Çarşamba, 04 Nisan 2018 17:10

Yeni Deprem Yönetmeliği Ve Adalar

Ögeyi değerlendirin
(2 oy)

17 Ağustos 1999 Gölcük depremi sonrası ortaya çıkan en önemli gerçeklerden biri de Türkiye’de deprem kayıp risklerinin istenilen düzeyde azaltılamadığı olmuştur. Afet risklerinin azaltılması süreci risk yönetimini temel alan bütüncül bir afet yönetimi düzeni kurmayı gerektirir. Bu süreçte Türkiye uluslararası afet politikalarına uyumda geç kalmıştır. Son 70 yıldır şehirlere göç dalgası altında şehirler afet risklerini azaltacak sakınım planları geliştirip, o planlara göre yapılaşma ve yerleşmeleri oluşturamadığından Türkiye risklerin giderek arttığı “şehir depremleri” sürecine girmiştir. Depreme dirençli yerleşmeler yalnızca depreme dayanıklı bina yapmak değil yerleşmeyi tüm risk sektörlerine göre planlı yapmaktır.

Türkiye bina deprem yönetmeliklerini ve tehlike haritalarını 1947 yılından bu yana zaman zaman güncellemektedir. Bu süreçte Türkiye deprem yönetmeliklerini bugüne kadar 1947, 1953, 1961, 1968, 1975, 1996 yıllarında ve halen yürürlükteki 2007 yılındaki de olmak üzere, toplam 7 kez revize etmiştir. Ancak uygulamalar çoğunlukla denetimsiz kalmıştır. Bugüne kadar kullandığımız ve halen yürürlükte olan “Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası” 1996 yılında, o zamanki Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulmuştur. Oldukça gecikerek, 2013 yılında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından oluşturulan “Yönetmelik Hazırlama Komisyonu” 110 kişilik alt çalışma grubu üyeleriyle birlikte sekiz çalıştay toplantısı yapmış ve sonucunda deprem yönetmeliğini güncellemeyi gerçekleştirmiştir. Yeni “Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ve Türkiye Deprem Tehlike Haritası” bu yıl 18 Mart 2018 tarih ve 30364 sayılı resmî gazetede yayınlanmıştır.

Güncelleme gerekçeleri; a) gelişen bilgi ve teknolojilere bağlı olarak gereksinmeler, b) kullanılan malzeme çeşitliliğinin ve yapı modellerinin artması, c) mevcut yapı stokunun önemli bir bölümünün deprem dayanımının yetersiz olması, d) kentsel dönüşüm/yenileme ve yapısal risk azaltma kapsamında değerlendirme ve güçlendirme.

Yönetmeliğin amaç ve kapsam başlığında şu açıklama vardır: “Bu Yönetmeliğin amacı; yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek resmi ve özel tüm binaların ve bina türü yapıların tamamının veya bölümlerinin deprem etkisi altında tasarımı ve yapımı ile mevcut binaların deprem etkisi altındaki performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için gerekli kuralları ve minimum koşulları belirlemektir.” Bu yönetmelikte, yapının bulunduğu yerdeki deprem tehlike değeri ve zemin özellikleri dikkate alınarak yapıların, depreme dayanıklı tasarımı ve yapımı için gerekli olan minimum koşullar verilmektedir. Yönetmelik 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Yeni Türkiye Deprem Tehlike Haritası (TDTH), olasılıksal sismik tehlike hesap yöntemi kullanılarak çeşitli gerçekleşme olasılıkları ve yer hareketi parametreleri için üretilmiştir. Hesaplarda ülke sınırlarının 200 km dışında olan deprem kaynakları da dikkate alınmıştır. Bu hesaplardan hareketle yeni TDTH “%50 alansal kaynak ve %50 çizgisel ve mekânsal düzleştirilmiş̧ sismik kaynak” ağırlıklarıyla birleştirilerek elde edilmiştir. TDTH yeryüzüne yatay yönde yer sarsıntısı tehlike değerleri olan en büyük ivme (PGA), en büyük parçacık hızları (PGV) ve bunların T=0,2 s ve T=1 s’lik periyodları için ivme ve parçacık hızı değerleri, 2475 yıl (çok seyrek), 475 yıl (seyrek), 72 yıl (sık) ve 43 yıl (çok sık) gibi dört farklı yineleme dönemine göre hesaplanmıştır. Sonuçta 24 farklı koşul için ayrı ayrı deprem tehlike haritası üretilmiştir.

Halen yürürlükte olan 1996 tarihli deprem tehlike haritası olasılıksal yöntemlerle 475 yıllık yineleme dönemi için en büyük ivmeye (PGA) göre verilmiş tek bir haritadan oluşmuştur. Dolayısıyla yeni harita daha gelişmiş yaklaşım ve yöntemlerle hesaplanmıştır ve farklı tehlike ve yer sarsıntı tür ve periyodlarına göre çeşitlilik gösterir. Yeni deprem yönetmeliğinde altı tür zemin sınıfı belirlenmiştir. Altıncı tür zemin en zayıf zemini temsil eder ve özel araştırma ve değerlendirme gerektirir.

Yeni yönetmelikle binaları depreme dayanıklı inşa etmek için bugüne kadar kullanılan “Tasarım Spektrumu” kavramı değişmiştir. Yatay hareketler için tasarım spektrumu yanı sıra düşey deprem hareketleri için de tasarım spektrumu verilmiştir. Ayrıca hesaplarda binalar 7 farklı yüksekliğe göre sınıflanmıştır. Yüksek yapılar için önerilen tehlike değeri beklenen depremin 43 yıllık yineleme dönemine göre hesaplanmıştır. 475 yıllık yineleme dönemine göre daha düşük bulunan tehlike değerinin tartışılması gerekecektir.

Bugüne kadar yüksek bina sınıfına giren ve 60 metreden daha yüksek binalar için deprem yönetmeliği yoktu. 1 Ocak 2019’da uygulamaya girecek yeni yönetmelikle yüksek binalar için yönetmeliğe uyarak özel hesaplar yapılması gerekiyor. Bu durumda 1 Ocak 2019’dan önce yapılan yüksek binaların durumunun nasıl değerlendirileceği merak konusu olacaktır.

AFAD sayfasında tehlike haritaları interaktif web uygulamasında ( https://tdth.afad.gov.tr/ ) ilgili yer bilgileri girildiğinde sistemden özet tehlike raporu elde edilecektir. Özet rapor, kullanıcı girdileri, sahanın konumunu gösteren harita, seçilen deprem yineleme dönemleri (deprem yer hareketi düzeyi) için deprem tehlike haritalarından elde edilen yer hareketi parametreleri ile yatay ve düşey elastik tasarım spektrum grafiklerini içermektedir.

Tehlike haritalarındaki değerler referans kaya zemin sınıfını temsil eden VS30 = 760m/s için verilmiştir. Yeni yönetmelikte tehlike hesaplarına faya yakınlık derecesi de eklenmiştir. Yeni deprem tehlike haritasında tehlike değerleri yersarsıntısının ivme (cm/s2 veya g) veya ve parçacık hızı (cm/s) olarak maruz kalınacak maksimum veya spektral ivmeler için renklendirilmiştir. Haritalarda sarı renkli yerler düşük tehlikeli, kırmızı yerler ise yüksek tehlikeli yer ivmesini göstermektedir. AFAD’ın beyanına göre yeni haritada toplam 52 il merkezinin deprem tehlike değeri değişmiştir. Buna göre 46 il merkezinin deprem tehlikesi azalmış, 6’sının ise yükselmiştir. Ancak noktasal dağılım olarak bakıldığında çok sayıda alanın deprem tehlike değerinin önceki haritaya göre bazı yerlerde 2 kata çıkan değerlere ulaştığı görülür.

Acaba Adalarımızda deprem tehlike değerleri eskiye göre nasıl değişmiştir? Bu amaçla https://tdth.afad.gov.tr/ sayfasına girip adalarımızda beklenen en büyük yer ivmesi değerlerini sağlam zemin için araştırdığımızda Çizelge 1 de verilen değerlere ulaşılmıştır. Halen yürürlükte olan deprem tehlike haritasına göre Adalarımızda beklenen en büyük yer ivmesi yer yer %25 ile %37 arasında artmış bulunmaktadır. Çizelge 1’deki değerler Adalarımızın yerleşimlerin yoğun olduğu alanlara göre ölçülmüştür. Deprem tehlikesi en fazla olan adalarımız Yassıada ile Balıkçı Adasıdır.

Yeni deprem yönetmeliği eskisine göre depreme dayanıklı inşaat için çok farklı tasarım ölçütlerini kapsamaktadır. İnşaat, zemin etütleri ve yapı denetim şirketleri dahil ilgili sektör elemanlarının yönetmelik yürürlüğe girmeden yoğun bir programla bilgilendirilmesi ve uygulamaya hazırlanması gerekir. Bu nasıl ve hangi kurum tarafından yapılacaktır? Üniversiteler ve TMMOB’nin inşaat, mimarlık, jeoloji ve jeofizik odaları bu eğitim verme faaliyetlerinde yer alacak mıdır?

Çizelge - Yeni Türkiye Deprem Tehlike Haritasına göre Prens Adaları’nda beklenen en büyük yer ivmesi değerleri ve eski haritaya göre artış oranları:

 

Ada adıOrtalama maks. İvme (g)Ortalama değişim oranı %
Yassıada 0.634 37
Balıkçı Adası 0.631 37
Sivriada 0.617 35
Burgazada 0.582 31
Heybeliada 0.566 30
Büyükada 0.555 28
Sedefadası 0.542 26

 

Prof. Dr. Haluk Eyidoğan - İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü E. Öğretim Üyesi

 

Son değişiklik Perşembe, 05 Nisan 2018 07:00
Yorum yapmak için oturum açın