Sayı 137 - Kasım 2016

Sayı 137 - Kasım 2016

 

Adalar kışa hazır... Ada doğası da...

Kapak fotoğrafı: Semra Askeri Uzuner

Bu yıl takvim yaprakları da hazan yaprakları gibi çok hızlı döküldü mü ne! 2016 yılının son iki ayına ne zaman girdik, sonbaharın son demini ne zaman karşıladık? Anlayamadık… Bu yıl da ülkede yaşanan değişimin hızı gibi hızla akıp geçti sanki. Tahayyül etmekte zorlanacağımız süreçler ve olaylar yaşadık. Yaşamaya da devam ediyoruz…
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından ENKA Vakfı, Petkim ve Vitra eş sponsorluğunda düzenlenen 3. İstanbul Tasarım Bienali başladı. Bienal 22 Ekim-20 Kasım tarihleri arasında ücretsiz gezilebilecek.
Adalar, nasıl SİT alanı ve birçok yapı nasıl korunması şart olan eski eser ise hareketli ve canlı olmasına rağmen atlı faytonlar da bu SİT alanının korunması şart olan varlıkları arasında sayılabilir.
Hava güzel, deniz sakin, Adaların yükü gitgide hafifliyor. O bunaltıcı sıcaklar yerini tatlı bir Sonbahara bıraktı. İstanbul’da hele Prens Adalarında Sonbaharın güzelliği tartışılmaz.  Büyükada’yı gezmeye gittik. Vapurdan çıkan ziyaretçileri karşılayan meydandaki saat kulesinin dili olsa avaz avaz “Yeter, gelmeyin üstüme” diye bağıracak.
Su altından beklentisi, masmavi bir dünya içinde süzülmek, birbirinden farklı, renkli balıkları izlemek, dipte kendilerine yer edinmiş mercanları fotoğraflamak, kısaca bu su dünyasını görerek keşfetmek olan bir dalgıç için Marmara Denizi’nin yeşile yakın rengi ve derinlik arttıkça giderek karanlık hale gelen yapısının cazibesi ne olabilir?
Size aniden, “Adalarımızın, dünyada benzeri olmayan bir özelliği var mı?” diye sorulsa cevabınız ne olurdu? Akla ilk gelen şüphesiz çamlıklar, faytonlar, bisikletlerin bolluğu olabilir. Fakat bu tür özelliklere başka ülkelerde de rastlanıyor.
Benim annem çok güzel anuşabur (aşure) yapardı. Aslında her yemeği çok güzel yapardı. Biliyorum… Herkesin annesi her şeyin en güzelini yapar. Ve bir dolu kadın yemek pişirmesini annesinden öğrenir.
Açık Stüdyo Günleri, geçtiğimiz yıl rotasına Kadıköy bölgesindeki atölyeleri eklediği gibi bu yıl da ilk kez Büyükada bölgesindeki atölyeleri programına dahil ederek genişledi.
Burgaz Gönüllüevi altı yıllık bir uğraş ve çaba sonunda geçen yılın Ağustos ayında açılışını gerçekleştirmişti. Gönüllüevi 2016 yılının Haziran-Temmuz aylarında bir kesinti yaşadı ve Ağustos ayı başında yeni yönetim ve yeni başkanıyla birinci yılını kutladı.
Geçirdiği beyin kanaması sonucu hastanede on gün süren yaşam mücadelesini kaybeden Sencer Demirel aramızdan ayrıldı.
Nedense spor dendiğinde akla ilk gelen hep futbol olmuştur bizim ülkemizde. Daha çocuk yaşta toplum bize bunu dayatmıştır hep. Bakkal amcalardan alınan plastik toplarla, mahallelerde hatta okul bahçesinde maç yapmıştır çocuklar sabah akşam.
17 Ekim 2015’de Atatürk Havaalanı’nda buluşan grubumuz, THY’nin 9.15 uçağı ile İstanbul’dan hareketle saat 11.15’de Tel Aviv Bengourion Havaalanı’na ulaşıyoruz. Kadim ve kutsal topraklarda sürecek olan yolculuğumuz daha öncekilerin hiçbirine benzemiyor.
Osteoporoz, vücudumuzdaki kemiklerin sertliklerinin azalıp, kalitelerinin bozulması sonucunda daha zayıf ve kırılabilir hale gelmeleri ile ortaya çıkan ve tüm iskeletimizi etkileyen sistemik bir hastalık. Osteoporoz, ortalama yaşam süresinin uzaması ve yaşlı nüfusun artmasıyla, günümüzde en sık görülen hastalıklardan biri haline geldi.