Bisiklet şehiriçi trafiğini rahatlatan, sürücülerinin sağlığını sağlayan, çevre kirliliğini azaltan, atmosferin kirlenmesini engelleyen harika basit kolay ve ucuz bir ulaşım aracıdır. Berlin, bisiklet sürücüleri için bir cennet durumunda. Her yerde bisiklet yolları var. Tahminen şehiriçi bisiklet parkurları toplamı 650 km. Yokuş yok. Uzun mesafeleri U-bahn, S-bahn metro ile geçebiliyorsunuz. Yaz ayları her yer bisiklet doluyor.
Yaklaşık 3,3 milyonluk şehirde, 1000 kişiye 710 bisiklet düşüyor. Bu, yaklaşık 2 milyon bisiklet demek. Günde 500 bin kişi, bisikletle Berlin trafiğine katılıyor. Şehiriçi ulaşımın %13'ü bisiklet ile yapılıyor. Bazı yerlerde "bisiklet öncelikli" yollar var.
Berlin’de yılda (2017) yaklaşık 8000 bisiklet kazası oluyor. Kazaların çoğu, sağa dönen otomobillerin, aynı yönde karşıya geçen bisikletlere çarpmasıyla gerçekleşiyor. Otomobil kapılarının ani açılmasıyla gerçekleşen kazalar da az değil. Hızlı ve kuralsız sürücülerin sebebiyet verdiği kazalar bunları izliyor. Geçtiğimiz yaz dar bisiklet yolunda benim her iki yanımdan ani olarak geçen genç bisiklet sürücüleri yüzünden epey zor anlar yaşadım. Bisiklet sürmenin kuralları var. Koruyucu kask (miğfer) takacaksın. Yolun sağından gideceksin. Cep telefonu kullanmayacaksın. Kırmızı ışıkta duracaksın, yoksa cezası 100 €. Verdik biliyoruz. Ters yöne giren bisikletçiler de ciddi tehlike yaratıyorlar.
Bisiklet hırsızlığı
Berlin'de günde en az 100 bisiklet çalınıyor (2018 rakamlarıyla). Geri alma, bulunma ihtimali çok az, istatistikler %5'in altında olduğunu söylüyor. Kapı önünde elektrik direğine iki sağlam zincirle bağlı bisikletimiz geçen hafta çalındı. Zinciri testere ile kesip bisikleti götürmüşler. Elinde elektrikli seyyar testere olan bir hırsıza karşı hiç şansınız yok.
Bir elektrikli testere Bauhous dükkanında 50 €'ya satılıyor.
Elektrikli bisikletin akü-pili şarj için evdeydi. Geçen yıl satın alırken bisiklete 1000€ vermiştik. Hafif güzel bir tasarımı vardı. Gitti gider. Bisiklet hırsızlığında Amsterdam, Prag ve Roma, daha önde gelen şehirler.
Çalınan bisikletlerin bir kısmı ikinci el pazarda satılıyor ama yakalanırsa cezası büyük. Bu yüzden çoğu derhal sınır dışına çıkarılıyor, genellikle Doğu Avrupa ülkelerinde satılıyor.
Göçmen sayısındaki artışın, bisiklet hırsızlığını da artırdığı söyleniyor. Hırsızların büyük kısmının göçmen veya Doğu Avrupa vatandaşı olduğu belirtiliyor. Polis eğer yakalarsa başka suçlarda göstermediği sertliği zanlı için gösteriyor. Sokak ortasında alenen dövüyor. Bisiklet hırsızlığının artması, göçmen karşıtlığını da artırıyor.
NeoNazi sağcı militer Alternative fur Deutschland (AfD) partisinin oy oranındaki yükselmenin biraz da buna bağlı olduğu söyleniyor. Eski Doğu Almanya bölgesinde oy oranları çok yükseldi.
Angela Merkel'in göçmen taraflısı partisi düşüşte. Zaten bir sonraki seçimde aday olmayacağını açıkladı.
Berlin'de her türlü hırsızlık artmış durumda. Kapı önüne koyduğumuz yeni paspas bile çalındı. Karşı komşunun eski paspası yerinde duruyor. Bizim paspası Bauhous'tan 4€'ya almıştık.
İlk bisikletim
Benim kırmızı Peuget bisikletimi 1965 yılında ben lise birinci sınıfı bitirdiğimde almıştık.
Sonra okul üniversite bitti. Alpullu Şeker sonrası Etimesgut makina fabrikasında çalışmaya başladım. Ankara baba evime git gel zor. Bana misafirhanede bir oda verdiler. Misafirhane işyeri arası 2 km, otobüs beklemek zor gelince yürüyorum. Bisikleti fabrikaya getirmek aklıma geldi. Banliyö trenine koydum misafirhaneye getirdim. İlk gün keyifle işe gittim. Akşam alt giriş kat misafirhane odamın balkonuna koydum. Üstünde kilit yok. Misafirhane güvenli yer diye düşünmüş olmalıyım. Kilit zincir alacak zamanım o gün olmadı. Ertesi sabah baktım bisiklet yerinde yok. Bisikleti çalan, çocukluğumun en değerli oyuncağını benden aldı götürdü. Açıkta hir bir şey bırakmamak gerektiğini o gün öğrenmiş oldum.
Bir daha bisikletim olmadı, yeni bir bisiklet hiç satın almadım.
Büyükada’da hep kiralık bisiklet kullandım. Geçtiğimiz yıl Büyükada'da günlük bisiklet kirası 20₺ idi. Büyükada, Caddebostan sahili, İstanbul Boğazı, Kuzey Belgrad ormanları, Riva-Ağva popüler bisiklet parkurlarına sahip bölgeler.
Berlin'de bisikletim çalınınca, bunlar aklıma geldi. Bisiklet çalınınca fazla dert etmemek lazım, nasıl olsa daha iyisini alırsınız. "Zaten eskimişti", dersiniz. Dekatlon markette test sürüşü yaptığımız yeni tasarım 129 €’luk çamurluksuz hafif bisiklet harikaydı.
Tavsiyeler
Bisiklet alacaksanız, yaşanmış bu olaydan sonra benden tavsiyeler: Ne de olsa alınan dersler var, riske girme, parana malına sahip çık.
Aküsüz elektriksiz bisiklet daha iyidir, derim. Spor yaparsınız. Daha sağlıklı olursunuz.
Sele sepete gerek yok. Sırt çantası yeter. Eve gelince kapalı iç mekan depo koridoruna koymak lazım.
Kimseye güvenme, bisikletini sokakta bırakma, kimseye emanet etme.
Kasım ayında -1c civarında olan dış sıcaklıkta bisiklet sürmek zor. Daha soğuk günlerde sokakta bisiklet süren sayısı göreceli azalıyor, ama korunaklı elbiselerle hala bisikletle dolaşanlar var.
Berlin’de güneş 08:00'de doğuyor, 16:00'da batıyor. Hava kapalı ve çok soğuk. Yılbaşı panayırları kurulmuş, her yerde gece yarısına kadar müzik, abur cubur yemek, sıcak şarap ve bol yerel bira servisi...
Şimdiden iyi yıllar...
Berlin 23-Kasım 2018