Adalar Vakfı tarafından İstanbul Kalkınma Ajansı ile işbirliği içinde yürütülen AdalarTurizm Geliştirme Merkezi Projesi kapsamında düzenlenen Türkiye’nin iyi örnekleri çalıştaylarından birinde, Alanya Tanıtım Vakfı eski başkanı Nüvit Özkan’ı davet etmiştik. Turizmin her alanında önemli görevlerde bulunmuş olan Özkan, bize Alanya’daki dönüşümü anlatmıştı.
Betonlaşmanın, kuralsızlığın, hanutçuluğun egemenliğinde can çekişen ve bu nedenle büyük tur operatörlerinin kataloglarından çıkarmak üzere oldukları Alanya’yı, yaklaşık 7 yıl önce, kaymakamlık-yerel belediye-yerel emniyet müdürü-Ticaret Odası-ALTAV’ın da aralarında bulunduğu STK’lar ve meslek örgütleri el ele vererek nasıl hızla dönüştürdüklerini çok güzel anlatmıştı bizlere.
Adada özlediğimiz şeydi bunlar. Çünkü uzun süredir Adalar’da Kaymakamlık- Büyükşehir Belediyesi-Yerel Belediye-Emniyet Müdürlüğü-Kent Konseyi -STK’lar uyumundan değil, tam tersine uyumsuzluğundan ve birlikte çalışma konusundaki isteksizliklerinden söz edilmekteydi.
Bu sorunu gidermek için atılan iyi niyetli adımlar, ya birine, ya ötekine çarpıyor, üzerine yetki çatışmaları da ekleniyor ve tam bir kaosa dönüyordu. Bundan da en çok kuralsızlıklardan beslenenler yararlanıyordu. Yaptığımız toplantılarda, bu sorun çözümlenmeden atılacak hiçbir adımın kalıcı sonuç üretmeyeceği artık net bir tespit haline gelmişti. Durum şu anda da çok farklı değil. Haziran Adalı’sının dosya konusu ulaşım ve buna atıfla yazılmış sunuş yazısında da bu soruna dikkat çekmiştik.
Bu sayıda yer alan haberler ile Asu Aksoy ve Viktor Albukrek’in yazısını okuduğumuzda, sorunun daha da yakıcı hale geldiği anlaşılacaktır. Dünya Mirası Adalarımız son çıkışa doğru ilerliyor. Ya alelade, örneğini her yerde gördüğümüz sorunlarla malul bir yer olacak, ya da gönül rahatlığıyla gelecek kuşaklara devredeceğimiz bir miras olarak kalacak. Karar hepimizin.
...
Adalar Müzesi’nin Büyükada Aya Nikola ana binası orta bahçesinde 14Temmuz’da iki önemli sergi açılıyor.
Değerli sanatçı dostumuz Gül Bolulu’nun “Sürgün Kayıkları” sergisi olağanüstü bir emek ürünü olarak ziyaretçilerle buluşacak. Tam bir imece ile hazırlanan, öyle başka müzelerde olduğu gibi dev bütçelerle değil, gönül emeğiyle gerçekleştirilen bu sergiyi mutlaka görün. Sergi 30Eylül’e kadar açık. 3 ay boyunca sergi alanında önemli etkinlikler de olacak. Aynı başlığı taşıyan bir tiyatro oyununun hazırlanmakta olduğunu da müjdeleyelim.
Aynı alanda ve tarihte, Akillas Millas’ın 30 yıllık emeğinin ürünü usta işi çizimlerinden oluşan bir sergi daha açılıyor. Pazar kayıklarından Şehir Hatları’na İstanbul’da seyrüsefer. Hem bir tarihi izlek, hem de tüm ayrıntılarıyla son 250 yılın yük ve yolcu taşıyan tekneleri.
Yeni sayıda görüşmek umuduyla...