Sonbaharın ilk ayı geldi çattı. Eylül, sonbahar mevsiminin en güzel ayıdır. Doğa, kış hazırlıklarını başlattığı bu ayda güzelliklerini cömertçe sunar... Eylül diyalektik kanunlarının en belirgin yaşandığı bir aydır. Karşıtların çatışmasını-çelişmesini, zıtların birlikteliğini, iyiyi ve kötüyü, eskiyi yeniyi, bu aydaki doğa olaylarında net olarak görürüz. Sıcak ve soğuk, hüzün ve sevinç, yorgunluk ve dinlenme... Uzar gider misaller...
Adalar boşalmaya başladı. Okullar açılmadan önce yazlıkçılar yola revan oldular. Sessiz ve dingin günler, aylar adalıları bekliyor...
Lakin bu yıl adaların nüfus yoğunluğunun azalmasına karşın sıcak ve hareketli aylar adalıları bekliyor gibi. Adalar 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı bugünden başlayan sıcaklığı ile yıl sonuna kadar devam edeceğe benziyor.
Bu sayımızda ağırlıklı konu olarak -adaların kaderini belirleyecek öneme sahip olmasından kaynaklı- imar planına yer verdik. İmar planı ile ilgili açıklamaları ve konunun aciliyetini ifade eden yazıları sayfalarımızda bulabileceksiniz. Önümüzdeki aylarda da bu konunun gündemi ağırlıklı olarak oluşturacağını şimdiden görüyoruz... Adalar, ada gibi kalabilecek mi? Adaların kaderinin belirleneceği bu dönemde adalılar ne kadar söz sahibi olabilecek?
Evet, yine adaları yakından ilgilendiren bir konuyu bu sayımızda okuma fırsatınız olacak. Adalar ve deprem. Jeofizikçi Haluk Eyidoğan bizi bilgilendirmeye ve duyarlılık oluşturma çabalarına devam ediyor.
Yaz ayları boyunca ulaşım dosyasını yayımlamıştık. Bu sayımızda da bu konu ile ilgili bir yazı bulacaksınız.
Yine Adalar’ı Dünya Mirası olarak tescillemek için Dünya Mirası Adalar Girişimi çalışmalarına devam ediyor. Girişimden Asu Aksoy bu konuyu imar planı bağlantılı olarak ele aldı.
Yazarlarımız, adalı olmayı, adayı ve sorunlarını; güzelliklerini-çıkmazlarını, ama ne olursa olsun adalı olmaktan, adalarda yaşamaktan duydukları mutluluğu okurlarımızla paylaşmaya devam ettiler.
Ne diyelim hazanın yaprak dökümü başladı; ilkbahara hazırlık için bu döküm şart! Acısız sevinç olmuyor, var olan gitmeden yenileri-tazeleri gelmiyor!
Doğanın bu kanununu adalarda toprak kaybetmeden, betona boğmadan, denizi öldürmeden işletmemiz dileğiyle güze merhaba...