Sayı 190 - Nisan 2021

Sayı 190 - Nisan 2021

Tsunami etkisi

Kapak fotoğrafı: Ali Erkurt

1 ay önce yayına giren sayımızın sunuşunda, “Mart kapıdan baktırmasın” başlığını kullanmış, o eski mart soğukları için kullanılan bu deyimi, yaşadığımız pandemiye bağlamış, “elde avuçta ne varsa tükettiğimiz bugünler, tedbirsizliğimizle yeni dalgalara yol açmasın. Bu dönemin kahramanları sağlık çalışanları, sabırlarının sınırında çünkü.” diye bitirmiştik.
Bilimsel verileri kullanmadan alınan günlük kararların, ikinci dünya savaşından sonra dünyanın en büyük mücadelesi olan pandemiye karşı işe yaramadığını ne yazık ki bir kez daha gördük.
Hadi bakalım Pandemiye devam. Başlarken bu kadar süreceğini ummuş muydunuz? Vallahi benim aklımın ucundan bile geçmemişti. Bir iki ay sürer biter diyordum en başta, bir türlü bitemez oldu, bir seneyi geçti yahu, üstelik daha da biteceği yok görünüyor.
Çalışmaları 2002 yılı aralık ayında başlayan “Büyükada Fayton Meydanı Kentsel Tasarım Yarışması” için ilk adımlar atıldı ve yarışma şartnamesinin www.konkur.istanbul/fayton meydani sitesinde yayınlanmasıyla resmi süreci de başlamış oldu.
Adalar Müzesi tarafından, İBB, Şehir Hatları İşletmesi ve Adalar Belediyesi işbirliği ile hazırlanan sergi, başlığa ve temasına son derece uygun bir yerde, Büyükada’nın tarihi vapur iskelesinin yolcu giriş bölümünde Nisan ayında açılacak ve yarışmanın takvimine uygun olarak 2 ay kadar açık kalacak.
Vefasızlık toplumumuzun kanayan yarasıdır.. Buna dikkat çekmek için kullanılırdı, yakın döneme kadar, “Vefa, sadece İstanbul’da bir semt adı değildir” sözü. Artık o bile kullanılmaz oldu.
Pandemi sona erdiğinde Adalar yeni misafirlerini elinde tutabilecek mi, sürekli yaşanılır hale gelebilecek mi?
İstanbul Gönüllüleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ile işbirliği içinde çalışarak Adalar İlçesinde Vetbüs hizmetinin gelmesini organize etti.
"Bugün ada benim için sadece hatıraların bulunduğu bir yer. Ama fiilen, yaşamakta olduğum adadan pek memnun değilim. " Böyle diyor Roger(Roje) Urgan ve " Neden memnun değilsiniz?" soruma şöyle karşılık veriyor : "Çünkü o arkadaşlar,  o insanlar yok. "
Adalar’da önünden geçerken resimlerini çektiğimiz, restore edilmiş, bazen eski, belki de yıkık dökük olanlarıyla bile birbirinden güzel köşklerine, o köşklerin bir zamanların etkili ve yetkili sahiplerine, ailelerine, mimarisine ilişkin yazılıp çizilenler, aynı zamanda Osmanlı’nın son yüzyılındaki yaşamından da birer kesittir.
Emekli Büyükelçi, yazar Yalım Eralp, üçüncü kitabını pandemi döneminde yazdı. Pandemiyi Büyükada’daki evinde geçiren Yalım Eralp ile Adalı dergisi konuştu.
İstanbul’da yayınlanan gazetelerde yıllar önce Adalar üzerine neler yazılmış, neler konuşulmuş taradık. Bilgilendirici olduğu kadar eğlenceli bir döküm çıktı. Bundan sonra her sayımızda bu tarz arşivlik malzemelere yer vereceğiz. İlki 1935 yılı Nisan ayına ait. Buyurun.