Günümüzde kalp sağlığının daha iyi anlaşılması, tanı yöntemlerindeki gelişmeler ve tedavi edici modellerdeki ilerlemelere rağmen dünyada ve Türkiye’de ölüm nedenlerinin başında hala kalp ve damar hastalıkları gelmektedir.
Hipertansiyon, kolesterol, obezite, şeker hastalığı ve sigara kullanımı kalp sağlığını tehdit eden unsurlar arasında yer almaktadır. Sigara kullanımı, kalp hastalıklarına, inmeye (felç), akciğer hastalıklarına ve çeşitli kanserlere neden olmaktadır.
Kan basıncı yüksekliği, şeker hastalığı ve uyku bozukluğu ile ilgili olan sorunların üzerinde durulmalı; kan şekeri, kolesterol ve kan basıncı gibi değerlerin belirli seviyelerde tutulmasına dikkat edilmelidir.
Kalp hastalıklarının giderek artış göstermesi ile birlikte koruyucu sağlık önlemlerinin değeri daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Sağlıklı beslenme, hazır gıdalar yerine taze besinlerin tercih edilmesi, aşırı tuz kullanımının önüne geçilmesi, düzenli sağlık kontrolleri, kan değerlerine dikkat edilmesi kalp sağlığını koruma tedbirleri arasındadır. Ayrıca hayata karşı iyimser olmak, aile ve çevre ile kaliteli zaman geçirmek, uyku düzenini kontrol altında tutmak da önemlidir.
Sağlıklı bir yaşam için spor şarttır. Sporu yaşamımızın bir parçası haline getirebilmemizin ön koşulu sağlıklı bir kalbe sahip olmaktır. 35 yaş üstü kişilerin spor yapmaya başlamadan önce kardiyak yönden değerlendirilmesi gerekir. Fizik muayene, EKG (Elektrokardiyografi), gerekli ise ekokardiyografi ve egzersiz testleri yapılabilir.
Kalp Sağlığınızı Korumak İçin:
- Sağlıklı beslenin.
- Aktif olun ve kalp sağlığınızı kontrol altına alın.
- Tütüne “HAYIR” deyin.
- Alkol tüketimini sınırlayın.
- Sağlıklı vücut ağırlığınızı koruyun.
- Kan basıncınızı kontrol altında tutun.
- Kan değerleri ölçümünüzü düzenli olarak yaptırın.
Kalp ve Damar Hastalıkları ile mücadele etmenin önemini vurgulamak, kişileri bu hastalıklara karşı uyarmak, kalp sağlığını koruma konusunda bilinçlendirmek, sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırabilmek ve kalp sağlığına dikkat çekmek amacıyla 12-18 Nisan Kalp Sağlığı Haftası olarak kutlanmaktadır.
Unutulan tehlike: Gizli Tuz Tüketimi
Daha az tuz tüketelim
Yediğimiz tuzun büyük bir kısmı satın alınan hazır gıdaların içinde saklıdır. Gıdaların etiketlerini mutlaka kontrol edin ve daha az tuz tüketin.
Birçoğumuzun düşünmeden yemeklere bol bol serptiği tuz, aslında vücudun baş düşmanıdır. Yapılan araştırmalar günlük tuz tüketiminin günde 5 grama indirilmesi ile her yıl dünyada kalp krizi ve inmeye bağlı 2,5 milyon ölümün önlenebileceğine dikkat çekiyor. Yemeklere tuz yerine baharat, limon suyu, nar ekşisi ya da sirke kullanarak tat katmanın, tuz tüketimini azaltmayı sağladığına dikkat çeken uzmanlar, tuz ile mesafeli bir ilişkiyi önermekteler.
Hipertansiyon, kalp, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak amacıyla günlük tuz tüketimini 5 gram ile sınırlamak gerektiğine dikkat çekmek istiyoruz.
Fazla tuz hipertansiyona neden oluyor
Tuzun azaltılması kan basıncını kontrol altına almanın yanı sıra hipertansiyon gelişimini de önleyebilmektedir. Hipertansiyon sorunu ile karşılaşmamak için yapılacak işlerden birisi de tuzun azaltılmasıdır. Batı tarzı beslenmede kişiler günde ortalama 8-9 gram tuz alır. Bu tuzun günde 5 grama düşürülmesi kan basıncının kontrol altına alınmasını kolaylaştırır. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıklarının 2012 yılında yaptığı araştırmaya göre günde ortalama 15 gram tuz tüketiyoruz. En önemli tuz kaynağı da yemek pişirilirken eklenen tuz ve ekmektir.
Tuz tüketimini azaltmak için öneriler
- Yemeğin tadına bile bakmadan tuz koymayın. Tuzsuz yemek çok tatsız diyorsanız biber, sirke, limon suyu ve değişik bitkilerle yemek tatlandırılabilir.
- Tuzsuz ekmek yiyin. Taze sebze yiyin.
- Yemek pişirirken tuz koymayın, pişirdikten sonra da koymayın.
- Tuzu azaltılmış peynir yiyin.
- Doktor veya eczacıya danışarak yapay tuz kullanılabilir.
- Dışarıda yemek yerken seçici olun.
- Nane, kekik, soğan, sarımsak yemeklere tuz olmadan lezzet verir. Etleri sarımsak, sirke, limon suyu ile terbiye edin.
- Sebze, meyveler genel olarak az tuz içerir
- Taze fındık, ceviz, semizotu yemeğe lezzet katar
- Alışveriş yaparken gıda etiketindeki tuz miktarına bakın.
Pratik bilgiler
Tuzsuz bir yaşam düşünülemez, ancak yeterli beslenen bir kişide tüketilen gıdaların içinde bulunan tuz yeterlidir.
- Yemeklere hiç tuz katmadan yaşamak mümkündür.
- Tuz alımının günde 3 gram azaltılması dünyadaki yıllık sağlık harcamasını milyarlarca dolar azaltabilir.
- Tuz tadı kazanılan bir alışkanlıktır.
- Bebek ve çocuklar az tuzlu/tuzsuz yemeğe alıştırılırsa tuz tadını aramazlar.
