Belediyelerin hayvanlara olan işkence ve vahşetini önlemek için, Hayvanları Koruma Kanunu TCK kapsamına geçtiğinde, bunun sadece vatandaşları değil “Belediyeleri de kapsaması” gerekmektedir.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen bir çalışmayla Marmara Denizi’ndeki 200 mercan, Neandros Adası’nın derinliklerine nakledilmeye başlandı.
Kistik ekinokkozis, ülkemizde, özellikle hayvanlarda çok yaygın olması nedeniyle, önemli halk sağlığı sorunlarına neden olan ve ciddi ekonomik kayıplara yol açan zoonotik karakterli bir hastalıktır.
Mevlana’nın ‘Karanlık arttıysa sen de ışığını arttır.’ sözü kulaklarımdan gönlüme doğru aktığı andan itibaren hayatımın da duygularımın da kontrolünü sağladı dersem doğru olur.
Duygulu ve içli şairimizdir Küçük İskender. Bakın ne demiş : “Ben en çok martıya âşık olmuş balık için üzülürüm.” Bir an durgunlaştım ve o kadar çok örnek geçti ki gözlerimin önünden, balığın haline, martının keyfine üzülmemek imkânsızdı artık. Gerçekten de kötülükler başımızın üstünde uçarken, iyilikler sulara gömülüyor.
Büyükada’nın Heybeliada tarafına bakan batı yüzündeki “Güvercin Çatlağı” denen su altından su üstüne uzanan çatlağın oluşturduğu kovuk; sanki adanın su altından yükselişinin bir tanığı gibi.
Bir İmece Hikâyesi... Ada Gönüllüleri Derneği’nin yeni ekibi olarak Aralık 2015’te çalışmaya başladığımızda; ortak kaygılarımızdan birinin ada hayvanlarının esenliği olduğunu keşfetmiştik. 
Çalışmalarını Adalar Belediyesi Veteriner İşleri Birimi ile işbirliği halinde sürdüren Adalar Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu, Burgazada’da sahipsiz hayvanların tedavi ve operasyonlarının yapıldığı kliniğin yenilenmesi için harekete geçti.
Yanı başımızdaki ufacık bir kayalık İstanbul’un her gün artan kalabalığına, günden güne genişlemesine, kirlenmesine adeta tek başına direniyor. Hâlâ deniz kuşlarına ev sahipliği yapıyor, hâlâ kıyı balıkçılarının ümidi oluyor. Prens Adaları’nı oluşturan adaların en küçüklerinden birisi... Ama hâlâ eski adıyla anılıyor; Neandros. Sanki geçmişin anısını hatırlatır gibi.
Adalar’da motorlu taşıt varlığı ile ilk tanışmam üç yaşıma denk gelir. 1958 yazında Büyükada’da, Kanarya Sokak’ta oturmakta olduğumuz evden ikizim Fahri ile sabah oyun oynamak üzere çıkıp akşama kadar dönmeyişimiz,...