Dünya Sağlık Örgütü’nün girişimleri ile I. Dünya Aşı Haftası’nda etkinlikleri 24-30 Nisan 2016 tarihleri arasında ülkemizde düzenlenmiştir. Aşı Haftasının hedefi, “sağlık personelinin aşılama hizmetleri konusunda duyarlılığının artırılması, toplumun aşılanma konusunda farkındalığının arttırılması, aşı programına yeni eklenen Hepatit A ve Suçiçeği aşılarına toplumun dikkatinin çekilmesi, gelinen başarılı düzeyin devam ettirilmesi ve erişkinlerde aşılanma talebinin artırılması” olarak belirlenmiştir.
Bağışıklama; aşıyla korunulabilir hastalıkların ve ölümlerin önlenmesi açısından en önemli toplum sağlığı müdahaleleri arasında yer almaktadır. Bağışıklama ile elde edilen sağlıkla ilgili kazanımların yanı sıra; ekonomik ve sosyal kazanımlar da aşılama programlarının başarısı olarak değerlendirilmektedir. Aşılar, aşı olanları korumanın yanı sıra, hastalığın toplumda aşı olmamış bireylere de yayılmasını önlemektedir. Dolayısıyla aşıların en önemli etkilerinden birisi de dolaylı etki olarak adlandırılan toplumsal bağışıklıktır.
Aşılar son derece güvenilir biyolojik ürünlerdir. Üretim ve dağıtım aşamalarında çok sıkı kontrolden geçmektedirler. Ülkemizde kullanılan aşılar, Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen ve onaylanan, kurallarına uygun üretilmiş ve uluslararası referans laboratuvarlarında test edilmiş aşılardır. Ayrıca, kullanılacak aşılar teslim alınıp sahada kullanıma sunulmadan önce, Ulusal Referans Laboratuvarları’mızda da test edilmekte ve uygun olduğu kanıtlanan aşıların kabulü yapılmaktadır. Aile Hekimlikleri’nde bebek gebe ve çocukluk dönemi aşıları uygulaması ücretsiz olarak yapılmaktadır. Yetişkin hastalar ve sağlıklı bireyler için Hepatit B aşısı, Difteri, Tetanoz, Boğmaca aşıları uygulaması koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında yapılmaktadır.
Ülkemizde 1981 yılından beri yürütülen “Genişletilmiş Bağışıklama Programı” kapsamında; Boğmaca, Difteri, Tetanoz, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, Tüberküloz, Çocuk Felci, Hepatit-B, Hemofilus İnfluenza, Tip B, Konjuge Pnömokok ile 2012 yılında programa eklenen Hepatit A ve Suçiçeği aşısı tüm bebeklerimize ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarında yapılmaktadır. Günümüzde aşılama hızı % 96-97 seviyesi ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek hızına ulaşmıştır.
Yürütülen çalışmalar neticesinde aşı ile önlenebilir hastalıklar konusunda gelinen nokta şöyledir;
- Çocuk Felci 1998 yılından beri ülkemizde görülmemektedir. Ülkemiz, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi tarafından 21 Haziran 2002’de “Poliodan Arındırılmış Bölge” Sertifikası ile belgelendirmiştir.
- Difteri hastalığında son on yılda sadece 13 vaka görülmüştür.
- Hepatit B taşıyıcılığı % 6’dan % 3.2’ye indirilmiştir.
- Anne ve Yenidoğan Tetanoz Eliminasyonu Programı ile 2009 yılında bu hastalık ülkemizde elimine edilmiştir.
- Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi’nin Kızamık Eliminasyon hedefine paralel olarak ülkemizde kızamık vaka sayısı 2001 yılında 30.509 iken, 2012 yılında 349 olarak gerçekleşmiştir.
Ülkemizde yaşlı nüfusun giderek artması, kronik hastalıklar ve kanser vakalarındaki artış erişkin bağışıklamasının önemini ortaya koymaktadır. Bakanlık bu konuda gerek çocukluk döneminde temel bağışıklaması yarım kalan, gerekse bağışıklamanın pekiştirilmesi amacıyla ek aşılamalara ihtiyacı olanlar ile yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, immün yetmezliği bulunanlar ve diğer risk gruplarındaki kişilerin enfeksiyon hastalıklarından korunması hedefleri doğrultusunda aşılama çalışmalarını yürütmektedir.
Bu konuda tüm halkımızı duyarlı olmaya çağırıyoruz. Aşılanarak bağışık hale gelmiş bireylerin oluşturduğu toplumlar, hastalıkların yayılmasına karşı direnç gösterirler. Bu yolla henüz aşılanmamış, aşılanmaya engel oluşturan bir hastalığı olanlar da korunmuş olur. Sonuçta da sağlıklı toplumlar, nesiller gelişir. Aşılanma her çocuğun hakkıdır. Bu nedenle aileniz ve kendi sağlığınız için aşılanın, çocuğunuzun eksik aşılarını tamamlatın.