Salı, 01 Aralık 2015 13:44

Adalı sanatçı-yazar-kültür insanları-ada sevdalıları Büyükada Catfe’de buluştu

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

02 bulusma 280xAdalar Kent Konseyi’nin çağrısıyla yapılan toplantı, kısa zamanda organize edilmesine ve son anda yapılan yer değişikliğine rağmen hayli ilgi ve katılım gördü.

Kent Konseyi Başkanı Sinan Özbek’in açılış konuşmasıyla başlayan toplantı Konsey Kültür-Sanat Çalışma Grubu üyelerinin bilgilendirme konuşmalarıyla devam etti. Kültür-Sanat Grubu üyeleri konuşmalara başlamadan önce 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır Sur’da Dört Ayaklı Minare’nin yanında basın açıklaması yaparken öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi anıldı.

Ve devamında öncelikle çalışan bir konseye sahip olmanın güzelliği yüzlerden okunuyordu. 1,5 yıllık bir sürede emek ve gönüllülük temelli gerçekleştirilen etkinlikler mini bir faaliyet raporu şeklinde aktarıldı. Azımsanmayacak bir faaliyet süreci gözlerden kaçmadı. Bunlardan akıllarda kalanları yazmak gerekirse:

  • 60. yılında 6-7 Eylül olayları sergisi
  • Güzel Sanatlar Birliği resim sergisi
  • Barış Bloku’nun düzenlediği Acının İki Yüzü sergisi
  • Nino Varon ile söyleşi
  • Engelsiz yaşam filmi ve sergisi
  • Zeynep Oral, Orhan Bursalı söyleşileri
  • Takas pazarı
  • Hera Taşçıyan ile Venedik Bienalı
  • 14. İstanbul Bienali söyleşisi
  • Macerada
  • Adalar Sokak Festivali destekçiliği ve katılımcılığı

03 bulusma 280xGül Bolulu yaptığı bu bilgilendirme sonunda sözlerini şöyle noktaladı: “Bir buçuk yıl boyunca pek çok etkinlik düzenledik. Biz bunları yaptık. Bundan sonra neler yapabiliriz bunları konuşmak istiyoruz. Bu buluşma buna hizmet etsin istiyoruz.”

Kültür-Sanat grubundan söz alan Korhan Gümüş ise “Nasıl bir konseyi düşünüyoruz?” sorusuyla başladı konuşmasına. Özetle: “Çok önemli bir kültür sermayesi var Adalar’ın. Piyasalaştırılan adaların kaderini tersine çevirmek kültür-sanatla olur. Adalar’da, bir kültür planı yapılması şart diyorum. Kültürel miras yönetimi adaları canlandıracaktır. Katılımı artırmak için uzman kişilere açılması lazım bu planın. Adaların bir müze ve kent konsey alanı var. Kamusal alanlar olarak başka da kullanılan yer yok. Kültür ve sanat alt yapısının ciddi olarak ele alınması lazım. Ne yaptık, ne yapacağız, hedeflerimiz ne… Konseyin bunu yapması lazım. Etki analizinin yapılması şart...” dedi.

Eğitim Grubu’ndan Nezih Bayraktar, kültür ve sanat toplantılarının halka açılması gerekir. Kültürü-sanatı halka açmak için girişimlerimiz olmalı dedi.

Sanatçı Bilgesu Erenus ise bu düşünceye katılmadığını, sanatı halka indirmek değil, halktan öğrenerek sanat çalışmalarını sürdürmek gerekir dedi.

Bu konuşmaların ardından ‘ne yapacağız’ sorusuna, katılımcılardan birkaçı ‘kültür merkezi açılsın’ önerisinde bulundu.  

Söz alan Halim Bulutoğlu, birkaç gün önce sonsuzluğa uğurlanan Nikiforos Metaksas’ın yarım kalan projesi ve hayalinden söz etti. Heybeliada İlm-i Musiki Derneği’nin Heybeliada Rum İlkokulu’nda giriştiği bir müzik merkezi projesinin unutulmadan hayata geçirilmesi için sahiplenilmesi gerektiğini belirtti. Yeni yeni önerilerin öneri olarak kalmasından çok atılan adımlara katılım ve destek, takipçi olunması gerektiğinin altını çizdi.

Burgazadalı müzisyen Olcayto Art, Halim Bulutoğlu’nun konuşmasının öneminin kavranması gerektiğine işaret etti. Birkaç yıldır atılan adımların, yoğun emek sonucu bir yerlere taşınan kültür ve sanat faaliyetlerinin buna hizmet edecek kurumların başına neler geldiğinin bilinmesi gerektiğinin altını çizdi. Var olan adımlar sonuçlanmadan yeni adımların hedefe ulaşmayacağı aşikar dedi. Bu nedenle kimlerin nerede ne yaptığını, nasıl bir çaba ile kurumlar yaratmaya-yaşatmaya çalıştığını öğrenerek sahiplenmek gerektiğini ifade etti.

Halim Bulutoğlu ikinci kez aldığı sözle çok önemli konulara dikkat çekti. Evet, öneriler güzel dedi, bir kültür merkezi olsun… Peki, bu adalarda bu konularla ilgili o kadar çok mekân var ki sözü verilen ve şu olacak denilen? Bunları unutuyoruz ve bizim sorunumuz takip etmemek bence. Akıbetleri hakkında bilgi ve sahiplenmede yetersiz kalmak. Aklıma gelen birkaç örneği söyleyeyim: Mesela Çınar Meydanı’ndaki kırmızı konturlu bina. Edebiyat Evi olarak anlaşması imzalandı. Ne oldu üç yıl sonunda, bilen yok! Çelik Gülersoy Merkezi-Turing şu an kapalı. Büyükada İskele Bel-Tur olarak kullanılan kafe, kapalı. Taş Bina Adalar Müzesi için girişimde bulunulmuştu, hayır şu yapılacak dendi, kaç yıldır boş duruyor. Heybeliada Kütüphane Derneği’nin üç yıllık çabası sonucu tam açılacakken Adalar Milli Eğitim Müdürlüğü’nün binaya talip olması. Kütüphane açılması tehlikeye girdi şu an… Evet mekan çok, takip edilme durumu yok... Demem odur ki, önce adım atılan yerler sahiplenilmeli ve akıbetlerini takip etmeliyiz. Bu temelde baktığımızda yeni bir kültür merkezi nasıl açılacak, kim sahiplenecek…

Toplantı düşüncelerin aktarılması ve sohbetlerle son buldu. Ve bu toplantıların Kent Konseyi faaliyetlerine öneri ve katılımı artırması dileği ifade edildi. Bundan sonra Konsey’in düzenli toplantı yapacağı belirtildi. Ve Gül Bolulu Adalılara şu müjdeyi vererek buluşmayı noktaladı:

İKSV Caz Festivali’ni Adalar’a taşıyor…

Son değişiklik Perşembe, 03 Aralık 2015 00:21
Yorum yapmak için oturum açın