Pazartesi, 03 Aralık 2018 06:41

Büyükada Lunapark'da bir güreş

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)
Atatürk Büyükada'da - Hanri Benazus arşivi Atatürk Büyükada'da - Hanri Benazus arşivi

İpek Çalışlar ile Mustafa Kemal Atatürk kitabı üzerine söyleşirken konu dönüp dolaşıp Adalar’a gelmişti. Kitabında Adalar bahsinde ulaşıp da koyamadığın kaynaklar var mı diye sormuştum. İpek Çalışlar, kullanamadığı kaynaklardan birini, Ahmet Hamdi Başar’in hatıratında* yer verdiği bir anekdotu, Atatürk’ün Luna Park’da Refik Koraltan ile güreşe tutuşmasını paylaştı bizimle. Teşekkür ediyoruz.

Gazi, Vasıf Bey (Çınar) ile birlikte 1934 yılının bir Ağustos gecesinde Büyükada’nın eğlence merkezlerinden Luna Park’a gitmişti. Refik Koraltan da tesadüfen oradaydı. O geceye tanıklık eden dönemin siyasilerinden Ahmet Hamdi Başar’a göre Refik, (Koraltan) kısa kollu spor gömleği, güneşten yanmış tunç çehresiyle bir herkül gibiydi. Gazi’nin geldiğini görünce masasına gitmiş, saygılarını sunmuştu. Aralarında şu konuşma geçti:

“Nasılsın Refik Bey?”

Cihan pehlivanı gibi karşısında oturan Refik Bey iki kolunu pazularının üzerine eğerek cevap verdi:

“Demir gibiyim Paşam!”

“Çok mu kuvvetlisin?”

“Sayenizde çok kuvvetliyim Paşam...”

“Benimle güreşebilir misin?”

“Aman Paşam, ne haddime? Siz beni yenersiniz.”

Kadınlı erkekli büyük bir kalabalık toplanmış izliyordu.

“Hadi kalk güreşeceğiz...”

Ertesi gün Refik Bey, dostu Ahmet Hamdi’ye yakınmıştı:

“Güreşeceğimiz yer dansedilen çimentolu saha... Müzik durdu ve biz ikimiz çimento sahaya çıktık. Alkışlar, yaşa varol sesleri arasında güreşe tutuştuk. .. Allah saklasın ya bir ayağı kaysa da başı bir yere çarpsa ya da bir yeri kırılsa? Aman Allahım çektiğim korku ve ızdırap hiç unutulacak şey değil... Fakat emrediyor, güreşmekten başka bir şey yapamazdım.

Bir iki elense, arkasından hemen yere sırtüstü yıkılıverdim. Gazi beni tuşa getirmişti. Alkış tufanı içinde ben Gazi’ye pes dedim. Yerimize oturduk:

“Refik Bey; benimle ciddi güreşmedin. Yalancıktan yenilmeni istemem. Güreşi tekrar edeceğiz.”

“Vallah yalancıktan değil Paşam, yendiniz beni.”

Gazi hiddetlenir:

“Haydi kalk; fakat bu sefer sahiden güreşceksiniz.”

“Kalktık ve cidden bu ikinci güreşte bütün gücümü kullandım. Fakat bir iki el-enseden sonra kendimi sırtüstü yerde buldum. Gazi yaptığı oyunla beni hakikaten yenmişti. Şunu da söyleyeyim ki, Gazi kuvvetliydi. Elini boynuma doladığı zaman, kurtaramıyordum.”

Mustafa Kemal rahatlamış fakat Refik’in ciddi güreştiğinden şüphe ediyordu.

“Haydi şimdi de Vasıf Bey’le güreşeceksiniz,” dedi.

Vasıf Bey kulağına eğildi:

“Aman Refik beyciğim, bana yenil”, dedi.

Refik Bey, seyircileri görünce Vasıf Bey’e yenilmek istemedi ve onu yere yapıştırıp alkışları topladı. Ancak bir hafta sonra Ahmet Hamdi Başar’da misafirken telefon çaldı. Refik Bey aranıyordu. Gazi onu Büyükada’da bekliyordu. Motor göndermişti. Köprüde bekleyen motorla Refik Bey, adaya gittiğinde Gazi ayrılmıştı. Ancak bir hafta sonra Dolmabahçe Salonunda yapılacak düğüne bekleniyordu. Tevfik Rüştü Aras’ın kızı evleniyordu. Neyse ki o gece güreş olmadı. Ahmet Hamdi Başar’ın söylediğine göre Refik Bey uzun süre mebusluğa seçilemedi.

Ahmet Hamdi Başar, Gazi’nin Cumhurbaşkanı muhafız alayı içindeki ünlü pehlivanlardan ders aldığını, güreşin bütün oyunlarını bildiğini, bu sayede Vasıf Çınar dışında pek çok rakibini yendiğini yazıyor.

 

* Ahmet Hamdi Başar, “Gazi Bana Çok Kızmış”, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2007, s. 537-540

Ahmet Hamdi Başar, İkinci Meşrutiyet döneminden 27 Mayıs askeri darbesine uzanan süreçte Türkiye'nin siyasi ve ekonomik gelişmelerine tanıklık etmiş fikir ve eylem adamıdır.

** Refik Koraltan, Birinci Meclis'te Konya milletvekili olarak görev yaptı, Demokrat Parti kurucuları arasında yer aldı, 10 yıl TBMM Başkanlığı yaptı.

 

Son değişiklik Salı, 04 Aralık 2018 11:06
Yorum yapmak için oturum açın