Pazar, 05 Mayıs 2019 03:27

Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu uyarıyor

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu uyarıyor:

Adalar yeniden “Geçiş dönemi yapılaşma” kıskacına girdi.

Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu, 2011 yılında onaylanarak yürürlüğe giren ve 6 yıl yürürlükte kalan 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nın 2017 yılında iptal edilmesi sonrasında ortaya çıkan boşluğun “Geçiş Dönemi Yapılanma Koşulları” ile doldurulmaya çalışılmasının yaratacağı tehlikelere dikkat çeken bir bilgilendirme notu kaleme aldı ve Adalar Belediyesi, İBB, 5 nolu Koruma Kurulu’nu gönderdi.

Sorunun Adalar’ın SİT alanı ilan edildiği 1984 yılından bugüne devam ettiğinin altı çizildiği ön yazıda, “Koruma Amaçlı İmar Planı’nın olmayışı ve günümüze kadar geçen süreç içindeki belirli dönemlerde geçiş dönemi yapılanma koşulları ile uygulamaların yapılmasının, Adalar’ın kültür varlıklarının korunmasına ve dolayısıyla Adalar halkına zarar vermiştir.” denildi ve “Özgün doğal ve kültürel değerlere sahip olan Adalar İlçesi’nin bunu hak etmediği” vurgulandı.

İptal edilen 1/5000’lik planın hızla ele alınması ve iptal gerekçeleri dikkate alınarak yeniden çıkarılmasının önemine de dikkat çekilen yazıda, İBB, Adalar Belediyesi ve Koruma Kurulu görev çağrıldı.

Yazıyı paylaşıyoruz:

 

ADALAR İLÇESİ KENTSEL SİT ALANI İÇİN KORUMA KURULLARI TARAFINDAN DÜZENLENMEKTE OLAN GEÇİŞ DÖNEMİ YAPILANMA KOŞULLARI İLE İLGİLİ GÖRÜŞ

KORUMA AMAÇLI İMAR PLANLARI VE GÜNÜMÜZDE ADALAR

Adalar 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı, 8. İdare Mahkemesi’nin 30.11.2017 tarih ve 984 nolu kararı ile iptal edildi. Adalar bu tarihten bu yana gene imar planı olmayan bir sit alanı durumuna düştü. Daha önceden de yaşanan ve uzun süren plansızlık dönemleri Adalar’ın korunması gereken kültürel değerlerine zarar vermiştir. 1/5000 ölçekli planın resmiyet kazanmış olduğu 2011 ile 2017 yılı arasındaki 6 yıllık dönemdeki 1/5000 planın varlığı, Adalar kentsel sit alanı için nispi bir koruma kalkanı oluşturmuştur. Bu 6 yıllık dönemde 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ise onaylanmamıştır.

İstanbul 5 nolu KVK Kurulu tarafından 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nın iptal edilmesi sonucunda geçersiz duruma düşmüş olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının, plan hükümlerinin altlık kabul edilerek “geçiş dönemi yapılanma koşulları düzenlemesinin” hazırlandığı duyumunu aldık. Bu düzenlemenin de sizlere yani Kültür Varlıkları Yüksek Kurulu’nun görüş ve onayına sunulduğunu biliyoruz.

Adalar Kent Konseyi Mimarlık Şehircilik ve Ulaşım Çalışma Grubu olarak bu konu ile ilgili endişe ve görüşlerimizi sizlere sunmak istiyoruz.

2017 yılının ikinci yarısında Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu 1/5000 ölçekli KANİP ve 5 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nda görüşülmekte olan 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ile ilgili iki ayrı görüş yazısı hazırlamış olup bu yazıları Adalar Belediye Meclisine ve 5 nolu KVK Kurulu’na sunmuştur. Çalışma grubu, 16.Ekim.2017 tarihinde de belediye yetkililerinin, koruma kurulu raportörlerinin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinin, Mimarlar Odası ve Şehirciler Odası temsilcilerinin, İller Bankası yetkilisinin ve 1/1000 ölçekli plan müellifi Ege Plan temsilcilerinin de katıldığı geniş bir toplantıda Adalar Koruma Planları ile ilgili önerilerini sunmuştur.

Bu toplantıda bir çok endişe dile getirilmiştir. Plan vizyonundaki koruma unsurunun eksikliği, kültür mirası olan yapıların tescilinin yetersizliği, ev pansiyonculuğunun yaygınlaştırılmasının sakıncası, 2000 m2 den büyük parsellere tescilli tescilsiz ayırımı yapılmadan yapılaşma izninin verilmesinin büyük bir hata olması, doğal sitlerin tematik alanlarda kurulabilecek işletmeler yolu ile özelleştirilebilmesine olanak sağlayan tavrın sakıncası, kıyı ve meydan gibi önemli fakat Adalar ilçesi coğrafyası içinde sınırlı kamusal alanların kullanımında yapılaşmanın teşvik edilmesi, çarşı bölgesine 9,5 metre yükseklik verilerek kent silüetinin ve çarşı sokaklarının morfolojisini bozacak bir kararın varlığı, eğimden dolayı açığa çıkan bodrum katların emsale dahil edilmemesinin bina yüksekliklerini ve yoğunluğu arttırması, Aya Nikola bölgesinin lojistik alan olarak planlanmasının getireceği doğa tahribatı, ulaşım eylem planının plan eki olarak yer almaması gibi çok önemli hataları Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu rapor ve görüşlerinde vurgulamıştır. (Bakınız Ekler: Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu görüş yazıları)

İmar Planları bir kentin ve insanlarının geleceğini belirler. Koruma amaçlı planlarda ise buna kültürel mirasın korunması ve yaşatılması boyutu eklenir. Sit alanı olarak kabul edilmiş bir yer, bütün insanlık için bir değer ifade etmektedir. Nasıl ki bir kültür mirasının mülkiyetine, kullanımına ve tasarrufuna sahip olan bir insan bütün insanlığa karşı sorumlu ise, böyle bir sit alanında yaşayan ve yönetenler de aynı yükümlülük altındadırlar. Amaç bu değerli varlığın korunmasını sürdürülebilir kılmaktır. Bu bilinçle hareket etmek gerekir. Bunu sağlamak için bu alanda bulunan özgün karakteristik yapılar, o kente ait değerler veya kent mekânları kayıt altına alınır. Koruma planlarının en önemli dayanakları bu kayda değer kültür varlıklarıdır. Bunların nasıl korunacağı ve o beldenin insanlarının bu kentle birlikte nasıl yaşayacağı konusunda tüm paydaşların katıldığı bir anlaşma yapılır. Bu anlaşma bağlamında koruma amaçlı imar planları; kentlilerin geleceklerini planladıkları, ilkeleri ve kırmızı çizgileri yaşayanlarca savunulan ve şartlara göre de revizyona açık olarak hazırlanması gereken ve gelecek kuşakları da dikkate alarak sürdürülebilirlik boyutu olan planlardır.

GEÇİŞ DÖNEMİ YAPILANMA KOŞULLARI DÜZENLEMESİ

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 17. Maddesi aşağıdaki hükmü getirmiştir.

“Sit alanlarında geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları ile koruma amaçlı imar planı”

Madde 17 – (Değişik: 14/7/2004 - 5226/8 md.)

Bir alanın koruma bölge kurulunca sit olarak ilanı, bu alanda her ölçekteki plan uygulamasını durdurur. Sit alanının etkileşim-geçiş sahası varsa 1/25.000 ölçekli plan kararları ve notları alanın sit statüsü dikkate alınarak yeniden gözden geçirilerek ilgili idarelerce onaylanır.

..........................................

Bu maddenin a) bendinin 3. Paragrafı

(Değişik üçüncü paragraf: 8/8/2011-KHK-648/42 md.) Sit alanlarına ilişkin tüm ölçeklerde yapılmış; koruma bölge kurullarının uygun görüşü alınarak yürürlüğe giren planların yargı kararları ile uygulamasının durdurulması veya iptal edilmesi halinde ilgili koruma bölge kurulunca geçiş dönemi yapılanma şartları yeniden belirlenir.

Koruma bölge kurulunda görüşülen ve uygun görülen koruma planları onaylanmak üzere ilgili idarelere gönderilir.

Sit alanlarına ilişkin yapılmış planlardan en az birinin yargı kararları ile durdurulması sonucunda, yeni plan onaylanana kadar ve yeni plan kararlarının ne olacağı bilinmediğinden, sit alanlarının korunmasında değişimlere neden olmayacak nitelikte “Geçiş Dönemi Yapılanma Koşulları”nın devreye girmesi beklenir.

Genel olarak imar planlarının kesinleşmesi ve uygulamaya geçilmesi uzun bir süre almaktadır. Bu süreler kanunun ilgili maddesinde 3 yıl olarak belirtilmiş ise de çok daha uzun olabilmektedir. “Geçiş Dönemi Yapılanma Koşulları” bu süreler içinde o sit alanındaki imar faaliyetinin düzenlenmesi için yasa ile tanımlanmış ve koruma bölge kurullarının belirlediği koşullardır. Bu maddenin dayandığı en önemli gerekçe imar yasağı olan sit alanında yaşayanların bazı mağduriyetlerine karşı önlem almaktır. Planlama sürecinde planlanacak alanı korumak için alınacak kararlar bu amaca hizmet etmelidir. Sit içinde yaşayanların bugün yaşadıkları binalar ile ilgili bakım, onarım, tamirat konuları; KUDEP’lerden alınacak basit onarım izni ile, tescilli yapıların kapsamlı onarım ve restorasyonu ise KVK Kurulu’na sunulacak projelerle gerçekleşebilmektedir. Her iki inşaat faaliyeti için de imar planının kesinleşmesini beklemek gerekmemektedir. Bu yasal olanakla sit içinde zorunlu inşaat işleri yapılabilmekte olup mevzuat son derece yeterlidir.

Bunların dışında sit alanında yaşayanların imara bağlı diğer gereksinimleri ile kentsel hizmet açığı veya yetersizliklerin karşılanmasında, depreme karşı önlem alabilmek, sıhhi bir binaya sahip olmak, gerekli tesisat ve donanımların yenilenmesi vb. durumlar “Geçiş Dönemi Yapılanma Koşulları” kapsamında karşılanabilir. Bu durum aslında 2863 nolu yasada yer alan “Geçiş Dönemi Yapılanma Koşulları” hükmünün ruhunu tam olarak yansıtmaktadır “Plan tamamlanana kadar mevcudu korumak”.

Konu yeni bina yapmaya gelince; yeni bir yapının ya boş bir parsele yapılması, ya da mevcut bir yapıyı yıkarak boş parsel açılması gerekecektir. Bu durum; sit alanında, kent mekânlarında, silüetlerde, sokak morfolojisinde bir değişiklik yapılması anlamına gelmektedir. Kentsel sit alanı ilân edilen alanlar önemli kültürel değerlere sahiptir. Kentsel sit; kültür varlıkları ve bu varlıklar arasındaki ilişkiler biçiminden oluşan bir bütündür. Bu bütünü korumak ve sürdürülebilir kılmak için koruma amaçlı imar planlarına gereksinim duyulmaktadır. Planlama öncesindeki dönemin, planlama kararları kapsamına girmeyecek gereksinimleri için geçiş dönemi yapılanma koşulları belirlenebilir. Bu koşullar kentsel siti, planlama sürecine en özgün hali ile teslim edilmesini sağlamalıdır. Planlama kararlarını beklerken, korunması gereken değerleri muhafaza etmekte hassasiyet göstermek gerekmektedir.

Adalar özeline gelindiğinde; yukarıda sözü edilen yapılar bütünlüğünün oluşturduğu kültürel değerler açısından bakıldığında, Adalar bu konuda biricik olma özelliğine sahiptir. Koruma altına alınmış geleneksel kentsel sitlerde aynı üslup ile oluşturulmuş sokaklar, yapı adaları ve başka bir kent bütünlüğü görülür (Safranbolu, Muğla, Bodrum, Datça ve bir çok geleneksel sitler gibi). Adalar’da ise bir çok binanın kendine özgü değeri vardır. Bu yapılar birer tasarım ürünüdür ve belli üslupları yansıtırlar. Ayrıca bir araya geldiklerinde ise başka bir bütünsel estetik değer oluşturmaktadırlar. Bu değer sadece biz yaşayanlara ait değildir, bu değer evrensel bir nitelik taşımaktadır. Bu değerler kaybedilmeden gelecek kuşaklara aktarılması gereken değerlerdir. İşte bunun için bu birliktelikten doğan güzelliğin içinde yeni bir binanın nasıl yapılacağına karar vermek önemlidir. Bu endişe duyulmazsa, kayıt altına alınmamış veya değeri bugüne kadar tartışılmamış çok sayıda yapı, kaybedilme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Adalar bu sorunu 1980-2000 arasında yaşamış olup, bir çok değerli yapı yıkılarak, ya da kötü restorasyonla yok edilmiş veya değersizleştirilmiştir.

Adalar’da 20. Yüzyılda yapılmış çok değerli farklı üsluplara sahip yapılar vardır. Bunların büyük bir çoğunluğu tescilsiz olup tehdit altındadırlar. Neo Osmanlı, 1.Ulusal, Oryantalist, Neo-Klasik, Neo-Grek, Neo-Gotik, Neo-Romanesk, Art Nouveau ve Art-Deco, Bauhaus vb. mimari üslupları yansıtan ve çeşitli eklektik üsluptaki yapılar, kentsel site nitelik katmaktadırlar. Bu yapıların tespitleri yapılmadan değil geçiş dönemi adı altında inşaata izin vermek, koruma amaçlı imar planına bile başlanmaması gerekir.

5 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun “geçiş dönemi yapılanma koşulları” ile ilgili bir karar aldığını ve bu kararın Ankara’ya Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’na görüş için gönderildiğini biliyoruz. 5 Nolu KVK Kurulu’ nun bu kararı da alırken 1/5000 KANİP’nın iptali öncesinde aynı kurulda görüşülmekte olan 1/1000 KAUİP’na ait olan Kentsel Sit Alanları Plan Uygulama Hükümleri baz alınarak hazırlandığını öğrendik.

2863 sayılı kanuna uygun olarak Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, Kentsel Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları ile İlgili aşağıdaki ilke kararını yayınlamıştır:

25.01.2017 tarihli 681 sayılı bu ilke kararı[1] bu konu ile ilgili Geçiş Dönemi Koruma Esasları Ve Kullanma Şartları Belirlenmiş Alanlarda başlığı altında “Tadilat, Tamirat”, “Tescilli Yapılarda Esaslı Onarım” başlıkları altında uygulamanın nasıl olacağını belirlemiştir.

Asıl endişe ettiğimiz konu; “Tescilsiz Yapılarda Esaslı Onarım ve Yeni Yapılanma” ile ilgili paragraftır. Burada yeni yapılacak binanın, eski bir binayı yıkarak yapılanması durumunda, yıkılan yapının kültür değerlemesinin yapılmasının önceliğinden söz edilmemektedir. Koruma Kurullarının esas görevi öncelikle bu değerlemeyi yapmak olmalıdır.

Bütün bunlardan sonra üzerinde durulması gereken en temel konular ve sorular şunlardır:

  1. İptal edilen KANİP’na göre bile ifraz ve tevhit çok zorlukla yapılmakta iken, geçiş dönemi koşulları bu olanağı sonuna kadar açmıştır. ...“geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları doğrultusunda ilgili koruma bölge kurulunca uygun bulunması koşulu ile yapılabileceğine”...
  2. Zaten kentsel sitte yaşayanların imar kısıtlamaları yüzünden çıkacak yaşam ile ilgili konforsuzluklarını, yapılarının bakımını, onarımını, restorasyonunu imar planları olmasa da yapabilmelerine olanak sağlayan yeterli bir mevzuat varken neden yıkıma ve inşaata yönelik bir yasal düzenleme yapılmaktadır.
  3. Planlama ve koruma ilkeleri açısından planlanan alanın fiziksel değişikliğe açık olması planlama sürecini sürekli olumsuz etkileyecek ve sağlıklı kararlar alınamayacaktır. İfraz ve tevhit uygulamaları, inşaat ve yıkım faaliyetleri ile her an değişebilen bir kentte plan yapmak zordur ve hatta mümkün olmayabilir.
  4. Bu tutulan yol aslında bir kentsel sitin olmazsa olmazı olan imar planının gerekliliğini bile sorgulatacaktır. Bina yapmak bu kadar kolay ve mümkün olduktan sonra plana ihtiyaç kalmayacaktır.
  5. Bu düzenleme henüz kayıt altına alınmamış kültürel miras yapı sahiplerinin binalarını yıkma taleplerini teşvik edecek ve sorgulanması mümkün olmayan bir şekilde sit içinde değerli olan yapıların yok olmasını getirecektir. Bu hükümlere göre mülk sahipleri yıkım talep edebileceklerdir. Oysa daha kayıt altına alınmamış önemli bir kültürel miras vardır. Bu kültür varlıklarının büyük çoğunluğunu da 20. yüzyıl yapıları oluşturmaktadır. Tescilsiz bir yapının yıkımı söz konusu olduğunda doğaldır ki bu konuda karar verecek bölge kuruludur.
  6. Beşinci maddeye bağlı olarak koruma kurulunun kayıt altına alınmamış bu kültür varlıkları için netleşmiş bir görüşü var mıdır? Adalar’ın kentsel sitinde 20. yüzyıl yapıları önemli bir sayı ve yer tutmaktadır. Bunların bir çoğu kendi başlarına, tasarımları, mimarları temsil ettikleri dönemin üslup özellikleri ile değerlidir ve sitin dış mekânlarını (sokak, meydan, vd.) 19. yüzyıl yapıları ile birlikte oluşturmaktadırlar. Koruma Kurulları’nın bu dönem mimarisi ile ilgili bir görüş oluşturmasını çok önemsiyoruz. Çünkü bu döneme ait kayıt dışı çok sayıda yapı bulunmaktadır. Bu döneme ait az sayıda yapılmış olan tesciller yetersizdir. 20. Yüzyıl yapılarının hemen hemen her tür ve üslubunun bulunduğu tek kentsel sit Adalar’dır. Türkiye’nin hiçbir yerinde bu koleksiyon yoktur ve bunun için de evrensel bir değere sahiptir.
  7. Dayanağı olan1/5000 ölçekli KANİP iptal edilmiş olduğu için geçersiz olan 1/1000 KAUİP hükümleri, Adalar için yapılmış bir planın ilkelerini, geleceğe bakış şekline ve ruhuna göre düzenlenmemiştir. Bu planın eleştirisinin ve tartışmasının sürdüğünü belirmiştik. Bu hükümlerin dayanağı olan plan iptal edilmiştir. Bu durumda bu uygulama imar hükümlerinin de bir dayanağı kalmamaktadır.
  8. Nüfus ile ilgili projeksiyon yapılmadan, donatı alanları belirlenmeden imar planı varmış gibi davranarak imar durumu vermek doğru mudur?

Bu sıraladığımız sakıncalardan dolayı duyumunu aldığımız fakat yayınlanmadığı için okuyamadığımız “Geçiş Dönemi Yapılanma Koşulları” uygulamasının Adalar’da imar planları onaylanana kadar son derece sakıncalı olduğunu ve mevcut mevzuatın zorunlu imar uygulamaları açısından ihtiyacı karşıladığını savunuyoruz. Bu düzenlemenin yapılmasına, içeriği ve imar hükümleri ne olursa olsun ilkesel olarak karşıyız. Dolayısıyla İstanbul 5 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun hazırladığı “Geçiş Dönemi Yapılanma Koşulları”nı endişelerimiz sonucu ortaya çıkan bu bakış açısı ile değerlendirilmesini, değerli Yüksek Kurul Üyelerimizden talep ediyoruz.

Saygılarımızla,

Adalar Kent Konseyi Mimarlık Şehircilik ve Ulaşım Çalışma Grubu

Ekler: Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu görüş yazıları

 

 

[1] “2. Geçiş Dönemi Koruma Esasları ve Kullanma Şartları Belirlenmiş Alanlarda

Bu alanlarda; tevhid, ifraz vb. uygulamalar ile alt yapı uygulamalarının geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları doğrultusunda ilgili koruma bölge kurulunca uygun bulunması koşulu ile yapılabileceğine, 

2.1 Tadilat ve Tamirat

  1. a) 1. grup tescilli yapılarda uygulamanın, ilgili Yönetmelik doğrultusunda koruma bölge kurulu izni ile varsa KUDEB yoksa koruma bölge kurulu müdürlüğü denetiminde yapılabileceğine,
  2. b) 1. grup dışındaki tescilli yapılar ile mevcut yasal düzenlemelere veya onaylı bir plana göre ruhsat alarak tamamlanmış tescilsiz yapılardaki uygulamaların, ilgili Yönetmelik doğrultusunda varsa KUDEB, yoksa koruma bölge kurulu müdürlüğü izin ve denetiminde yapılabileceğine,
  3. c) Yapılan tadilat ve tamiratlara ilişkin uygulama öncesi ve sonrasına ait rapor ve belgelerin, KUDEB tarafından bir ay içerisinde ilgili koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletilmesine,

2.2. Tescilli Yapılarda Esaslı Onarım

 Tescilli yapılara ilişkin rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri ile yeniden yapım (rekonstrüksiyon) projesinin koruma bölge kurulunca uygun bulunması koşulu ile yapılabileceğine, uygulamanın onaylı projesine uygun tamamlandığına dair denetleme sorumlusu mimar, varsa KUDEB yoksa ilgili idarelerin teknik raporu ile uygulama sonrası fotoğraflarının koruma bölge kurulunca değerlendirilerek uygun bulunmasından sonra ilgili Yönetmelik doğrultusunda yapı kullanma izin belgesi verilebileceğine, 

 

2.3. Tescilsiz Yapılarda Esaslı Onarım ve Yeni Yapılanma

Mevcut yasal düzenlemelere veya onaylı bir plana göre ruhsat alarak tamamlanmış tescilsiz yapılardaki esaslı onarımlar ile yeni yapılanmaların, sit alanındaki doku bütünlüğünü zedelemeyecek ve çevresi ile birlikte etüd edilerek hazırlanacak mimari projelerinin koruma bölge kurulunca uygun bulunmasından sonra uygulanabileceğine,  onaylı projesine göre tamamlanan uygulamalara ilişkin varsa KUDEB yoksa ilgili idarelerin teknik raporu ile uygulama sonrası fotoğraflarının koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletilmesine, koruma bölge kurulu müdürlüğünün uygun görüş yazısı doğrultusunda ilgili idarelerce yapı kullanma izin belgesinin verilebileceğine,”……..

 

Son değişiklik Pazar, 05 Mayıs 2019 06:39
Yorum yapmak için oturum açın