A.B. Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ve eşi Marilena Georgiadou-Berger Adalar'ı ziyaret ettiler. Avrupa Kültürel Miras yılı etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen ziyarette Büyükelçi ve Eşi dünyanın en büyük ahşap yapılarından biri olan ve 2018 yılı içinde 85 aday arasından "Avrupa'da En Çok Tehdit Altındaki Miras Listesi"ne alınan Rum Yetimhanesi binasında incelemelerde bulundu.
Adalar'da kültürel mirasın ve Yetimhane'nin korunması başlığı çerçevesinde sivil toplum temsilcileri ile düzenlenen yuvarlak masa toplantısına katıldı. Yetimhane ile ilgili gezi ve etkinlik Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç, Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Özbek, Patrikhane yetkililerinin ve sivil toplum temsilcilerinin de aralarında olduğu geniş bir toplulukla gerçekleşti.
Büyükelçi Berger Yetimhane'de basına yaptığı açıklamada bir kaç önemli noktanın altını çizdi.
- Adalar 'daki kültür mirasının ve Rum Yetimhanesi'nin Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki önemli yerler gibi değer taşıdığını ve bu listede yer almasının mümkün olduğunu;
- Adalar'da sivil toplumun oldukça aktif olduğunu gözlemlediğini, sahip olunan kültürel zenginliği canlı tutmak, korumak için çalıştıklarını;
- 2018 Avrupa Miras Yılı dolayısı ile Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki kültürel miras alanlarını gezdiklerini ve bu gördüklerinden hareketle Adalar'daki kültürel mirasın etkileyici olduğunu söyledi.
Konuşmasında yıkılma tehlikesi altında bulunan bu önemli kültürel mirasın korunması için gerçekleştirilecek çalışmaları destekleyebileceklerini, bunun için çaba göstereceklerini söyledi.
Büyükelçi'nin eşi Marilena Georgiadou-Berger de sivil toplumun çalışmalarına destek olmak için elinden geleni yapacağını, bu çalışmaya gönül vermiş insanlarla iletişim içinde olmak istediğini söyledi.
Yetimhane'de yapılan inceleme gezisi ve basın toplantısından sonra AB Büyükelçisi Berger, Adalar'daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle 'yuvarlak masa' toplantısında bir araya geldi.
Bu toplantıda boş kaldığı yarım asırdan fazla süre içinde çatısındaki ve cephesindeki tahribat nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan Yetimhane'nin kurtarılması için ilk adımda gerçekleştirilmesi gereken "ilkyardım" programının nasıl uygulanabileceği tartışıldı. Adalar'daki sivil toplumun bir çalışma grubu oluşturarak, yapının korunması, yeniden işlevlendirilmesi gibi çok boyutlu bir çalışmayı destekleyebilecekleri belirtildi. Toplantıda bu sürecin nasıl bir yöntemle gerçekleştirileceği ve proje yönetimi üzerine öneriler konuşuldu.
Filadelfiya Metropoliti Meliton Karas, 90’lı yılların başından beri Yetimhane ile ilgili çalışmaların içinde olduğunu, bir restorasyon projesi hazırlandığını ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu projeyi reddettiğini söyledi (1). Elinde bir arşiv olduğunu bunu iletmek istediğini konuşmasına ekledi.
Dünya Mirası Adalar Girişimi'nden Prof. Dr. Asu Aksoy Yetimhane'nin tarihinin çok-katmanlı okunması gerektiğini belirtti. Yetimhane, geç ondokuzuncu yüzyıl Osmanlı toplumunda burjuvazinin sınırlar-aşırı büyük yatırımlar üzerinden kimlik inşaasının bir gösteri alanı olarak inşa edilmiş, otel olarak. Hemen ardından, şehirdeki kimlik aidiyeti üzerinden kurulan yerel burjuvazinin filantropik tutumu ile Yetimhane’ye dönüşmüştü. Ulus-devletin kuruluşu ile ve 1960'lı yıllarda karşılaştığı son darbe ile kapatılmış ve hafızası kamusal alanın dışına itilmişti. Yapının acil koruma altına alınması ve yıkım sürecinin durdurulması gerektiğini vurgulayan Aksoy, yeniden işlevlendirme sürecinin ise tüm bu katmanların okunmasını sağlayacak türden bir araştırma, belgeleme ve katılım gerektirdiği için zaman alacağını, bunun ise aceleye getirilmemesi gerektiğini belirtti.
Dünya Mirası Adalar Girişimi’nden ve Adalar Vakfı temsilcisi Ali Erkurt Yetimhane’yi keşfedilmesi gereken bir değer olarak görmenin doğru olduğunu, binanın tahribatının öncelikle fiziksel etkilerden koruyan bir örtü sistemi ile giderilmesi gerektiğini, restorasyon adı altında ihyacı bir yaklaşımla ele alınmaması tam tersine kendi hikayesini anlatmakta olan binayı dinleyerek ve binanın da katıldığı bir kültür programı çerçevesinde projenin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Etkinliğe Atina'dan gelerek katılan İstanbullu Rumlar Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Niko Uzunoğlu sivil toplum ile işbirliği yaparak İstanbullu Rumlar'ın şehirle ilişkilerini korumaları için programlar geliştirdiklerini, kültürel mirasın korunması için yapılan çalışmaların da bunun önemli bir alanını oluşturduğunu söyledi.
Patrikhane temsilcisi Mimar Dr. Apostol Poridis konuşmasında projeyi yönetmek için bir komisyon oluşturulduğunu, bütçe tahminlerinin yapıldığını ve acil müdahale için çalışmaların sürdürüldüğünü belirtti (2).
Gazeteci Atilla Güner ise örneklerle Adalar'daki yapılar kadar çok kültürlü yaşamın önemli bir kültürel miras olduğunu, yapılar, kültürel miras kadar bu sosyal niteliklerinin korunmasının, geleceğe taşınmasının önem taşıdığını söyledi.
Dünya Mirası Adalar Girişimi’nden Korhan Gümüş konuşmasına Yetimhane’deki yakın tarihteki gelişmeleri aktararak başladı (3). Disipliner koruma yaklaşımlarının yapıyı bir fiziksel varlık olarak kavramaya eğilimli olduğunu oysa bu süreçte arka planda kalan kimlik ve hafıza meselesinin yeniden işlevlendirme ve müdahale biçiminde belirleyici önemde olduğunu belirti. Bu nedenle kimlik temsili, inşası üzerine kurulan işleyişlerin kırılganlaştığını, bu açıdan bu sürecin bir dönüm noktası oluşturabileceğini söyledi. “İlkyardım” başlığı altında yapılması gereken ilk müdahaleden başlayarak, bir teknik şartname hazırlığı için dahi bir proje yönetiminin oluşturulmasının gereğine işaret etti. Çok disiplinli, misyon odaklı bir yapı oluşturulmasına ihtiyaç olduğunu, yapılacak işin sıradan bir restorasyon uygulaması gibi görülemeyeceğini, çok daha önemli bir hedefin olabileceğini, bu tür bir yaklaşımın "Avrupa Kültürel Miras Ödülü" alabilecek nitelikte bir mimari proje olabileceğini sözlerine ekledi.
Adalar Belediye Başkanı Aytaç Adalar'ın kültürel miras değerlerinin korunması için önemli bir adım atıldığını, her zaman bağımsız çalışmaları desteklediklerini belirtti.
A.B. Büyükelçisi Berger yuvarlak masa toplantısındaki görüşleri dinledikten sonra, Adalar'ın her boyutuyla önemli bir kültürel miras alanı olduğunu, buradaki dinlediklerinden sonra bunun korunması için aktörlerin hazır olduğunu gözlemlediğini, gerçekleştirmesi için konunun takipçisi olacağını belirtti.
Ayrıca proje yönetimi, yeniden işlevlendirme gibi konular üzerine görüşler konuşuldu. Adalar Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Özbek, bu workshopun bir başlangıç oluşturmasını umduğunu ve bu çalışmayı geniş bir katılımla, kurumların ve STK'ların enerjisini seferber edecek bir çalışma grubu oluşturmak için çaba göstereceklerini belirtti.
Notlar ve özetle yakın geçmişteki gelişmeler:
- 90'lı yılların sonuna doğru, "sorunu çözmek amacıyla" bir turizm yatırımcıları inisiyatifi ortaya çıktı. Büyükada Hristos tepesindeki Rum Yetimhanesi binasını "restore" edilip, otel yapılmasını amaçlayan bir proje hazırlattı. Yetimhane'yi yıkıp çelik taşıyıcılı bir iskelet üzerine ahşap kaplama olarak gerçekleştirilecek projeye karşı itirazlar oldu. Ancak bu proje itirazlar nedeniyle değil, siyasal nedenlerle sonuca ulaşamadı, "başarılı” olamadı.
- 2005 yılında Patrikhane AİHM'e başvurdu. 2007 yılında başvuru kabul edildi ve 2010 yılında geri verilmesi karara bağlandı. Dönemin Başbakanı Erdoğan beraberinde geniş bir heyetle Yetimhane'yi ziyaret etti ve korunması için destek sözü verdi.
- 2015 yılında bir sivil girişim Europa-Nostra ve Avrupa Yatırım Bankası'nın ortaklaşa düzenledikleri "En Çok Tehdit Altındaki Miras Listesi Programı"na bir başvuru hazırlamak için harekete geçti. Belgeler toplandı, raporlar hazırlandı. Taraflar program hakkında bilgilendirildi ve onayları alındı. 2017 yılında başvuru Europa-Nostra Türkiye tarafından gerçekleştirildi. Büyükada Rum Yetimhanesi’nin 85 başvuru arasından Europa-Nostra tarafından “En Çok Tehdit Altındaki 7 Eser Listesi”ne alınmış olması, yarım asırdan daha fazla bir süredir boş kalmış ve yıpranmış olan bu önemli kültür mirasının korunması adına uzun süreli bir uğraşın içindeki önemli bir dönüm noktası olarak görülebilir.