Tarih konulu Adalar Dergisi makaleleri - Adalı Dergisi
“Hermana” kelimesinin manası Sefaradça, abla, hemşire, kız kardeş, bacı olup, Ankara’nın eski Yahudi mahallesinin dar sokaklara sarkan cumbalı evlerin pencerelerinden, hanımların karşılıklı dedikodu yapmak veya pişireceklerin yemeğin tarifini sorup öğrenmek için seslenişlerini ifade etmektedir.
Adalar hep birbirine benzer. İstanbul’un Prens Adaları da öyledir. Aslında öyle değildir. Farklıdır Prens Adaları diğer adalardan. Şehre bu kadar yakın, bir o kadar şehir yaşamından uzak!
25-26 Mart 2017 Adalı Gezginler İlkbaharı bu yıl ilkbaharın yakıştığı bir şehrimizde Bolu’da karşıladılar.
Çanakkale Deniz savaşlarının şüphesiz ki en büyük kahramanı “Nusrat” Mayın gemisidir. Erenköy koyuna 8 Mart 1915 sabahı bıraktığı 26 adet deniz mayınının Müttefik donanmasına verdiği zayiat, bugün boğazın derinliklerinde yatan, devrin en büyük savaş gemilerinin akıbetlerinden anlaşılmaktadır.
‘Zor İzdivaç’, yeni bir dizinin adı olduğunu sanmayın. Yıllardan beri aklıma takılan ve Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun son program kitapçığında okuduğum birkaç satırdan sonra, zihnimi yeniden kurcalayan bir evlilikten bahsedeceğim.
Rehberimiz Elizabeth Finzi eşliğinde toplanan grubumuz 12 Eylül 2016 Pazartesi sabahın erken saatlerinde Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan hareketle Ukrayna’nın Lviv şehrine varıyor. Havaalanında bizi bekleyen otobüsümüze binerek yolculuğumuza başlıyoruz.
Nedense spor dendiğinde akla ilk gelen hep futbol olmuştur bizim ülkemizde. Daha çocuk yaşta toplum bize bunu dayatmıştır hep. Bakkal amcalardan alınan plastik toplarla, mahallelerde hatta okul bahçesinde maç yapmıştır çocuklar sabah akşam.
Size aniden, “Adalarımızın, dünyada benzeri olmayan bir özelliği var mı?” diye sorulsa cevabınız ne olurdu? Akla ilk gelen şüphesiz çamlıklar, faytonlar, bisikletlerin bolluğu olabilir. Fakat bu tür özelliklere başka ülkelerde de rastlanıyor.
Adalar, nasıl SİT alanı ve birçok yapı nasıl korunması şart olan eski eser ise hareketli ve canlı olmasına rağmen atlı faytonlar da bu SİT alanının korunması şart olan varlıkları arasında sayılabilir.
Çocukluğumun vazgeçilmeziydi ‘Teneke Kayık’. Marmara Adası’nda yaşayan çocukların başlıca oyuncağıdır tenekeden yapılan gemiler… Kimin ne zaman ve nasıl keşfettiği bilinmemekle birlikte, 1930’lu yıllardan beri adada tuzlu balık konserveciliğinin yapıldığını düşünürsek nesilden nesle aktarılan bir oyuncak olduğu gerçeği ile karşılaşırız.