Afetler konulu Adalar Dergisi makaleleri - Adalı Dergisi
Prens Adaları üç önemli tehlike ile karşı karşıya; deprem, yangın ve tahribat. Kuzey Marmara Fayı’na en yakın konumu nedeniyle deprem, adalarımızın ormanlarını ve ahşap binalarını tehdit eden yangın ve imar, çevre ve trafik kargaşası kaynaklı tahribat.
Son günlerde Amerikan HBO kablo kanalının bir sezonluk "5 episode" çektiği "Chernobyl" dizisini ekran başında nefes almadan seyrettik. Korkunç bir olay, korkunç bir felaket izledik. Alınacak çok dersler var.
29 Haziran Cumartesi günü öğle saatlerinde önce haberi geldi, sonra tepeyi saran dumanı. Orman alev almıştı. Korktuğumuz başımıza gelmişti. Yine.
15 Nisan akşamı, ansızın Paris’te yaşayan bir arkadaşımdan bir video geldi. İnce uzun bir kuleyi alevler sarmış.
Atina ve Yunanistan, temmuz ayı sonlarında büyük bir orman yangını faciası ile sarsıldı.
Biz Adalılar, özellikle Burgazlılar çok üzüldük, hatta ağladık. Yangından yana buruktur içimiz bizim.
İstanbul ve Adalar’da temmuz alışılmamış hava koşullarında seyretti. Şimşek, yıldırım ve aşırı yağmur yaşamı olumsuz etkiledi.
17 Ağustos 1999 Gölcük depremi sonrası ortaya çıkan en önemli gerçeklerden biri de Türkiye’de deprem kayıp risklerinin istenilen düzeyde azaltılamadığı olmuştur. Afet risklerinin azaltılması süreci risk yönetimini temel alan bütüncül bir afet yönetimi düzeni kurmayı gerektirir.
Büyük depremi, hikâyesini önceki yazılarımda paylaştığım Büyükada Panjur Sokak’taki 1901’den kalma aile evimizde yaşamıştım.