Cuma, 30 Eylül 2016 17:53

21 Eylül Dünya Alzheimer Günü

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

Türkiye ve dünya nüfusu giderek yaşlanmaktadır, bu nedenle ‘demans’ın (bunama) en yaygın sebebi olan Alzheimer hastalığı giderek daha önem taşımaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2023 yılında ülkemizin 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranının yüzde 10’un üzerine çıkacağı ve bunama hastalıklarının sıklığının büyük bir hızla artmaya devam edeceği tahmin edilmektedir. Dünyada 30 milyona yakın Alzheimer hastası bulunuyor. 2050 yılında bu sayının 135 milyon olacağı tahmin edilmekte. Bunamanın nedeni ve çaresi bulunamazsa bu asrın sonunda gelişmiş ülkelerde hiçbir şeyi hatırlayamayan insan sayısı sağlıklı bireylerin sayısını geçmiş olacak. Hiçbir bulaşıcı hastalık insanlık adına bu denli bir tehdit oluşturmuyor. Neden günümüzde geçmişe göre çok daha fazla Alzheimer’a yakalanıyor ve bunuyoruz? Her unutkanlık Alzheimer değildir diyoruz ama neden daha fazla unutur hale geliyoruz?

Alzheimer hastalığı

Unutkanlık hepimizin zaman zaman yaşadığı bir sorundur. Fakat unuttuklarımızı hatırlamamız uzun sürmez. Çoğu stresli iş ortamı, yorgunluk gibi faktörlerden kaynaklanır. Bunlar basit unutkanlıklardır. Günlük yaşamımızı etkileyen bir problem değildir.

Alzheimer, yaş ilerledikçe unutkanlıkla ortaya çıkan, hafıza, konuşma gibi durumlarda sorunlar yaşanan, günlük yaşamın gerektirdiklerini uygulayamama gibi problemlere yol açan bir hastalıktır.

Geri dönüşümü olmayan ve ilerleyen bir hastalık olan alzheimer, halk arasında bunama olarak bilinir. Beynin fonksiyonlarında bozukluk vardır. Hastanın düşünmesinde sorun ortaya çıkar. Alzheimer, ciddi bir hastalıktır. Belirtiler görüldükten 7-8 yıl sonra ölüme yol açabilmektedir.

Alzheimer hastalığı kimlerde, ne kadar sıklıkla görülür?

Alzheimer, sıklıkla 65 yaşın üzerindeki kişilerde görülür. Hem kadın hem de erkekte görülen bu hastalığın, kadınlarda biraz daha fazla görüldüğü saptanmıştır. Yapılan araştırmalar, 65 yaşın üstündeki, ortalama her 15 kişiden birinde bu hastalığın görüldüğünü ortaya koymuştur. 80-85 yaşın üzerindeki, her iki kişiden birinde alzheimer görülmektedir. Ayrıca bu hastalık sadece 65 yaşın üzerinde değil, kırk ve ellili yaşlarda da ortaya çıkmaktadır. Fakat diğer yaşlara göre sık karşılaşılan bir durum değildir.

Dünyada 20 milyondan fazla alzheimer hastası vardır. Bu hastaların yaklaşık 300 bini ülkemizdedir. Bu hastaların sayısı, gün geçtikçe artmaktadır. Çünkü dünyada insan ömrü uzamakta ve yaşlı insan sayısı artmaktadır.

Alzheimer hastalığının nedenleri ve hastalığın seyri

Alzheimer hastalığının nedenleri arasında kalıtsal faktörler, beyinde protein birikimi, beyin hücrelerinin ölümü, sinirsel iletimin bozulması, çeşitli zehirli maddeler yer almaktadır. Ayrıca yaş ilerledikçe, alzheimerin görülme ihtimali artar. Fakat hastalığın kesin nedeni henüz bilinmiyor.

Hastaların sadece yüzde 10’unda ailede alzheimer varlığı tespit edilmiştir. Bu yüzden, bu hastalık sadece tek bir kalıtsal faktöre bağlı değildir.

Alzheimer, yavaş ilerleyen ve sinsi bir hastalıktır. Beyindeki sinir hücreleri yok olmaya başlamıştır. Önceleri kısa süreli unutkanlıklar şeklinde ortaya çıkar. Örneğin, hasta bir gün önce ne yaptığını, ne yediğini hatırlayamaz. Hastalık ilerledikçe, kişinin günlük işleri aksamaya başlar. Sorduğu bir şeyi tekrar sorar, yakınlarını tanıyamaz hale gelir. Bu durumda kişinin psikolojisi bozulur. Psikolojisi bozulan hasta, içine kapanık bir hale gelir. Konuşma, yürüme, tuvalete gitme gibi ihtiyaçlarını karşılayamaz ve yatağa mahkûm bir yaşam sürmeye başlar. Yani hem fiziksel hem zihinsel problemler vardır. İlerlemiş alzheimer hastalığı, hastaların ailesi için de bir yüktür. Hastanın bütün bakımı aile tarafından yapılmak zorundadır.

Alzheimer hastalığının belirtileri

Alzheimer hastalığının, temel olarak 10 tane belirtisi olduğu kabul edilmektedir. Bu belirtilerden bir ya da birkaçının bulunması alzheimer belirtisi olabilir.

  • Günlük yaşamı etkileyecek kadar unutkan olma (kişilerin adlarını, olayları hatırlayamama), gündelik işleri yapamama (yemek yapmak gibi),
  • Kelimeleri bulurken zorlanmak, tarihleri ve bilinen yolları hatırlayamama,
  • Çok basit konularda bile karar vermede güçlük çekme, hesap yapamama, pratik düşünmede zorluk çekme,
  • Eşyaların yerlerini karıştırmak (koyarken başka yere koymak),
  • Davranışlarda ve ruh halinde değişiklik,
  • Karakter özelliklerinin değişmesi, insanları suçlama,
  • Sorumluluk sahibi olmaktan kaçmak alzheimerın belirtileridir.

Hastalığın tanısı nasıl konur?

Öncelikle yukarıdaki belirtilerden bazıları sizde varsa bir psikolog ya da sinir hastalıkları uzmanına başvurmanız gerekir. Çekilen beyin filmi, yapılan kan tahlilleri ve laboratuvar tetkikleri ile alzheimer hastalığı diğer hastalıklardan ayırt edilmeye çalışılır. Çünkü her unutkanlık, bu hastalığın belirtisi değildir. Bu şekilde hastalığın kesin tanısı konur.

Alzheimer tedavisi

Hastalığın kesin tedavisi yoktur. Yani yapılan tedaviyle, hastalık tamamen ortadan kaldırılamaz. Öncelikle şunun bilinmesi gerekir; bu hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Yapılan tedaviyle, hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır ve hastalığın semptomları azaltılır. Amaç, hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır. Ayrıca, ortaya çıkan psikolojik problemlerle başa çıkabilmek için de çeşitli ilaçlar (antidepresan gibi) kullanılır. Fakat bu ilaçlar doktor kontrolünde alınmazsa daha kötü sorunlara yol açabilir.

Gün geçtikçe, alzheimer hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyor ve daha fazla ilaçlarla karşılaşıyoruz. Yapılan çalışmalar, hastalığın tedavisinde büyük adımlar atılacağını göstermektedir.

Alzheimer hastası ve yakınlarının bilmesi gerekenler

Öncelikle hastanın kendisine, cesaret ve güven duygusunu aşılamak gerekir. * Hastaya her zaman yardım edilmeli ve bu yardımın hastaya kabul ettirilmesi gerekir. * Hastanın hislerini paylaşmak gerekir. * Gerekirse hasta, doktora nasıl bir durumda olduğunu anlatmalı ve bu yönde de tedavi uygulanmalıdır. * Yapılacak işler için bir kâğıda notlar alınmalıdır. * Aynı şey, eşyaların yerini bulmak için de yapılmalıdır. * Alzheimer hastalarının araba sürmesi tehlikelidir. Bu yüzden bir kişinin, hastaya eşlik etmesi (şoför olarak) gerekir. * Hastanın sağlığına ve beslenmesine dikkat edilmelidir. * Hasta hobilerini kısıtlamamalıdır. * Önceden yaptıklarını, yapmaya devam etmelidir. Fakat artık çalışmayı bırakması gerekir. * Hastalık ilerlemeden, hastanın ilerideki bakım durumu görüşülmelidir.

Alzheimer, sadece kişinin kendisine değil, ailesine de maddi ve manevi yük getirdiğinden, bu hastalıkla yaşamaya alışmak ve baş edebilmek için destek almak gerekir.

Alzheimer hastalarına nasıl davranılmalı?

Alzheimer hastalığı kişide bir yandan bellek, dikkat, dil gibi işlevlerde bozulmaya yol açarken diğer yandan da kişinin kendisiyle ve etrafıyla ilgili algısını bozar ve davranış bozuklukları için zemin yaratır. Bu zeminde hasta yaşananları aklında tutamaz, kendisine söylenilenlere dikkat edemez ve derdini tam anlatamaz. Diğer yandan da sosyal norm ve kurallardan uzaklaşabilir ve kendi davranışlarını değerlendiremez ve denetleyemez. Çoğu zaman da onları normal kabul eder. Bu bakımlardan Alzheimer hastası yakınının ya da hastabakıcısının hastalarıyla iletişim kurarken bilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlar aşağıda özetlenmiştir.

  • Hastayla empati kurmaya çalışın! Her şeyden önce kendinize şu soruyu sormalısınız; “Eğer Alzheimer hastası o değil de ben olsaydım nasıl bir ilgi beklerdim? Sevgiyle, anlayışla ve sabırla mı karşılanmak isterdim yoksa ilgisizlik ve kabalık mı görmek isterdim?”
  • Sabırlı olun! Hastanız anlattıklarınız ya da ondan istedikleriniz konusunda kolaylıkla karmaşaya girebilir. Eğer bu tür bir sıkıntı hissediyorsanız isteklerinizi farklı yöntemlerle anlatmaya çalışmalısınız. Bunları yaparken asla fiziksel bir zorlama içine girmeyin! Bunu yaparken iyi niyetli olsanız bile onun tarafından kendisini zorlama olarak algılanabilir.
  • Anlayışlı olun ve tartışmayın! Hastanız 1958 yılında olduğunu ya da sizin onun annesi olduğunu ileri sürebilir. Siz ona 2016 yılında olduğumuzu ve annesinin de uzun bir süre önce öldüğünü söylemeye kalktığınızda, o önce şaşıracak, ilerlemiş bir hasta değilse yanlış söylediğini anlayarak üzülecek ya da ilerlemiş bir hastaysa söylediklerinde ısrarcı olacak ve sizin neden ona böyle söylediğinizi anlamayarak belki de kızacaktır. Her iki durumda da hastayla iletişimiz başarısız olacaktır. Alzheimer hastalığında kayıt zorluğu olduğundan siz ona doğruları söylemiş olsanız da o bunları aklında tutamayacaktır. Bu bakımdan hastanın yanlışlarının düzeltilmesinin ve bunlar üzerinden hastayla tartışmanın bir yararı yoktur.
  • Hastanızla zaman ve mekân kavramlarını gündeme getirmeden rahatlıkla konuşmaya çalışın! Eğer o eskilerden bugünmüş gibi söz ediyorsa onunla o konuşmanın içine girerek sürdürün. Konuştuğu konunun bütünlüğünü bozmayın. Zaman zaman espriler yapın.
  • Hastanızı yapmaktan hoşlanmadığı şeyler konusunda zorlamayın! Çoğu hasta yakını bulmaca çözmenin yararlı olacağını düşünerek hastalarını saatler boyu bulmaca yapmaları için zorlamaktadırlar. İlgili bölümde de anlatıldığı gibi bulmaca çözmenin ispatlanmış bir yararı ve mantıksal dayanağı yoktur. Bu bakımdan bu zamanın dışarıda ya da evin içinde müzik dinlemek ya da ilgi çekici şeyler seyretmek amacıyla geçirilmesi hasta için daha uyarıcı olacaktır.
  • Hastanızın ilaçlarını kendi başına almasına izin vermeyin! Hafif-orta evrede bulunan çoğu hasta ilaçlarını düzenli alabileceği iddiasında bulunabilir. Hatta bu iddia bir kısmı için doğru da olabilir. Ancak genel bir prensip olarak unutkanlık ve dikkat azlığı yakınmaları olan hastaların kendi ilaçlarını kendilerinin alması sakıncalıdır. Bunun dışında bazı hastalar ilaçlarını aldıklarını söyleyerek onları halıların altına saklar ya da çöpe atarlar.
  • Hastalarınızın yanında huzurevi ihtimalinden söz etmeyin! Alzheimer hastalığı sırasında yaşanan kayıplar hastaları önceden olduğundan daha fazla duygusal ve alıngan yapar. Bu nedenle onların geleceğiyle ilgili tahminleri ve bir seçenek olarak huzurevi ihtimalini onların yanında dile getirmeyin. Bu sözleri duyan hastalardan en azından bir bölümü sizin onların ölümünü istediğinizi ya da kendilerinden kurtulma planları yaptığınızı sanabilir.

 

Son değişiklik Pazartesi, 03 Ekim 2016 14:07
Yorum yapmak için oturum açın