl Atatürk Ortaokulu Kız Futsal Yıldız Takımı, oynadıkları maçı kazanarak yarı finale yükseldi.
125. Yıl Atatürk Ortaokulu öğrencilerinin Futsal’da kazandığı başarı ile ilgili okulun Müdür Yardımcısı Nevber Yerlikaya, Okul Aile Birliği Başkanı Özlem Al, Futsal Kız Yıldız Takım oyuncuları ve Okul Müdürü Şükrü Yazıkoz ile söyleştik.
Adalar’a büyük bir başarıyla dönen, spor tarihine hem okulun, hem takımın, hem de Adalar’ın adını yazdıran futsal takımının kuruluş hikâyesini öğrenmek isteriz.
Nevber Yerlikaya:
Futsal takımının temeli geçen yıl beden eğitimi öğretmenimiz Bülent Şahut ve matematik öğretmeni Burcu Işık tarafından atıldı. Heybeliada Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi’nin spor salonunda öğretmenlerimizin hiçbir ücret talep etmeden gönüllü olarak bir dönem boyunca her cumartesi-pazar günü çalıştırdığı Kız Futsal Takımı ilk olarak 2017 öğretim yılının birinci döneminde İstanbul’da maçlara katılmaya başladılar.
39 ilçenin okulları arasında takımımızın İstanbul ikinciliği var. Okulumuzun ilk başarı bu değil elbette. Belirtmek isterim ki okulumuz TEOG birincisi de çıkardı. Geçen eğitim-öğretim sezonunun sonunda TÜBİTAK Proje şenliği yaptık Adalar’da. Okul olarak 37 proje ile katıldık biz bu şenliğe. Çocuklarımız ilk defa böyle bir projeye katıldıkları için hem güzel hem de farklıydı, motive ediciydi. Ada olarak da düşünüldüğünde ayrı bir tat, ayrı bir nefes oldu hem onlar için hem de okulumuz için.
Spor dalında neden futsal oyunu tercih edildi ya da seçildi?
Neden futsal? Futsal biliyorsunuz, salon futbolu. Kızlarımız bu spor dalını severek tercih ettiler. Futbol takımı kurulsaydı ilgi ve katılım daha az olacaktı. Birçok nedenden dolayı, ama futsala ilgi duydular ve bu dalın Adalar’da da duyulmasını sağladılar. İşin gerçeği çocukların ilgisini çekti bu dal. Bir de atletizmde adalı çocuklar çok başarılı. Bir de futbol futsal hep erkek oyunu olarak bakılıyordu, kız çocuklarımız bu önyargıyı da yıktılar. Ve kadınlar olarak her alanda biz de varız dediler.
Bu kadar kısa bir sürede bu başarı gerçekten takdire şayan. Futsal Kız Yıldız Takımının maç, müsabaka pratiği ne kadar?
Takımımız, İstanbul genelinde 19 müsabaka yaptı ve ardından finallere kaldı. Finallere giden yolda ilk maçımızı İzmir Selçuk’ta yaptık. Türkiye genelinde katılım oldu ve oradan maçı kazanarak döndük. Yani çeyrek finali geçtik, yarı finale kaldık. Yarı final ise 2-5 Nisan arasında Kahramanmaraş’ta yapılacak. Oradan da güzel bir netice alarak Türkiye finallerine kalacağımıza inanıyorum. Bu başarılı gençleri ileride milli takımda da göreceğimizi umut ediyorum.
Adamızda eğitim-öğretim gerçekten şu an güzel. Ama öğrenci sayımız az olduğu için adımız duyulmuyordu. 2014 öğretim döneminde okulumuz oryantiringde Türkiye birincisi oldu. Beden eğitimi öğretmeni yurtdışına gidince bir sonraki sezonda Türkiye ikincisi oldular. Sonrasında bu dal bırakıldı, futsal takımı kuruldu ve yine başarılıyız.
22 Mart’ta Kaymakamlık koşusu yapıldı. Okulumuz hem kızlarda, hem de erkeklerde iki birincilik kupası aldı.
Ben bir konuya daha değinmek istiyorum. Büyükşehir Belediyesi’nin “Pedal İstanbul” diye bir projesi var. Okul olarak biz de müracaat ettik. Bunun özü şu: Çocuklara Büyükşehir Belediyesi’nden bisikletler verilecek ve onlara zimmetlenecek. Üç yıl boyunca bu bisikletleri kullanacaklar. Okulda 190 öğrencimiz var. 8. sınıfları dahil etmedik çünkü mezun oluyorlar. Başvurumuz kabul edildi.
Burada zaten taşıt yok ama bisiklet kullanma alışkanlığı kazandırılacak. Bir de bizim okulumuz yokuşta. Bisiklet kullanımında risk var yol açısından. Ben de şöyle bir şey düşündüm: Öğrenciler, öğretmenler kafile olarak bisiklet turu yapmak. Bisikletler geldiğinde bunu hayata geçirmek istiyoruz.
Adada öğrenci olmanın avantajları olduğu muhakkak, dezavantaj olarak nelere dikkat çekmek istersiniz?
Adalı öğrencilerin yaşadıkları ortam dışında anakaradaki öğrencilere göre büyük bir avantajları ve olanakları var elbette. Mesela karşıda, anakarada bir öğrencinin bir müzik aleti çalmayı öğrenebilmesi için yüklü miktarda ücret ödemesi gerekir. Burada, adada halk eğitim öğretmenleri, kent konseyi bünyesindeki çalışma grupları gönüllülük temelinde, ücretsiz müzik aleti kullanmayı öğretiyorlar.
Yine okulumuzda tiyatro grubu var ve ilk oyunlarını da sergilediler. Bu yıl da sergiledikleri bir oyunu, yoğun okul temposu düşüşe geçtiğinde adalardaki diğer okullarda da sergilemek istiyoruz. Bu hem oyunu sergileyen çocukların okul dışına çıkmaları, topluluk karşısında oyunlarını sergilemeleri açısından önemli, hem de tüm öğrencilerin özgüvenlerini kazanmalarına hizmet edecek bir adım olması açısından önemli.
Dezavantaj olarak şunu belirtebilirim. Biliyorsunuz adalarda yaşam yavaş şehir modunda. Sessiz, sakin, doğayla uyumlu, komşuluk ve arkadaşlık ilişkileri gelişkin ve hemen herkes birbirini tanır. Bu adalar içi bir avantajken ada dışında dezavantaja dönüşebiliyor. Yani adadaki çocukların bir özgüven eksikliği var. Çocuklar anakaradan biraz daha soyutlanmış görüyorlar kendilerini. Adadan karşıya geçtiklerinde bir bocalama yaşıyorlar, bu ada özgünlüğünden yaşam şartlarından kaynaklı. Dediğim gibi adada sessiz, sakin, araçsız, büyük bir aile gibi yaşıyor olmanın etkisi büyük.
Okul olarak bu başarıların yanı sıra sorunlar da yaşanıyor kuşkusuz. En temel sorununuz nedir?
Ekonomik sorunlar en temel sorunlarımız.
Mesela Adalar Kaymakamı Sayın Hikmet Dengeşik’in bu konuda duyarlı olması adalar için bir şans. Örneğin devletin kız futsal takımımız için verdiği bütçe, onların otel parasını bile karşılamıyordu. Kaymakamın duyarlılığı ile sponsorlar bulundu. Bu yardımlar bir nebze de olsa bizi rahatlattı. Mesela Ada Fıçı Restoran sponsorluğuyla çocukların eşofman takımları alındı. Biz okul olarak velilerden bir lira bile almıyoruz. Okul Aile Birliği’nin yaptığı yemek vb. etkinliği ile ne kadar gelir elde ediliyorsa o kadar. Mesela takımın spor ayakkabılarını kent konseyinden Pınar Satıoğlu karşıladı.
Tabi burada velilerimize de görev düşüyor. Hepsini kastetmiyorum ama çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekiyor. Adadaki dostlarımızdan bizlere destek çıkmalarını istiyoruz. Güzel şeyler yaratmak için hemen her şey var, ekonomik yetersizlikler yüzünden çocuklarımızın başaramamaları bizi gerçekten üzüyor. Yani her şey var ama maddiyat yok, bu nedenle yapamıyoruz demek gerçekten çok üzücü. Sahiplenilmek istiyoruz. Bizleri çocuklarımızı sahiplensinler. Geleceğimiz bunlar...
Kent Konseyi bizden desteklerini hiç esirgemiyorlar, yine Belediye Başkan Yardımcısı eşim Mahmut Yerlikaya’yı da zikretmeden geçmeyeyim. Bir eğitimci olarak o da bizi çok destekliyor. Bu başarıların geleceğe taşınmasını istiyoruz. Adalılardan çocuklarımızı ve geleceği sahiplenmelerini istiyoruz.
Teşekkürler Nevber Hanım, biz de Adalı Dergisi olarak sesinizi sayfalarımızdan duyuruyor, çocuklarımıza finallerde başarılar diliyoruz.
Özlem Al:
125. Yıl Atatürk Ortaokulu’nun Okul Aile Birliği başkanıyım.
Bizim çocuklara katkımız asıl olarak maddi ve manevi yönüyledir. Onları tanıtma, manen destekleme, başarıya giden yollarını düzeltme gibi desteklerimiz var. Esas başarı çocukların ve verdikleri emeklerle öğretmenlerinin. Çocuklar takım olarak oyunlarına sarılıyor ve sonuç alıyorlar. İşte bu sonuçta bizim görevimiz onların yolunu düzlemek ve maneviyat vermek oluyor.
Bir de yanlış bir algıya değinmek istiyorum ben. Büyükada denince zenginlik, zenginler ve okulda zengin çocukları okuyor algısı var. Aslında böyle değil durum. Tam tersine adanın yoksul çocukları. Yani desteğe ihtiyaçları var. Mesela çocuklardan bazıları spor akademisine gitmek istiyor, desteğe ihtiyaçları var. Kazandıkları başarılarının tanıtımına ihtiyaçları var. Böyle olursa çok geniş kesimlere ulaşır başarıları ve çabaları.
Daha çok başarının daha çok teşvikten geçtiğine inanıyorum. Onları desteklemek, yönlendirmek, motive etmek gerek. Biz Aile Birliği olarak elimizden ne geliyorsa yapıyoruz, yapamaya çalışıyoruz. Neredeyse birinci evimiz okul, ikinci evimiz kendi evlerimiz oldu. İsteyerek ve severek yapıyoruz. Başarı olarak karşılık aldığımızda biz de daha büyük bir güçle koşturmaya devam ediyoruz. Çocuklarımızın da kendilerine özgüvenleri geliyor. Bu çocukların elinden tutulduğu müddetçe daha iyi noktalara ve derecelere geleceklerine inanıyorum.
Eğitim açısından bakarsak aslında özel okuldan daha iyi bir eğitim alıyor çocuklarımız. Toplam sayı 190 kişi. Sınıflarda neredeyse bire bir eğitim görülüyor gibi. Bu büyük bir avantaj ve şans. Maddi yetersizliğin çocukların önüne bir engel olarak çıkması bu anlamda çok üzücü gerçekten.
Okul Aile Birliği olarak biz de çok zorluklar yaşıyoruz. Velilerden aldığımız bir katkı yok, kendimiz kermes, yemek vb. ile ne topladıysak, bağışçıların katkıları ile dönüyor bu okul.
Bu kış çocuklarımız ısınma açısından sorun yaşadılar. Okul çok soğuktu, üşüdü çocuklarımız. Gelecek seneye kadar eğer okul yıkılmayacaksa ısınma sorunun çözülmesi için aile birliği olarak bu soruna el atacağız. Bu önemli çocuklar için.
Her şey insanlar için, herkesin duyarlı olmasını istiyorum. Önceliğimiz insanlar ve de çocuklar çocuklarımız olmalı. Bürokrasiden dolayı çocukların mağdur olmasına karşıyım. Yeni dönemde her şeyin birkaç adım daha iyi olmasını ümit ediyorum.
Ekonomik sorunlarımızı bir nebze olsun rahatlatmak için ikinci el pazarı açmaya çalışıyorum. Okul tepede olduğu için, okulda açtığımız ikinci el pazarı çok işlemedi. Şimdi aşağıda, iskele tarafında pazarı açmak istiyorum. Büyükşehir’e bağlı sahil caddesi. Dilekçe ile başvurdum, sonucu bekliyorum. (Buradan biz de mini bir duyuru yapalım. Okulun ikinci el pazarı için Özlem Al Hanım’a giysi vb. ulaştırabilirsiniz.)
Futsal Kız Yıldız Takımı oyuncuları:
Havva Mutlu: Bu takımda olmaktan, oynamaktan gurur duyuyorum. Kahramanmaraş’a gideceğiz 2 Nisan’da. Orada da maçı kazanarak finale çıkacağımız umudu ve inancını taşıyorum.
Berfin Berzem: Futbolu erkekler yapabilir diyorlardı. Biz de kızlar olarak bizim de yapabileceğimizi kanıtladık. Şimdi Kahramanmaraş’a gidiyoruz, çok mutluyuz.
Dilan Baysal: Kendimizi finalde görüyoruz.
Seda Yıldız: Onur verici bu takımda olmak. İkizim var, ikimiz de spor lisesine gitmek ve milli takıma seçilmek istiyoruz.
Büşra Korkmaz: Gurur duyuyorum bu takımda yer almaktan.
Nisa Bozkurt: Bu takımda olmaktan çok gurur duyuyorum, hedefimiz final. Ve yenmek, yenilmemek!
Aleyna Karadeniz: Bu takımda olduğum için gerçekten çok gurur duyuyorum. Finallere gidip kazanacağımızı umuyorum. Takımdaki arkadaşların emeğinin de karşılığını bulacağına inanıyorum. Spor lisesine gitmeyi hedefliyorum, umarım olur. Hepimize başarılar diliyorum.
Mina Kurt: Bu takımda olmaktan ve bu takımla oynamaktan gurur duyuyorum, umarım birinci oluruz.
Şükrü Yazıkoz:
125. Yıl Atatürk Ortaokulu Müdürüyüm. Vekaleten geldim buraya. Geldiğimizde kızlarımız bu spora aktif olarak başlamışlardı. Bize düşen onları doğru yönlendirmek oldu. Gayet yetenekliler, başarılılar. İki tanesini kısa bir süre sonra milli takımda göreceğimize inanıyoruz. Adalılara benim tavsiyem, bu sporcuların ellerini tutmaları. Çocukların bu yeteneklerinin kaybolmamasını sağlamalarıdır. Özellikle bu iki oyuncuyu adalılara emanet ediyoruz. Ve ileride biz buradan gittiğimizde adlarını duyacağız ve onlarla gururlanacağız.
Türkiye şampiyonalarına katılmak, hatta İstanbul’da ilk altıya girmek çok nadir olaylardır, çok zordur, kolay değildir. Çünkü İstanbul’da çok sayıda okul var, hele ki iki yüzü bulan ortaokul arasından bu takımın çıkması nadir olan şeylerdir. Bunu değerlendireceklerine inanıyorum.
İstanbul finallerinde, çeyrek finalde zaten kendilerini gösterdiler. İstanbul’da futbolla ilgilenen kişiler bunları takip ediyorlar, bilgilerini alıyoruz. İstanbul İl Spor Müdürlüğü’nde tanıdığım bir kişi “sizden şampiyonluk bekliyoruz” dedi. Yani diğer takımları da takip ettiklerini düşünürsek bizden şampiyonluk beklediklerini ifade etmeleri takımın iyi olduğunu da gösteriyor. Çok büyük bir aksilik olmazsa, rahatsızlık vb. gibi Türkiye şampiyonluğu bekliyoruz takımımızdan.
Şükrü Yazıkoz, Nevber Yerlikaya ve Özlem Al takıma ve okula verdikleri desteklerden dolayı Adalar Belediyesi’ne, Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Yerlikaya’ya, Adalar Kaymakam’ına, Kınalıada Su Sporları Kulübü ve Kınalıada’dan Akif Şekerci’ye, Kent Konseyi ve Pınar Satıoğlu’na, Adalar AKP İlçe Başkanı İsmail Hakkı Durmuş’a, Büyükada Fıçı Restoran’a özel teşekkürlerini ilettiler.
Futsal nedir?
Futsal ilk olarak 1930’larda Uruguay’da ortaya çıkan ve 90’lı yılların sonunda tüm dünyaya yayılan spor salonlarında özel bir zemin üzerinde oynanan bir futbol oyunudur.
Futsal kelimesi temel olarak kapalı alan futbolu anlamına gelen Portekizce Futebol De Salao veya İspanyolca Futbol De Sala kelimelerinden gelir.
Futsal’da bütün oyuncular aktif roldedir. Futsal, maç başına 50 şut ve 8 gol ortalama ile oynanır. Teknik beceriler ve görsellik ön plandadır. Futsal, birisi kaleci olmak koşuluyla beşer oyuncudan, yirmişer dakikalık iki devrede oynanır. Maksimum yedek oyuncu sayısı 7’dir ve FIFA kurallarına göre oyuncu değişikliğinde sınır yoktur.
Türkiye’de futsal
Ülkemizde dönem dönem amatör olarak oynanmış olan futsal sporu için ilk profesyonel oluşum 2005 yılında Türkiye Futsal Milli Takımı’nın kurulması ile gerçekleşmiştir. 2 Mart 2009’da ilk resmi maçlar ile Efes Pilsen Futsal Ligi kurulmuş ve Türkiye’de kulüpler seviyesinde profesyonel futsal dönemi başlamıştır. (kaynak: vikipedi, futsalakademi.com)