Dünya Mirası Adalar Girişimi
Adalar’ın eşsiz mimari mirasını tanımak için 18 Şubat 2018 Pazar günü, Arka Güverte ve Dünya Mirası Adalar Girişimi tarafından ortaklaşa düzenlenen “Büyükada’nın Modern Mimarlık Mirasına Yeniden Bakmak” başlıklı gezi ve söyleşi gerçekleştirildi. Koruma planları hazırlık sürecinde ortaya çıkan çarpıcı gerçeklerden biri de Adalar’da “tarihi eser” olarak neoklasik (planlarda “süslü” diye geçiyor) yapıların büyük bir bölümü tescilli bulunmasına karşın, özgün mimarlık eserlerinin (sağlam ve kullanılabilecek bir vaziyette oldukları halde) tescilsiz ve yok olmaya açık oldukları ortaya çıkmıştı. Ayrıca miras kapsamını tasnif etme biçiminin, yapıları tek tek değerlendiren ve kentsel peyzajın ilişkilerini kavrayamayan bir yaklaşımın SİT Alanı kavramıyla ne kadar ilişkili olabileceği bir soru işareti olarak zihinlere takılmıştı.
Etkinlikte Paolo Girardelli, Alp Sunalp, Zafer Akay sunumlar yaptılar. Splendid Oteli’nde gerçekleşen söyleşide, Zafer Akay Büyükada’daki modern mimarlık eserlerinin çeşitliliğine değindi ve bunları gerçekleştiren mimarlar, ustalar, yükleniciler üzerine henüz bir araştırma yapılmamış olmasının önemli bir eksiklik olduğunu söyledi. Bunların içinde mühendisler, kalfalar ve mimarlar tarafından üretilen binalar arasındaki ilişkilere değindi. Girardelli Vallaury ve D’Aronco gibi mimarların İstanbul’da nasıl bir ortamda eserler verdiklerini ve kariyerleri, Levanten dünyasının barındırdığı çeşitlilikler üzerinde durdu. Yetimhane binasının 2018 Avrupa Miras Yılı’nda “Yok Olma Tehdidi Altındaki 7 Eser Listesi”ne girme konusunun gündeme gelmesinin önemine değindi. Alp Sunalp ise Dünya’daki örneklerle Büyükada’daki Art-Deco yapılar arasındaki farklılıklara değindi ve konuyla ilgili örnekler verdi.
