Geç olsun da güç olmasın denir. Fransızlar da hiç olmamasından iyidir derler. Ben de bu sözlere dayanarak geç bile olsa, sizlere “Mutlu Yıllar” dilemekten vazgeçmeyeceğim. Gerçi, her iş zamanında güzel, zamanında değerlidir ama bu gecikmenin geçerli bir nedeni olduğunu da bilmenizi isterim.
Geçen Sonbaharda dizimdeki ağrıya ödemdi değildi derken ben kendimi ameliyat masasında buldum. Basit bir menüsküs ameliyatı olsaydı, şaşardım doğrusu. Zor başlayan günler, sevgi yumağı ve sıcaklığı içinde akıp giderken, bu kez münasebetsiz bir virüs bedenimde taht kurmaya niyetlendi ve beni tekrar hastaneye taşıdı. Her musibette bir hayır vardır. İki ayaklı virüslerle uğraşmak daha mı kolay sanıyorsunuz? Bu kış mevsiminin moda virüsünü gelecek yılın grip aşısının hazırlanmasında kullanılmak üzere vücudumdan def ederken, bir de baktım ki aniden sene sonu beni, ben de Yeni Seneyi karşılamışım.
Mazeretim kabul edildiyse sizlere Yeni Yılda gönül dolusu güzellikler, iyilikler, sıhhat ve başarılar diliyorum.
Tüm bu özel duyguların yanı sıra ülke ve insan sevgisini ön plana alıp Yurdumuz ve Dünya Barışı için yüce Tanrımıza dua edelim. Bizler tek Tanrıya inanan dinlerin mensubu olarak Onun kullarıyız. Dünyada olduğumuz, doğayı kucaklayabildiğimiz için Tanrıya şükretmeyi unutmamalıyız. Hayatımızı yaşamak ve dünyayı yaşanası bir yer haline getirmek, bizim Tanrıya, Ülkemize, ailemize ve sevdiklerimize olan borcumuz ve kaçınılmaz görevimizdir. Saygısızlıkları ve şerefsizlikleri, bencillik ve duygusuzluğu davet eden tüm kötü alışkanlıklarımızdan kurtulup yüreğimizde keşfedilmeyi bekleyen güzellikleri sevgi ile taçlandıralım.
Geçen yıl, sabır yılımız olsun. Sizce sabretmek hoş bir şey mi? Belirsizlikle gelen sabır kadar insanı perişan eden çok az şey sayabiliriz. Sabrın yararı da var. Hiç olmazsa insan sonuçtan kendisini sorumlu tutmaz. Vefasız da olamıyorum çünkü geçen yıl kanımı donduran, isyanımı kendi gayretimle bastırdığım olaylar olmasına rağmen, benim güzel anılarım, huzursuzluğuma damla damla derman olan bahar rüzgârlarım da oldu. Ben geçen yıl, mutluluk da yaşadım, saygıyı da sevgiyi de hissettim gözlerde ve yüreklerde. Ne yazık ki ve ne mutlu bana ki beynimin huzursuzluğunu aydınlatamadığı, açıklayamadığım anlarda hele hele vebali başkasının boynuna yüklenen o ince konularda ben çağlayanlar gibi coşuyorum ve suskunluğum çiğ gibi büyüdükçe büyüyor, büyüyor.
2017 Yılı, pek hoş gelmedin. Giden yılın nazarı mı değdi sana? Koy tavrını, elini vicdanına koy ve mutluluk ver insanlara. Ver ki durulsun sular, gülsün çocuklar. Evde, okulda, duada, işte, güçte, yollarda, hep el ele, kol kola, hep güvenle, birlik ve beraberlik içinde sağlam adımlar atılsın yarınlara.
Bense koşmak istiyorum. Ovaları, dağları tırmanmak, tepelerden denizlere bakmak, umutlarımı gün doğarken eflatuna boyamak, hüznümü batan güneşle maviye gömmek, kollarımı açıp yürektekini haykırmak, keyfimi, kederimi evrenle paylaşmak istiyorum.