Ekolojikonulu Adalar Dergisi makaleleri - Adalı Dergisi
Marmara Denizi’nde, özellikle Adalar Denizi’nde balıkların çok azaldığı bir gerçek. Balık olmayınca da deniz bomboş... Öyle ya, deniz ve balık birlikte; biri yaşayan, diğeri yaşatan! Ama bu bizim bakış açımız. Doğanın dili farklı; hep denge üzerine kuruludur.
Dalışın da bir dili vardır. Örneğin “Kıyı açma” denildiğinde bir dalgıç, bunun kıyıdan veya kıyıya yakın bir yerden dalışa başlayıp, kıyı yapısına göre derinlere inip sonradan yaklaşık aynı rotadan dönüş şeklinde bir dalış olacağını bilir.
12 Ocak’ta Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde meydana gelen yüzlerce ton petrol sızıntısı, büyük bir çevre felaketine yol açtı. Binlerce su canlısının yaşamına mal olan fuel-oil sızıntısının ardından Kocaeli Belediyesi ve ilgili kurumlara ihbarlar gitmeye başladı.
Su altında hayaletler olur mu? ... suyun altında, filmlerdeki hayaletler gibi canlılık belirtisi göstermeden diğer canlılar için korkutucu olan, hatta onların ölümüne neden olan varlıkların olduğunu biliyorum.
Bugüne değil de düne dönsek, çocukluk yıllarımıza. Hep denizin kıyısında geçirdiğimiz altmışlı yılların yaz günlerine. Adalar’da veya İstanbul’un herhangi bir yerinde dizlerimize kadar suyun içinde olduğumuzu, yürüdüğümüzü, bir yosunluk alana geldiğimizde içimizin ürperdiğini, hafifçe korktuğumuzu hatırlasak. Bizi ne korkuturdu? Örneğin ahtapotlar mı? O dönemler bir ahtapot ile karşılaş mıydık, nedir bilir miydik ki korkalım!
Su altından beklentisi, masmavi bir dünya içinde süzülmek, birbirinden farklı, renkli balıkları izlemek, dipte kendilerine yer edinmiş mercanları fotoğraflamak, kısaca bu su dünyasını görerek keşfetmek olan bir dalgıç için Marmara Denizi’nin yeşile yakın rengi ve derinlik arttıkça giderek karanlık hale gelen yapısının cazibesi ne olabilir?
Adalarımızı çevreleyen, yüzdüğümüz, gezdiğimiz, balığa çıktığımız denizlerde köpekbalıklarının bulunmasını ister miyiz? Buna “evet” diyenler çok olmayacaktır şüphesiz. Çünkü köpekbalıkları hangi tür olursa olsun, korkulan deniz canlılarının başında geliyor.
Dört yıl önce ticari avcılığa kapatılmış Adalar Denizi’ndeki koruma altındaki alanın Hayırsız Adalar ve Balıkçı Adası (Neandros)’nı da içine alacak şekilde genişletilmesinin gerekliliği belirtilmesine rağmen bu bölgeler korumaya alınan bölgenin dışına bırakılmıştır. O nedenle kalmış küçük siyah mercan kolonilerinin bu denizlerdeki geleceğinin ne olacağı belli değildir.
Adalar Belediye Meclisi, Adalar Kent Konseyi, Adalar Vakfı, Adalar Denizle Yaşam ve Kültür derneği ve Heybeliada Gönüllüleri Derneği’nin de içinde olduğu STK’lardan gelen teklifi kabul etti ve Adalar’da 1 Mayıs 2016 tarihinden geçerli olmak üzere, doğada yüzlerce yıl bozunmayan naylon poşet kullanımını yasaklama kararı aldı.
change.org’da “İstanbul Boğazı’nda gırgır avcılığı yasaklanmalı” adlı bir kampanya başlatılmıştı. Bu kampanyanın ilerleyen günlerinde Slow Food, Fikir Sahibi Damaklar “Lüferde avlanma alt boyu neden en az 27 cm olmalı?” adlı bir açıklama yayınladı.