2011 yılında İBB tarafından hazırlanarak yürürlüğe giren 1/5000 Ölçekli Adalar Nazım İmar Planı, Mimarlar Odası’nın açtığı dava üzerine, yaklaşık 7 yıllık uzun bir mahkeme sürecinin ardından iptal edildi. İptalin, sadece yerleşim olan 5 ada için değil, Yassıada ve Sivriada için de yeni bir hukuki durum ortaya çıkardığı ileri sürüldü.
İstanbul 8. İdare Mahkemesi, nüfus ve yapı yoğunluğunu artıracağı, koruma mevzuatına, şehircilik ilkelerine uygun olmadığı gerekçesiyle planı iptal etti. Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay, Sivriada ve Yassıda açısından da yeni bir hukuki durum ortaya çıktığına işaret etti.
Adalar için 2011’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde kabul edilen 1/5000 ölçekli Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nın iptali için Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından İBB, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 7 yıl önce dava açıldı. Plan, İstanbul 8’inci İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mahkemenin 30 Kasım 2017 tarihli kararında, planın nüfus ve yapı yoğunluğunu artıracağı belirtilerek, hukuka uygun olmadığı ifade edildi.
Atalay: Karar Adalar’ın korunması gerektiğine işaret ediyor
Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay, DHA’ya yaptığı açıklamada, “Eylül 2011 tarihli Adalar 1/5 bin ölçekli plan, İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin kararıyla yaklaşık 7 yıl sonra iptal edildi. İptalin iki gerekçesi var. Birincisi, nüfus ve yapı yoğunluğunu artıracak özellikler içermesi. İkincisi, doğal sit özelliğinin üzerinde baskı oluşturacak koruma kullanma dengesini bozacak nitelikte hükümler içermesi. Bu karar, Adalar’ın korunmasına işaret eder. İç hukukumuza yeni bir ölçüt kazandırmaktadır” dedi.
Sivriada ve Yassıda açısından yeni bir hukuki durum ortaya çıktı
Avukat Atalay, “Bu karar, hazırlığı yapılan 1/1000 ölçekli planların öncelikle iptal edilen 1/5000’lik plan yapıldıktan sonra uygulanması zorunluluğunu ortaya koydu. İptal kararına uygun yeni bir 1/5000’lik plan yapılmalı. Sivriada ve Yassıda gibi küçük adalar açısından da yeni bir hukuki durum ortaya çıktı. Bu adalardaki yoğun yapılaşmanın hukuka aykırılığı da bu iptal kararıyla kayıt altına alınmış durumda” diye konuştu.
Bilirkişi raporu baz alındı
İBB Meclisi tarafından 21 Eylül 2011 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’na karşı dava açan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, planın iptal edilmesine gerekçe olarak “1. derece doğal sit alanlarının derecelerinin 2. ve 3. derece olarak belirlenmesi nedeniyle doğal sit alanlarının yapılaşmaya açılacağı, doğal sit alanının 3. derece belirlenmesi hâlinde Adalar’da trafik yükünün ciddi bir şekilde artacağı, dolgu alanlarının kamusal alanda bulunması zorunluluğuna uyulmadığı, kıyı kenar çizgisinin Kıyı Kanunu’na aykırı olduğu” şeklindeki iddiaları mahkemeye sunmuştu.
Mahkeme: Şehircilik ilkelerine ve hukuka uygun değil
Davayı 7 yıl sonra karara bağlayan İstanbul 8. İdare Mahkemesi, 30 Kasım 2017 tarihinde oy birliğiyle, bilirkişi raporunu baz alan kararı verdi. Mahkeme, bilirkişi raporunda plan notlarıyla ilgili şu tespitlerde bulundu:
- Dava konusu plan hükümlerinde “Eğimden dolayı birden fazla bodrum kat kazanılamaz. Ancak, kot tespiti ilçe belediyesi tarafından yapılan ve 2. bodrum katı gerektiren alanlarda 2. bodrum kat iskân edilemez ve ortak alan olarak kullanılabilir. Bina kotu, arazi köşe noktaları kesişiminin ortak noktasından alınır. Su basman kot alınan noktaya göre maksimum bir metredir. Eğimden dolayı kazanılan bir bodrum kat, emsal değerine dahil değildir” şeklindeki plan kararının plan bütününde nüfus ve yapı yoğunluğunu artıracağı,
- Büyükada’nın batı yönünde 3. derece kısmen de 2. derece ve 1. derece doğal sit alanlarında planlanan “rekreasyon ve eğlence parkı” fonksiyonu ile getirilen “F.1. rekreasyon ve eğlence parkı başlıklı plan hükmünde: rekreasyon ve eğlence parkı alanı kentsel tasarım projesine göre bir bütün olarak planlandığında; E: 0.01 geçmemek üzere “1 (bir)” katlı birden fazla yapı yapılabilir. Bu alanda yer alan mevcut turizm amaçlı kullanılan binalar ve tescilli yapılar toplan inşaat alanına dahil değildir” şeklindeki plan hükmünün de doğal sitler üzerinde yapılaşma baskısını ve bölgenin rekreasyon kapasitesindeki artışında koruma-kullanma dengesi üzerinde olumsuz etkileri olacağı, bu bağlamda Adalar ilçesi plan bütününde koruma-kullanma ve karbon ayak izine ilişkin verilere dayalı olarak rekreasyon ve eğlence mekanlarının belirlenmesi gerektiği,
- Bu hususlar doğrultusunda yukarıda anılan plan hükümleri yönünden 21 Eylül 2011 onanlı Adalar ilçesi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nın kültürel doğal çevrenin korunması konusundaki koruma mevzuatına, şehircilik ilkelerine uygun olmadığı yönündeki kanaatinin vurgulandığı görülmektedir.
Mahkeme bilirkişi raporundaki yapılan tespitlere itirazları da reddederek, Adalar’a ait 1/5000 Ölçekli Koruma Planı’nın hukuka uygun olmadığını belirterek iptal etti.