Artık, pandeminin ülkemizde resmi olarak başladığı mart-nisan aylarından daha kötü durumdayız. Açıklanan sayıları boş verin, çünkü sağlık bakanı bunların doğru olmadığını zaten kabul etti. Etrafınızda, yakın çevrenizde COVID-19’a yakalanmış birileri var mı ona bakın. Gün geçmiyor ki ya komşumuz, ya ailemizden biri, ya da çalıştığımız iş yerinden birinin hasta olduğunu duymayalım.
Sanki bir distopya filmindeyiz ve canımıza kasteden bir şey adım adım yaklaşıyor.
Geçirelim, bir an önce kurtulalım demek de doğru değil. Ölüm oranı özellikle genç insanlarda düşük olsa bile, bu hastalığın kalıcı etkileriyle ilgili can sıkıcı bilgiler gelmeye devam ediyor. Hastalığı ağır geçirenlerin %30-50’sinde akciğerde kalıcı sertleşme kalabiliyor. Bu sertleşme o kadar fazla olabiliyor ki, COVID-19’u atlattığı halde sırf bu sebeple solunum yetmezliğinde olup, artık akciğer nakli dışında bir seçenek kalmamış hastalar var.
Bunun dışında COVID-19 hastalarında %20 ile %40 arasında kalbin etkilendiğine dair bulgular mevcut. Bunların ne kadarında kalıcı hasar kalıyor, şimdilik net bilinmiyor. Yeni bir araştırma hastalığı geçirenlerin zeka seviyesinde de düşmeye yol açtığına dair şüpheler ortaya koyuyor.
Ne yapabiliriz?
İlk gün ne yapmak gerekiyorsa, yine aynısını yapmak gerek. Ama bu kez bu önlemlere hayatımız söz konusuymuş gibi sarılmalıyız: Maske, sosyal mesafe, el dezenfeksiyonu.
Ancak toplumun tamamının bu kurallara uyması gerekiyor Bunun için de halkın bu önlemlerin gerekliliği konusunda bilgilendirilmesi ikna edilmesi çok önemli. Halkın gönüllü bir şekilde sürece katılması sağlanmazsa başarılı olamayacağımızı 7 aylık süreç hepimize göstermiş olmalı.
Kongre bunun için
Bu nedenle 29-30 Ekim’de Türk Toraks Derneği dünyada bir ilk olarak halk için internet üzerinden izlenebilen 2 günlük bir kongre gerçekleştirdi. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın 29 Ekim’deki “COVID-19’da ne yaşadık, ne yaşıyoruz?” konuşmasıyla başlayan “Halk için Akciğer Hastalıkları ve COVID-19 Kongresi, Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın “Dünya pandemiyi nasıl yenebilir?” konuşmasıyla devam etti. 2 günde COVID-19 ile ilgili 23 konuşmada, konusunun en önemli uzmanları halkın kolayca anlayabileceği şekilde pandemide farkındalığı artırmak, doğru bilgiyi ulaştırmak için çalıştılar (bu konuşmaların tamamına Türk Toraks Derneği Youtube kanalından ulaşabilirsiniz).
35 bin kişinin canlı olarak izlediği, konuşmacılara sorduğu sorulara anında cevap aldığı bu kongre bu yönüyle de sonraki benzer organizasyonlara öncülük yapacak gibi gözüküyor.
Bu kongre de gösterdi ki artık halka üstten bakarak; “ben bilirim, bunu yapacaksın” demenin günü geçti, bu işe yaramıyor. Şimdi, doğruyu söylemenin, halkla birlikte hareket etmenin ve onların söylediklerini dinlemenin zamanı. Bu bir tercih değil, zorunluluk. Ya birlikte mücadele edeceğiz, ya da...
