Pazartesi, 02 Ocak 2017 23:27

İyi yıllar!

Ögeyi değerlendirin
(1 Oylayın)
Halim Bulutoğlu Halim Bulutoğlu

Umut dolu yeni yıl mesajları yazmak adetten.

Ama hiç bu kadar zorlandığımı(zı) hatırlamıyorum.

Böyle bir yazı için de, e-posta ya da telefonla gönderilen kısa mesajlar için de.

Hangi kelimeleri seçeceğimizi bilememek, gerçekleşeceğine inanmadığımız dilekleri yazmakta güçlük çekmek…

Hiç bu duruma düşmemiştim.

Düşmemiştik.

Evet, genelleştirerek söylüyorum.

Bu genelleme ülkemizin o çok lafı edilen %50’si için değil.

Çok küçük bir azınlık dışında tamamı için.

Geleceğe güvenle bakabilen, yarının bugünden daha iyi olacağına yürekten inanan kaç kişi var yakın çevremizde?

İnanarak “mutlu yıllar” dileyebilen.

Her gün televizyonlarda boy gösteren “büyüklerimizin”, satmadığına adımız gibi emin olduğumuz çok sayıda gazetenin kalemini kiralamış yazarları dışında…

Doludizgin bir felakete götürülürken, direnememenin, karşı çıkamamanın, eli kolu bağlı oturup kalmanın ezikliği, sıkıntısı…

Ne kadar büyük bir acziyet.

Tamam, 12 Eylül öncesi ve sonrasında da yaşamıştık benzer halleri.

Ama o zaman, bu karanlığın kısa süre içinde yırtılıp atılabileceğine ilişkin bir umut vardı içimizde!

Ya şimdi?

Bir şeyler yapamaz mıyız?

Yok, ülkeyi terk etmekten, en azından çocuklarımızı uzaklara gönderip onları kurtarmaktan söz etmiyorum.

Bunu düşünen çok aile olduğunu bilerek söylüyorum.

Hayır, bunu aklımıza getirmemeliyiz.

Ya da “ada”lar yaratıp orada mutlu mesut yaşamak gibi ütopyalardan.

Böyle bir “ada” kalmadı çünkü.

 

Yine de “enseyi karartmayalım”.

Hâlâ yapacak çok şey var çünkü.

Bu isli puslu havayı dağıtabilmek için.

Hep birlikte.

 

Bu duygularla iyi yıllar.

Son değişiklik Salı, 03 Ocak 2017 02:59
Yorum yapmak için oturum açın