Tarih konulu Adalar Dergisi makaleleri - Adalı Dergisi
Kale Unesco Dünya Mirası listesinde. İçerde hazineler, tablolar heykeller ve dönemin tarihi eşyaları yok, bomboş ama Ortaçağdan günümüze korunmuş hala ayakta kalan en önemli mimari yapısı olarak duruyor.
“Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” bir zamanlar hemen her sahil kentinde şenliklerle kutlanırdı. Seyirciler “yağlı direkten bayrak kapma” ya da “ördek yakalama” ya çalışan yarışmacılara takılır, kürek ve yüzme yarışlarındaki arkadaşlarını bağırış çağırış destekler, bayram “resmi” olmaktan çok bir şenlik havasında geçerdi.
“Anneannem haç çıkararak namaz kılardı. Ki tehcir görmüştü... Duaları, bizim ‘Hayr Mer’e karıştırarak okurdu. İhlas Süresi’ni kendince, yarım yamalak okurken, ‘Peki sen bu söylediklerini anlıyor musun?’ diye sormuştum. ‘Benim anlamaklığım lüzum değil, Allah anlar. Eğrisi doğrusuna denk gelir, Allah’ın takdiri birdir’ demişti.
Yıllar öncesinin basınında Adalarla ilgili haberlerin izini sürmeye devam ediyoruz. 1935 yılının Haziran ayında Adalarla ilgili pek çok haber ve makalenin yayınlandığı görülüyor. Bunlar arasında ilginç bularak seçtiklerimizi aşağıda okuyacaksınız. Yıllar öncesinde de Adalar’ın yaşadığı hızlı değişimden söz eden yazılar öne çıkıyor. Nizamettin Nazif’in yazısının bugün de konuşulan konulara ne kadar yakın olduğuna siz de katılacak mısınız bakalım?
Ama “Sedat Peker’di, devletti” o kadar konuşuldu ki, yazıyı denizde tutabilmiş olsam da rotasında tutamadım; boylamı hesaplayamayınca gemi rotadan saptı, Karayipler’deki Mağrib’deki korsanlara uzandı. Rotadan sapmak da yaşamanın bir gerçeği.
Nisan sayısında başladığımız Türkiye’deki gazetelerde yıllar önce Adalar üzerine yazılanlar taramasına devam ediyoruz. Oldukça bilgilendirici ve hayli eğlenceli görünüyor. İşte 1935 yılı Mayıs ayının gazete taramalarından seçtiklerimiz.
Denizin bereketi gibi, Serço’nun da kelamının bereketi var. Bir gün onunla tanışırsanız, çok daha fazlasını paylaşırsınız... Ben çok şey öğrendim.
İstanbul’da yayınlanan gazetelerde yıllar önce Adalar üzerine neler yazılmış, neler konuşulmuş taradık. Bilgilendirici olduğu kadar eğlenceli bir döküm çıktı. Bundan sonra her sayımızda bu tarz arşivlik malzemelere yer vereceğiz. İlki 1935 yılı Nisan ayına ait. Buyurun.
Adalar’da önünden geçerken resimlerini çektiğimiz, restore edilmiş, bazen eski, belki de yıkık dökük olanlarıyla bile birbirinden güzel köşklerine, o köşklerin bir zamanların etkili ve yetkili sahiplerine, ailelerine, mimarisine ilişkin yazılıp çizilenler, aynı zamanda Osmanlı’nın son yüzyılındaki yaşamından da birer kesittir.
"Bugün ada benim için sadece hatıraların bulunduğu bir yer. Ama fiilen, yaşamakta olduğum adadan pek memnun değilim. " Böyle diyor Roger(Roje) Urgan ve " Neden memnun değilsiniz?" soruma şöyle karşılık veriyor : "Çünkü o arkadaşlar,  o insanlar yok. "