Adalar Denizle Yaşam ve Spor Kulübü Derneği (ADYSK) Tarım ve Orman Bakanlığı ve 8 diğer muhataba iletilmek üzere change.org üzerinden kampanya başlattı. Neandros Adası’nın çevresindeki 1 mil çapındaki alanla birlikte, koruma alanı ilan edilmesi istendi. Söz konusu alanın, derneğin de içinde olduğu uluslararası bir koruma ağı tarafından yapılan "Hayalet Ağlar"ın temizlik projeleri, "Türkiye'nin ilk ve tek mercan transplantasyon projesi", yüzlerce temizlik ve diğer projeler sayesinde kaybolmakta olan yerel türlerin yatak ve barınma yeri haline geldiği, (Deniz Koruma Alanı) kararı sayesinde bu türlerin gelecek nesillere taşınmasının mümkün olabileceği dile getirildi ve destek istendi.
Akdeniz’in nadir siyah mercan (Gerardia savaglia) kolonileri bu bölgede bulunmaktadır. Dar sıcaklık ve tuzluluk farklarına tolerans gösterebilen bu form için Marmara denizinde Akdeniz kökenli suların bulunduğu, termoklin-haloklin altı tabaka uygun bir yaşam ortamı sağlamıştır. Son yıllarda Marmara denizinde kirlilik yükünün artması, aşırı avcılık ve bölgede dibe atılan ağ, çapa, kurşunlar nedeniyle siyah mercan için bu türün yok olma sınırına gelmesine neden olmuştur. IUCN tehlike kategorisi NT (Tehdite Yakın)’dır. Popülasyon eğilimi azalmakta olarak belirlenmiştir.
Paramuricea clavata (kırmızı gorgon), Eunicella cavolini ve Spinimuricea klavereni (beyaz çalı) ve Paramuricea macrospina (küçük gorgon) türleri bölgede görülen gorgon grubuna ait diğer mercan türleridir. Türler üzerinde yoğun balıkçılık baskısı tehdidi vardır. Bu tehditler habitatların bozulmasına neden olmaktadır. Özellikle balıkçılığın, yaşam dinamikleri genellikle oldukça yavaş olan uzun ömürlü gorgonların Marmara’da barınmasını zorlaştırmış olduğu tahmin edilmektedir. Ağlar toplanırken, mercan dallarına takılarak bunların canlı dokularını zedeler, yaralar, kırar veya yerlerinden sökerler. Diğer yandan dibe takılan ağlar, altta kalan mercanları öldürür ve mercanlara uygun yapıdaki habitatı örterek, bu canlıların yerleşebilecekleri zeminlerin azalmasına neden olur.
Deniz ekosisteminde Eşkina, denizatı, siyah mercan, istakoz, Mersin balıkları, yunus türleri (afalina (EN), mutur (EN), tırtak (VU)) gibi canlıların nesli tehlike altındadır. Bu adalarda yaşayan birçok su canlısının stokları yıpranmış durumdadır. Bunlara örnek olarak dil, pisi, tekir, barbunya, kalkan, kırlangıç, kılıç, orkinos, kolyoz ve uskumru balıkları sayılabilir. Alan aynı zamanda palamut ve lüfer gibi ortak stok olan göçmen balıkların geçiş yolu üzerindedir.
Mercan kayalarının ekosistem için önemi oldukça fazladır. İçerisinde barınan binlerce balık türüne ev sahipliği yaparlar. Üreme ve beslenme devrelerinde bu kayalardan yararlanan balıklar ve diğer birçok deniz canlısı insanlar için ciddi geçim kaynağıdır. Bununla birlikte, denizler için mercan kayaları akciğer niteliğindedir ve habitat oluşması için anahtar türlerdendir, yani yapı taşı, bir nevi doğanın temelleri görevini üstlenmişlerdir..
Prens Adaları Akdeniz, Ege ve Karadeniz arasındaki biyolojik koridorun atlama taşları olan tür ve habitat çeşitliliği açısından hâlâ bozulmamış alanlardır. Önerilen alanda yapılması planlanan mercan resifleri göçmen balıkların geçiş yolu üzerinde ve balıkların üreme alanıdır. Göçmen balıkların alan içinde avlanmaması buranın doğal bir deniz koruma alanı haline gelmesine neden olacağından bu bölgedeki denizel biyolojik çeşitlilik artacaktır.
Sonuç olarak:
Posidonya çayırlarından sonra Akdeniz'de ikinci anahtar ekosistem olarak mercan resifleri kabul edilir ve “Akdeniz Denizel ve Kıyısal Koruma Alanları oluşturma ve yönetim rehberi” belgesinde en önemli biyosönoz olarak geçer. Avrupa Birliği konsey yönetmeliği No 1967/2006'ya göre, koralijenli habitatlar üzerinde trol, algarna, gırgır vb ağlarla avlanmak yasaklanmalıdır. Marmara Deniz'inde Corallium Rubrum ve Savalia Savaglia avcılığını tamamen yasaklayan 2012/66 ve 2012/65 no'lu tebliğler haricinde, mercan ve gorgonların korunmasına yönelik bölgesel veya ulusal herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Oysa koralijenli habitatlar Barselona Sözleşmesi ve AB Habitat Yönergesi çerçevesinde korunması gerekli denizel çevrelerdir. Avrupa Komisyonu'nun belirlediği Deniz Stratejisi Çerçeve Yönergesine göre, 11 kalitatif tanımlayıcının zaman ve çevre mekan içerisinde izlenmesi ve 2020 yılına kadar ulaşılması hedeflenen “İyi Çevresel Duruma uygun olup olmadığının belirlenmesi, gerekirse önlemler alınması veya muhafaza edilmesi gerekir. Bu tamamlayıcılardan ilki biyolojik çeşitliliktir ve Habitat Yönergesi, NATURA 2000 ile Barselona Sözleşmesi ile uyumlu şekilde türlerin, habitatların izlenmesi gerekir. Tüm bu kapsamlar dikkate alındığında, Marmara denizi'nin koruma altında olması ve izleme çalışmaları yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 1380 sayılı su ürünleri kanunu ve buna bağlı çıkarılan 4/1 numaralı ticari tebliğ ve 4/2 numaralı tebliğ ile de avlanması yasak ve koruma altında olan mercan türlerinin son birkaç yıl içinde yaşadıkları tahribatlar nedeniyle popülasyonları tehlikeli sayıların altına düşmüştür.
Enerji Arz Güvenliği
Ambarlı dan girip Adaların güneyinden Büyükada – Neandros (Balıkçı Adası) arasından geçerek Pendik'ten çıkan Türkiye'nin en büyük Doğal Gaz boru hattı olan Botaş Boru Hattı yasalarca da açıkça ifade edilmektedir ki; bu hattın “500m güney 500 metre kuzeyinde ve üstünde avcılık, balıkçılık, taşıma veya nakliye yapılamaz” ayrıca “Türkiye enerji arz güvenliği politikası kapsamında da korunması gerek bir hattır. ÖÇKB kapsamına alınır ise hattın korunması da yapılmış olacaktır.
Tarihi Açıdan
Cumhuriyetten önce farklı isimlendirmeler görülmektedir, örneğin 1910/11 yıllarına ait Adalar Kazası haritasında Tavşanadası “Niandro” ismiyle kayıtlı iken Sedefadası “Tavşanadası” olarak kaydedilmiştir (Harita 3). Yine de cumhuriyet sonrası yapılan düzeltmelere rağmen kimi yayınlarda isim karışıklığının sürdüğü görülmektedir
Adanın, burada bulunan ve konumuzu teşkil eden manastır inşa edilmeden önceki tarihiyle ilgili herhangi bir kayıt mevcut değildir. Manastır yapıldıktan sonra sürgün yeri olarak kullanılmıştır. İmparatoriçe Theodora’nın (842-856) oğlu olduğunu iddia eden Kebanos, VII. Mikhail devrinde Nikiforos, I. Nikiforos (802-815) tarafından cezalandırılan Studios Manastırı’nın başpapazı Theodosios’un amcası Platon Konstantinos’un sürdürdüğü Vasil Vardas, Bulgar prensi Magistras Pirusianos ile düello eden Vasilios Skliros buraya sürülmüş önemli kişilerdendir.
11. yy’ın ikinci yarısından itibaren ise adada sistemli bir dini hayat başlar. Antakya Patriği Ioannis, Patrik Mikhail II. Kurkonas, Patrik Arsenios Aftarianos kendi istekleriyle Tavşanadası Manastırı’nda inzivaya çekilmiş kişilerdir. 1158 yılında I. Manuel Komnenos’un adalardaki manastırlar ile ilgili bir listesinde Tavşanadası’nın da ismi geçmektedir.
Bu tarihten sonra adalar ile ilgili genel tarihsel kaynaklar devam ettiği halde Tavşanadası’ndan özel olarak bahsedilmemiştir.
Toprak ve Bitki Örtüsü
Adalarda, Akdeniz ikliminin kısmen bozulmuş bir şekli olan Marmara iklimi hakimdir. Yazlar az yağışlı ve sıcak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Sıcaklık ortalaması 13,9 derecedir. Yağışlı günler ortalaması senede 120 gündür.
Bitki örtüsü adalar arasında farklılık göstermeyip aynı yeşil örtü karakterindedir. Akdeniz ikliminin tipik bitki türü olan makiler ve çeşitli cinslerde çamlar adaların bitki örtüsünü oluşturan iki önemli gruptur. Hayvancılık olarak arıcılık ve balıkçılık gelişmiştir. Özellikle adalar çevresi balık ve su ürünlerinin Marmara Denizi içinde zengin çeşitte bulunduğu bir bölgedir.