Adalılar konulu Adalar Dergisi makaleleri - Adalı Dergisi
Aysel’in adaya dair projelerinden biri de, Büyükada’da bir kütüphane oluşturulması ve kendi kitaplarının da bu kütüphanenin nüvesini olmasıydı. Sağlıklarında gerçekleştiremediler, ama biz dostlarının Aysel ve Vefa’ya böyle bir borcumuzun olduğunu düşünüyorum. Umarım başarırız.
Ali Erkurt’un “Malûlgazi Cd. No. 14” yazısında konu edilen evin izini sürerken, karşıma bu evin değil ama hemen yan komşusunun eski sahipleriyle ilgili dramatik bir öykü çıktı. Paylaşmak istedim.
“Anneannem haç çıkararak namaz kılardı. Ki tehcir görmüştü... Duaları, bizim ‘Hayr Mer’e karıştırarak okurdu. İhlas Süresi’ni kendince, yarım yamalak okurken, ‘Peki sen bu söylediklerini anlıyor musun?’ diye sormuştum. ‘Benim anlamaklığım lüzum değil, Allah anlar. Eğrisi doğrusuna denk gelir, Allah’ın takdiri birdir’ demişti.
Denizin bereketi gibi, Serço’nun da kelamının bereketi var. Bir gün onunla tanışırsanız, çok daha fazlasını paylaşırsınız... Ben çok şey öğrendim.
Büyükada'nın o zamanlar üç seyyar fotoğrafçısı vardı. Rastlantı bu ya, üçünün de adı Mustafa'ydı. O hep Karaduman olarak anıldı. Rum vatandaşlarımız bile ona Karaduman anlamına gelen "mávros kapnós" dedi.
Yalım Eralp, Nilgün Refiğ Pala, Asu Aksoy, Ali Erkurt ve Halim Bulutoğlu, 20 Nisan 2021 günü yitirdikleri sevgili arkadaşları Zeynep Zihli için yazdılar.
Sevgili arkadaşımız Zeynep Zihli’yi 20 Nisan Perşembe günü kaybettik. Üzüntümüz büyük. Söylenecek her şey kifayetsiz. Hele kendi veda mektubunu buraya bıraktıktan sonra.
"Bugün ada benim için sadece hatıraların bulunduğu bir yer. Ama fiilen, yaşamakta olduğum adadan pek memnun değilim. " Böyle diyor Roger(Roje) Urgan ve " Neden memnun değilsiniz?" soruma şöyle karşılık veriyor : "Çünkü o arkadaşlar,  o insanlar yok. "
Söyleşi: Konuralp Sunal (Büyükada) - Bu seferki konuğum Agni Hanım. Kendisi kelimenin tam anlamıyla bir Büyükadalı...
Yalçın Çilingir Adalılara yazılarıyla süresi küçük ama etkisi büyük bir tarihi zaman bıraktı kanımca. Derginin en çok okunan yazarı oldu yazdığı bir buçuk yıl boyunca. Eğer Adalı Dergisi geçmiş sayılarına bir yolculuk yaparsanız sanırım ne demek istediğimi daha iyi ifade etmiş olurum.