Bu sözleri ben dahil herhangi bir kimse söyleyebilirdi. Ama CNN int.de CNN spikeri söyledi!
2020 seçimleri ile ABD’de tarih yazıldı.1960 yılında Kennedy ülkenin ilk Katolik başkanı olmuştu. Obama 2008 yılında ülkenin ilk beyaz olmayan başkanı oldu. Jamaika’lı baba ve Hintli anneden olan Kamala Harris ülkenin ilk kadın ve de siyah kadın Başkan Yardımcısı oldu.
Biden adeta Başkan olmak için gerekli olduğu kabul edilen WASP yani Beyaz Anglo Sakson Protestan değildir. Zira Katoliktir. Bu seçimlerde onun dini Kennedy’nin seçimindekinin aksine söz konusu olmadı.
Biden, daha önceki Başkanlar gibi önde gelen okullarda okumadı.(Oğul Bush Yale’de okudu da ne oldu!) Orta halli bir Amerikan ailesinden gelme. Hukukçu. Obama gibi büyük hatip değil. Ancak, Obama’nın Başkan Yardımcılığı dışında çok uzun ve büyük siyaset tecrübesi var. Demokrat Parti ise adeta bir koalisyon: liberaller, muhafazakarlar ve partiyi bu seçimlerde ateşlediği anlaşılan ilericiler. Biden’ın parti içi en önemli işinin bu koalisyonu tutmak olduğu söyleniyor. İlk kez siyahiler, hispanikler ve yeni vatandaş olanları sandığa götürebilmek en önemli sorun idi. Burada Kamala Harris’in çok önemli rolü olduğu anlaşılıyor. Buna büyük ölçüde başkalarını ötekileştiren ve küçük gören Trump’ın katkısı da inkar edilemez! (Zaten 70 milyon oy almış olması bile dehşet verici.) Biden konuşmasında seçilmesinde Afro Amerikalıların ana unsur olduğunu belirtti. Sokakta Biden’in seçilmesinden sonra sevinç gösterisi yapanlar işte orta sınıf ve çoğu derisi beyaz olmayanlar. Tabii ciddi irtifa kaybeden Amerika’yı kaldırmak ve bir araya getirmek Biden için en önemli sorunların başında geliyor. Biden’in Beyaz Saray’a kendisinden önce gelen Başkanların hepsinden daha fazla devlet tecrübesi vardır. Bakalım bu ve dünyadaki gelişmeler onun iyi Başkan olmasını sağlayabilecek mi!
Ben Washington’da görev yaptığım sırada Senato’da Biden ile iki kez karşılaşıp ayaküstü kısa sohbet yapabildim. Yumuşak ama kararlı olduğu anlaşılan bir duruşu var. Yunan lobisinin önde gelenidir. Soykırım iddialarına destek verir. Kürt konusu ile yakından ilgilidir. Türkiye’nin insan hakları uygulamalarına ve bugünkü dış politikasına karşıdır. Ancak daha önceki Başkanlar da bu tutumda idiler. Durumu idare ettiler.
Türk Hükümetleri daima Cumhuriyetçi Başkan adaylarını desteklemiştir. Cumhuriyetçiler insan hakları konusunda fazla hassas değildir. Stratejik önem konusunu önde tutarlar. Ama Türk Hükümetleri de en zorlu durumları Cumhuriyetçi Başkanlarla yaşamıştır. Bize en uygun Başkan insan haklarına aldırmayan, Yunanistan’a karşı bizi destekleyen, Kürt sorununu göz ardı eden ve soykırım iddialarına destek vermeyen Başkandır.
Biden’in işi zor. Parti içi koalisyonu devam ettirmek dışında Kongre’deki Cumhuriyetçilerle de uzlaşıya varmak zorunda. Georgia eyaletinde ocak ayında yapılacak iki Senatörlüğü zor da olsa Demokrat adaylar kazanırsa Demokrat Parti Temsilciler Meclisine ilaveten Senato’da duruma bir ölçüde hakim olabilecek…
İnsanların karakterlerini bir ölçüde yaşanan felaketler de şekillendiriyor. İlk eşini ve kızını araba kazasında kaybeden Biden, kendisinden daha parlak olduğu söylenen ve savcı olan oğlunu da beyin kanserinden 2015 yılında kaybetti. Kamala Harris’in de bazı felaketler yaşadığı anlaşılıyor. Herhalde bu sıkıntı ve acılar orta sınıf Amerikalı’yı daha iyi anlamalarına yol açtı.
2016 yılında seçmen hata yapmayıp Hillary Clinton’u seçse idi bu çok donanımlı Senatör Başkanlık yapmış eşi ile iyi Başkan olur ve kabus yaşanmazdı.
Amerika’da bir “kabus” bitmişe benziyor. Darısı başka kabusların başına diyelim.