Adalar Savunması
Ülkemiz zor ve karanlık günlerden geçiyor. Patlayan bombalara, cinayetlere, katliamlara her geçen gün yenileri ekleniyor ve yaşam hakkımızı, kentlerimizi ve doğamızı elimizden alan gelişmeler hız kesmeden devam ediyor. Ama biliyoruz ki bu karanlık günlerde ülkemize, mahallemize, komşularımıza ve doğamıza el uzatmak, ölüme karşı yaşama sahip çıkmak, direnmek ve umutla geleceğe bakmaktan başka bir yolumuz yok.
Umut olmazsa kayboluruz, umut olmazsa baskıya ve zorbalığa, umut olmazsa yalana ve korkuya, umut olmazsa talana ve barbarlığa teslim oluruz. Umut olmazsa neşe, umut olmazsa özgürlük, umut olmazsa yaşam olmaz.
2017’de ülkemiz ve adalarımız için hep birlikte yeni umutlar yaratmayı diliyor, bu karanlık günlerden çıkacağımız inancıyla tüm dostlarımızı dostluk, neşe ve dayanışmayla kucaklıyoruz.
Arka Güverte - Heybeliada
Şehirler gibi büyük büyük, ışıklı, başarı odaklı, rekabetçi dileklerimiz yok. Adalar gibi sakin, anlayışlı, dingin mütevazı tek bir dileğimiz var yeni yıldan. Daha çok barış, dayanışma, sevgi olur mu bilemeyiz ve belki bunca şeyi umuda yüklemek de çok umutsuzca bir şey ama her halde en çok, kötü de olsa güzel de olsa yaşanacaklar, hayata karşı “farkındalıklarımızın arttığı” bir yıl olmasını isteriz. Farkında olursak, keşfederiz, hissederiz, düşünürüz, karar veririz, belki vermeyiz, susarız ama sonuç ne olursa olsun daha çok kendimiz oluruz. Kendimiz…
Benefşe Biçer
Burgazada Gönüllü Evi
2017 yılı, barışın egemen olduğu yıl olsun.
Geride bıraktığımız 2016 yılı hem ülkemiz hem de dünya halkları için üzücü ve acılı olaylara sahne olmuştur. Yeni yıldan isteğimiz ‘barışın ve refahın’ egemenlik sürdüğü bir dünya olmasıdır.
Gelen yeni bir yılda savaşların olmadığı yaşanılan acıların bir daha yaşanmadığı, mutlu günlerin beraberinde mutlu insanları getirdiği yıllar görmek istiyoruz. Sokrates’in söylemi üzerine; insanın temel ereği mutluluktur ve bu mutluluk değişken olmamalıdır, bu temenni ışığında Burgazada Gönüllüleri Kültür, Sanat ve Eğitim Merkezi olarak barışın ve sevginin egemenlik sürdüğü umutlarımızın yeşereceği bir yıl dileriz.
Dr. Güliz ÜLKÜ
Adalar İlçe Sağlık Md. / TSM Başkanı
Merhaba;
Yayıncılık ilkelerine saygılı olmaya dikkat ederek basımına gittiğiniz Ada Gazetesi’ni ve internet sayfasını, Adalı Dergisi’ni ve internet sayfasını, Adalar Gerçek Gazetesi’ni ve internet sayfasını, Agos Gazetesi’ni ve internet sayfasını severek ve dikkatle takip ediyoruz. Halka erişmek için bizlere de sağlık konularının işlendiği bölüm ayırdığınız ve güncel konulara dair gönderdiğimiz yazıları yayımladığınız için şahsım ve tüm çalışma arkadaşlarım adına teşekkür ederim.
İlçe genelinde basımı olan tüm yayın kuruluşlarınca oluşturulan yazılı basını takip etmeye çalışıyoruz. Sizlerden gelen bildirimleri de dikkate alarak daha iyi ve kaliteli sağlık hizmeti sunabilmek amacındayız.
Bizler de daha iyi ve kaliteli bir sağlık hizmeti vermeyi istiyor ve düşlüyoruz. Tüm çalışmalarımız da bu amaç doğrultusunda oluşmaktadır. Sağlık konularındaki halkın ihtiyacının olduğunu düşündüğümüz konularda siz ve diğer değerli basın mensuplarımızın yardımları ile ilçe genelinde duyuru yapabilmekteyiz.
Bu noktada şahsım ve tüm çalışma arkadaşlarım adına yeni yılın herkese huzur; mutluluk ve sağlık getirmesini temenni eder; saygılarımı sunarım.
Gün Zileli
Kınalıada
Her baskının ardından özgürlük, her uzun süren karanlığın ardından ferahlatıcı bir ışıltı gelir. 2017 yılının, özellikle son üç yılın karanlıklarını yaran, ışıltılı bir yıl olacağını tahmin etmek için çok neden var…
Gürkan Şakrak
Sait Faik Abasıyanık Müzesi Müdür Yardımcısı
2016’da birçok değerli sanatçıyı kaybettik, terör saldırılarında insanlarımızı kurban verdik, ama yine de böyle anmamak lazım, hatalardan ders çıkarmalı ve kenetlenmeliyiz. Umarım 2017 yılı Eşitlik-Özgürlük-Kardeşlik umutlarımızın gerçekleştiği bir yıl olur dileklerimi sunarken, sözü Sait Faik Abasıyanık’a bırakmak isterim: “Haksızlıkların olmadığı bir dünya… İnsanların hepsinin mesut olduğu, hiç olmazsa iş bulduğu, doyduğu bir dünya… Hırsızlıkların, başkalarının haklarına tecavüz etmelerin bol bol bulunmadığı… Pardon efendim bol bol bulunmadığı ne demek? Hiç bulunmadığı bir dünya…"
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan
Heybeliada Gönüllüleri Derneği Başkanı
2017’nin insanlığa barış, huzur ve kardeşlik ortamının sağlandığı bir yıl olması dileğiyle. Yeni yılınız kutlu olsun.
Prof. Dr. Meryem Koray - Büyükada
“Lanet 2016” biterken...
Yeni yıl gelirken, orada burada, “bitsin bu lanet 2016” dendiğini görüyorum. Öyle acılı günler, öyle karanlık olaylar yaşadık ki, 2016’yı lanetlemekte bir sorun yok. Ne var ki, 2017’inin lanet bir yıl olmasının nasıl önleneceği belli değil; önemli mesele de orada!
2016’yı değiştiremeyiz ama 2017’yi, yeni yıl dileklerindeki gibi, “umutlu ve mutlu bir yıl” yapmayı becerebilecek miyiz?
Bir yıl önce, 2016’ya girerken yazdığım yazıdan bir alıntı ile anlatayım derdimi:
“2015’den 2016’ya...
Yılın ilk günü; yılın ilk yazısı. İnsanların birbirlerine iyilik dilemeleri iyidir; öyle başlayayım:
Yeni yılınız kutlu olsun.
Dilek iyi de, ya 2016 kutlu olsun istiyorsak hatırda tutmamız gerekenler var.
-Suruç, Ankara... Barikatlar, hendekler... Bombalar, patlamalar... Kapanmış dükkânlarla, indirilmiş kepenkler... Durmadan cenaze kaldıran kentler, gömülemeyen ölüler... Yollara düşen insanlar... Büyüyen kin, bölünen toplum...
Her şey gönlünüzce olsun.
Birilerinin gönlünce olanlar var elbet Başkanlık sevdası... Başkanın adamları... İşlemeyen anayasal kurumlar... Adaleti kalmamış hukuk... Bağımsızlığı yok olmuş yargı... Tasma takılmış medya organları... Tutuklu gazeteciler... Hazır ola geçmiş üniversiteler...
Sağlıklı ve umutlu bir yıl dilerim.
Dilerim de, umudu katleden muhalefet partilerini ne yapayım! ... Kendi derdinden ötesini görmeyen muhalif partiler... İktidarı eleştirmeyi siyaset sanan siyasiler... Kişisel araç olmaktan kurtulamayan siyaset... Dininden, memleketinden, cebinden, boğazından zokayı yutmuş yığınlar...
Ya da lime lime olmuş toplumsal muhalefet... Yüzlerce farklı fikir ve öncelik... Yüzlerce “ben ve benimki” savaşı... Herkesin derdi başka... Herkesin barışı bile ayrı...”
Şimdi siz söyleyin, yeni bir yıl gelirken daha iyi bir durumda mıyız?
En azından, lanetimizin yıllarla değil, dünyayla, sistemle, yöneticilerle, hatta teknoloji ve tabii ki insanla ilgili olduğunu gördük de, bu yıl için daha umutlanabilir miyiz?
Yoksa yukarıdakilere daha ciddi yeni dertlerimizin eklendiğini mi söylemek gerekiyor?
Hayır, bu yazıda, ne terörden ne de önümüzdeki yılın en önemli konusu olmaya aday “başkanlık sevdasından” söz edeceğim. Zaten medya, getirilecek sisteme uygun ad bulma yarışı ile sistemin ne mene bir tehlike ya da ne büyük ve verimli bir geçiş olacağına dair yorumlarla dolu! Ben de birçok yazımda, Güney Amerika’ya özgü “başkancı sistemden” ve ne anlama geldiğinden söz ettim.
Ama şimdi, Meclis’te müzakere edilir(miş) gibi yapılan, gazetelerde o madde bu madde diyerek tartışılan anayasa değişikliklerinden söz etmek, bir oyuna katılmak gibi geliyor bana! Yapamıyorum.
Şimdi, bunları konuşmayı, iktidarı ve niyetlerini eleştirmekle siyaset yaptıklarını sanan CHP’lilere bırakıyorum! Aylar önce yazmıştım; Meclis’ten çekilmek gibi hem ses getirecek hem toplumda karşılık bulacak bir siyaseti ortaya koyamadıkları için, şimdi komisyonlarda boş yere kürek çekip durduklarını görüp üzülmemek elde değil tabii!
Yapılan değişikliklerin Meclis’te 330 oyu bulmaması gibi hayallerine gelince, bakın, onun için duacıyım!
Bugün, yeni bir yıl gelirken, en büyük dönemecin, insanın ve toplumların -ve de dünyanın- huzuru, güveni, refahı için, “ilk şartın” barış olduğunun görülmesinden geçtiğini söylemek istiyorum.
Savaşın nasıl bir yıkım olduğu ortada. Savaş, silahın, bombanın sokulduğu her yerde ölümler, kayıplar, göçlerle gelen büyük bir insanlık dramı yaşanırken, yıkılan kentler, bombalanan araziler, zehirlenen topraklar, talan edilen tarihle birlikte gelen bir de uygarlık dramı da yaşanmakta.
Örneğin Suriye’de beş yılı aşkın bir savaş, yüzbinlerin ölümü, milyonların yersiz-yurtsuz ve vatansız kalışı, güzelim kentlerin harap edilmesini yaşadıktan sonra, bugün ateşkese ve barış müzakerelerinin başlayacağı umuduna sarılıyoruz. Umarım öyle de olur!
Bu nedenle Hükümet’in Suriye’de Esad’la müzakereye oturacağı, bunun bir “çark” anlamına geleceği filan umurumda değil: Yeter ki çatışmalar dursun; Suriye’de yaşam “normalleşmeye”, insanlar yaşamaya başlasın!
Tabii, bu savaşın gerisindeki tüm güçlere, “aklınız neredeydi” diye sormayı çok istiyorum ama bundan bile vazgeçebilirim. Yeter ki, bu acı ve yıkımlar, savaş gibi bir canavarın sorunların çözümüne bir çare olmadığını herkese öğretmiş olsun! Bir duam da bu!
Çünkü savaşın yol açtığı acı ve yıkım kadar, yanlış ve doğru bilinen, önemsenen ve kaçınılan şeyler gibi insanın, dünyanın, hatta çağın anlam ve değerler dünyasına –zamanın ruhu da diyebiliriz- verdiği hasar var ki, bunun sonuçlarının halka halka yayılıp dilimizden duygularımıza çok şeyi zehirlediği ortada.
İnsanlığın umutlu yılları da, ancak bu zehri önleyebildiği ölçüde gelecek.
İşte benim 2017 için en büyük dileğim bununla ilgili. Umarım, dünyanın her yerinde ve Türkiye’de insanlar savaşın her zaman “barbarlık” anlamına geldiği gibi her zaman kendileri için birçok acı ve kayba neden olduğunu daha iyi anlayacakları bir yıl olur.
Nezih Bayraktar
Adalar Kent Konseyi Eğitim Çalışma Grubu olarak 2017’de herkesin yaşadığımız günlerden çok daha huzurlu, umutlu ve başarılı günler yaşamalarını dileriz.
Çocuklarımızın okul harici hayata hazırlanmaları için başlattığımız Adalar Çocuk Orkestrası, ressam eğitimi, tiyatro çalışmalarıyla onların geleceğine yön verecek TEGV Adalar Eğitim Birimi kuruluşunun sonuçlarını bu yıl içinde almaya umuyoruz.
Çalışmalarımıza destek vermek isteyenleri aramıza bekleriz.
Şükran Orhan
CHP Adalar İlçesi Kadın Kolları Başkanı
Kadınların gözyaşları hiç dinmedi
CHP Adalar İlçesi Kadın Kolları Başkanı Şükran Orhan yeni yıl mesajında; “2016 yılı kadınlar için şiddet dolu bir yıl oldu. Yeni yılın ülkemiz ve kadınlarımız için umut olmasını diliyorum” dedi.
“Acısıyla, tatlısıyla koca bir yılı geride bıraktık. 2016 bol acılı bir yıl oldu ülkemiz için. Kadınların, anaların gözyaşı hiç dinmedi. Her an, her dakika, ‘son dakika’ haberleriyle, ‘Acaba şimdi ne oldu?’ diye yüreklerimiz ağzımızda günler geçirdik. Son zamanlarda analar kınalı kuzularını askere gönderirken, bir başka endişeli, huzursuz… Umarım, yeni yılda her türlü terör mutlaka önlenir ve güzel ülkemizin her yerinde, Türk Bayrağı altında, huzur ve güven içinde yaşarız.”
“Kadınlar sokakta şiddete maruz kaldı”
Kadına yönelik şiddetin hız kesmeden devam ettiğini ve önlem alınmazsa 2017’de de kadınların cinayetlere kurban gideceğini belirten Orhan:
“Türkiye’de kadınlar, ‘Yok artık!’, ‘Nasıl yani?’ dedirtecek kadar garip saldırılara maruz kaldı. Ayşegül Terzi otobüste bir adam tarafından tekme ile suratına darbe alırken, Manisa’da hamile bir kadın olan Ebru Tireli, akşam sporu için parkta yürüyüş yaparken, ‘Ne işin var bu saatte sokakta’ diyen bir şahsın saldırısına maruz kaldı. Bunlar sadece birer örnek. Evde, işte, sokakta kadınlar için şiddet hiç bitmedi. Gün geçmiyor ki ekranlarda kadın cinayetleri haberlerini görmeyelim, duymayalım.”
Çocuk istismarı cezası arttırılmalı
“Çocuk istismarı, tecavüzleri, erken evlilikler, daha sayamadığım, anlatmaya bile utanılacak olayların yeni yılda tekrarlanmamasını umut ediyoruz. Çocuk istismarını arttıracak yasalar değil, önleyecek yasalar için çabalamalı. Faillere caydırıcı cezalar verilmeli… Çocukların emanet edildiği yurtlar mercek altına alınmalı. Nitelikli kadrolara yer verilmeli, deneyim ve denetim ön plana çıkarılmalı. Çağdaşlığa uymayan eğitim ve davranışlar bir an önce önlenmeli! “
Şükran Orhan, “Biz Adalı kadınlar, dünyada ve ülkemizde yaşanan her türlü olumsuzluğa karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Çocuk istismarı yasasına karşı bir araya geldiğimiz gibi, ülkenin herhangi bir yerinde hiç tanımadığımız bir kadının sesini buradan duymaya, onun yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
CHP Adalar İlçesi Kadın Kolları Başkanı Şükran, 2017 yılının ülke ve dünyaya sağlık huzur ve barış getirmesini diledi…
Teoman Göral
Ada Gönüllüleri Derneği
Yeni yılın dünyaya, tüm insanlığa, ülkemize ve yurttaşlarımıza barış, özgürlük ve adalet getirmesi;
Yeni yılda tüm sevdiklerimizle birlikte sağlıklı ve mutlu günler geçirmemiz,
Toprağı, rüzgârı, denizi ve göğü kardeşçe paylaşmamız dileğiyle…
Sevgiyle…
Volkan Narcı
Adalar Denizle Yaşam ve Spor Kulübü Derneği (ADYSK)
Hayatta en önemli konu bireylerin sağlıklı yaşaması ve düşünebilmesidir.
2016 yılında ülkemiz oldukça zor zamanlardan geçti. Hep birlikte büyük bir tehlikenin ve uçurumun kenarından döndük. Birlikte oldukça, dostça, insanca, sevgi ve saygı oldukça biz de var olduğumuzu ve var olabileceğimizi bir kez daha anladık. Yaşanılan zor zamanların geride kaldığı, ruh ve beden sağlığının zirve yaptığı, denizi, insanı, huzuru, neşe ve barışı kucakladığımız; gelecek mirasımız gençlerimize yeni ufuklar açabileceğimiz bir 2017- ∞ yılları geçirmemiz dileğimle…
Yeni yılınızı masmavi denizlerde buluşmak dileğimizle kutlarız...
