Cuma, 02 Mart 2018 15:42

Adalı'dan: Adalı Sivil Toplum’un ortak sesine duyulan acil ihtiyaç

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

 

Son bir ayda Adalar’ın geleceğini ilgilendiren gelişmeler oldu.

Biri, geçtiğimiz yılın sonunda basına yansıyan “ada faytonlarında kullanılan atlarda ruam” haberi ve bu haber üzerine Adalar Kaymakamlığı başkanlığında toplanan “Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kurulu”nun aldığı kararlardı.

İkincisi de, Mimarlar Odası’nın İBB Meclisi tarafından hazırlanıp kabul edilen 1/5000’lik Adalar Nazım Planı’nın yürütmesinin durdurulmasına ilişkin mahkemede açtığı davanın 7 yıl sonra sonuçlanması ve planın iki gerekçeyle iptaline karar verilmesiydi.

Konuya taraf ilgililerin bu gelişmeyle ilgili farklı yaklaşımları var:

İptal başvurusunda bulunan Mimarlar Odası yetkililerine göre bu iptal kararının iki sonucu olacak. Biri 1/1000’lik koruma planı hazırlıkları, 1/5000’lik nazım planla bağı nedeniyle dondurulacak. İkincisi, 1/5000’lik plan bypass edilerek hazırlanan Sivriada ve Yassıada planları da şaibeli hale gelecek.

1/5000’lik planı hazırlayan İBB’den henüz bir açıklama gelmedi.

1/1000’lik koruma planını hazırlamakta olan Adalar Belediyesi de henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ama belediyeye yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre, başkanlık bu gelişmeden endişeli. Endişelerinin kaynağını şöyle açıklıyorlar:

Eksiklerine rağmen 1/5000’lik plan Adalar’a bir koruma şemsiyesi sağlamaktaydı.

1/1000’lik plan da bu korumayı sağlamlaştıracaktı. Şimdi bu iptal ile Adalar,

Ankara’nın her türlü saldırısına açık hale geldi. Bu saldırı, her an, tıpkı Yassıada ve

Sivriada’da olduğu gibi İBB ya da Şehircilik Bakanlığı tasarrufuyla, bütünsel ya da parçalı olarak gündeme gelebilir.

Her iki planın, Adalar’ı ne kadar koruyacak olduğu tartışmalı olsa da, bu kaygıyı destekleyen gelişmeler de yok değil.

En önemlisi, 1/1000’lik planların hazırlığı sırasında gündeme gelmişti. Şehircilik

Bakanlığı, bütün Türkiye’de doğal SİT alanlarındaki 1., 2. ve 3. derece SİT’lerle ilgili geniş kapsamlı bir değişikliğe gitmekteydi ve bu değişiklikler Adalar’ı da, 1/1000’lik planın doğal sitlerle ilgili bölümünü de ilgilendirmekteydi. Bu nedenle belediye planın doğal sitlerle ilgili bölümünü 1/1000’lik plan içeriğinden çıkarmıştı. Doğal SİT’ler Adalar’ın en önemli varlığıydı ve yapılabilecek bu değişiklikler doğal SİT alanlarının yapılaşmaya açılmasına yol açabilecekti.

Yine birkaç gün önce basına yansıyan, Kınalı, Burgaz, Heybeli ve Büyükada’da meydan ve sahil düzenlemesi yapılacağı ve buna ilişkin ihaleye çıkıldığı haberleri.

1/5000’lik ve 1000’lik planlara uygun olarak hazırlanması gereken meydan ve sahil düzenlemelerinin, bu planların iptali ya da durdurulduğu koşullarda ve daha da önemlisi Koruma Kurulu onayı olmadan nasıl hazırlandığı ve ihaleye nasıl sunulacağı tartışmalı bir konu olarak ortada duruyor. Adalar Belediyesi de bu gelişmeden tümüyle habersiz.

Bir başka gelişme de Heybeliada Kızılay Kampı ile ilgili. Kızılay Kampı girişine

Türkiye Diyanet Vakfı imzalı, “İstanbul Müftülüğü Heybeliada Gençlik Kampı” yazılı büyükçe pankartın asıldığı bildiriliyor. Birçok yerde gençlik kamplarını kapatmakta olan Kızılay’a tahsis edilmiş bu yerin Diyanet Vakfı’na devredilmiş olabileceği kuşkusu hakim.

Benzer bir pankartın yarın öbür gün Heybeliada Sanatoryumu girişine de asılmayacağından kimse emin değil.

Kısacası Adalar’ı zor günler bekliyor.

Bu gelişmeler karşısında, Adalı Sivil Toplum’un ve onları temsil eden kurumların ortak hareket etmesi son derece hayati görünüyor.

Kaymakamlık “Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kurulu”nun aldığı oldukça tartışmalı kararlara karşı Adalı Sivil Toplum kuruluşlarından yükselen ortak sese, bugün tüm bu gelişmeler de dahil olmak üzere her konuda daha fazla ihtiyaç var.

 

Son değişiklik Cumartesi, 03 Mart 2018 20:49
Yorum yapmak için oturum açın