Afetler konulu Adalar Dergisi makaleleri - Adalı Dergisi
Geçtiğimiz yaz, önce Büyükada, ardından Heybeliada ormanları yanmıştı. Büyükada Hristos Tepesi yakınlarındaki yangın fazla büyümeden hızlı müdahale ile kısa zamanda söndürülmüş, ama Heybeliada Çam limanı tepelerinde başlayan yangın öyle olmamıştı bilindiği gibi. Hızlı ve etkili müdahaleye rağmen yaklaşık 5 hektarlık kızılçam ormanı küle dönmüştü.
Yangınlarla yatıp kalkmamız, Antalya Manavgat’ta temmuz ayı sonlarında başlayan büyük yangınlarla oldu. O kadar hızla yayıldı ki, hektarlarca ormanlık alan bir iki günde küle döndü. Üzerinden 10 güne yakın süre geçmiş olmasına rağmen, Antalya ve Muğla gibi iki büyük ilimizdeki yangınlar kontrol altına alınabilmiş değil.
... Ancak, sanki her şey pandemi öncesine doğru hızla dönüyor. Şimdi denize girmeyi, balık tüketimini etkileyen müsilajın etkisi biraz azalmaya görsün, yine her şeyi unutacağız, hiç kuşku yok. Ve 17 Ağustos depremi dahil birçok afette yaşadığımız gibi, hiçbir şeyden ders almadan, bir şeyleri değiştirir umuduyla ve iyi niyetle giriştiğimiz sivil inisiyatifler içinde vakit geçirerek, sonumuzu hızlandırmaya devam edeceğiz.
Kese böcekleri, çam ağaçlarının yapraklarını yiyerek ağaçların ozmoz yapmasını, beslenmesini engelliyormuş. Zayıflayan ağaçlar başka zararlıların saldırısına karşı korunmasız kaldığı için kuruyormuş.
28 Şubat 2021 Pazar 14:00'de YouTube kanalımızdan canlı yayınlanacak halka açık sohbete Feridun Çılı (Prof. Dr., İTÜ -Burgazada) ve Gülsün Tanyeli (Dr. Öğretim Üyesi, İTÜ -Burgazada) katılacak. Moderatörlüğünü Büyükada'dan Mimar Ali Erkurt'un yapacağı söyleşide Adalar'ın mimari mirasını doğal afetlere karşı güçlendirme konusu izleyicilerin katılımı ile tartışılacak.
Olası büyük bir depreme karşı Adalar İlçesinde deprem güvenli yaşamın sağlanması ve tarih ve kültür mirası dahil tüm yapıların projelendirilerek ve güçlendirilerek geleceğe miras bırakılmasının bir yöntemini bulmamız gerekiyor.
Depremler ve “gavur” karalaması, coğrafyanın İzmir’e yazdığı bir kader. Depremler hiç değişmeden, dünya döndükçe sürüp gidiyor da, Cumhuriyetle birlikte özü yok olan “gavur”un adı kaldı yadigar(!).
Artık, pandeminin ülkemizde resmi olarak başladığı mart-nisan aylarından daha kötü durumdayız. Açıklanan sayıları boş verin, çünkü sağlık bakanı bunların doğru olmadığını zaten kabul etti.
Ben deprem sırasında araba içinde Sığacık merkezdeydim, üç dakika sonra da Sığacık’a 1 km uzakta olan Atlantis Tatil Köyü’nde. Sarsıntı şoku ve korkusu insanların üzerindeyken, Atlantis’in Akkum kumsalında deniz yüz metre kadar çekildi.
Adalar için 1/5000’lik Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı üzerine çalıştığımız başlıklardan biri “Afetler” idi. Afetler deyince Adalar’da akla önce deprem ve orman yangınları geliyor. Kırıldı kırılacak denen ve İstanbul için tehdit oluşturan faylardan birinin adı Adalar Fayı ne de olsa. Yaklaşık 7 büyüklüğünde deprem üretmesi bekleniyor. Deprem ile birlikte meydana gelebilecek tsunami tehlikesi de, adı konmasa da önemli bir afet işareti Adalar ve İstanbul için. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yaz ortasında İstanbul deprem ve tsunami senaryolarını güncellemiş, ilçe ilçe meydana gelebilecek yıkım üzerine simülasyonlar hazırlamış ve yayımlamıştı. Bir süredir yapılan çalışmaların güncellenmesiydi 2020’de açıklanan raporlar.