Adalar’a ve özellikle Büyükada’ya son yıllarda günübirlik ziyaretçi ilgisi büyük ölçüde arttı. Hem yerli ve hem de yabancı ziyaretçiler arasında yaşanan bu ilginin arkasında Adalar’da motorlu taşıtların olmaması, yeşil, deniz, bozulmamış mimari miras gibi etkenler var. 150 yıldır sayfiye özelliği değişmeyen Adalar’a ilgi önümüzdeki yıllarda da artacak gibi görünüyor. 10 bine yakın sabit nüfusun bulunduğu 5 adanın sadece gündüz saatleri içine sıkışan bu ziyaretçi yoğunluğunun yarattığı sorunlarla nasıl baş edeceği önemli bir tartışma konusu. Sorunların başında da ada içi ulaşım, temizlik, hijyen, sağlık gibi konular geliyor. Gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler arasında fayton turlarına ilgi de büyük. Özellikle Arap turistler, faytonla gezmeyi seviyor. Aileleriyle birlikte yaptıkları 4-5 saatlik ada turunun içine mutlaka fayton turunu sığdırmaya çalışıyorlar. Ya da uzun süredir böyleydi. Faytoncular Odası Başkanı Hıdır Ünal da, faytonların kaldırılmasına yönelik itirazlarında en çok seslendirdiği tezlerden biri de bu. Faytonlar kalkarsa Adalar’a turist gelmez, Adalar ekonomisi de bundan zarar görür diyor.
Adalar’a tur düzenleyen ve ağırlıkla Arap turistlere yönelik çalışan üç büyük seyahat acentası yetkilisine bu soruyu sorduk. Dedik ki, faytonlar son günlerde Adalar’da çok tartışılıyor. Hayvan hakları, temizlik vb. açısından. Buna karşı çıkan meslek odası ise, faytonlar kalkarsa turlar adaya gelmez diyor. Siz ne diyorsunuz?
İşte yanıtlar?
Helen Turizm – Mustafa Dumankalktı: “3 yıl önce programımızdan fayton turlarını kaldırdık.”
Biz, 3 yıl önce aldığımız kararla, ada turu içinden fayton turunu kaldırdık.
Bunun nedeni, faytonlara koşulan atlara yapılan kötü muameledir. Daha fazla tur yapacağım diye atların koşturulmasına, fazla çalıştırılmasına ve sonuçta hepimizin tanık olduğu o iç paralayıcı manzaralarla karşılaşılmasına dayanamadık ve bu işin parçası olmak istemedik.
O günden bu yana, adalara getirdiğimiz müşterilerimize, sadece öğle yemeği veriyoruz. 2 saat da serbest zaman tanıyoruz. Bu süre içinde kendi inisiyatifiyle faytona binmek isteyen olursa, onlara engel olmuyoruz. Serbest zamanın nasıl değerlendirebileceğine ilişkin açıklamalarımızda, isteyenlerin bisiklete binebileceği, alışveriş yapabileceği, yakın noktada görmek isteyebileceği yerlere gidebileceği yönünde tavsiyeler bulunabiliyor.
Biz bu kararı aldığımızda, farklı seyahat acentalarının turları karşısında bizim ada turumuzun zayıf kalacağı gibi bir endişe vardı ama hiç de öyle olmadı. Çalıştığımız rehberler de, bu kararımıza saygı duydular. Ve hatta bizi izleyen başka acentalar da oldu. Adonis Turizm gibi…
Eğer durum farklılaşır, faytonculuk denetim altına alınır, atlara davranış düzelir, atların bakımından, sürücülerin kılık kıyafetlerinden, davranışlarına kadar bir dizi iyileşme olur, daha kısa mesafede atlar çatlatılırcasına koşturulmadan, batı ülkelerindeki gibi fayton turları yapılırsa, elbette bu kararımızı gözden geçiririz.
15 yıldır ada turları yapıyoruz ve bunun 12 yılında programımızda fayton turları vardı ama dediğim gibi, son yıllarda ortaya çıkan bu kötü tablo karşısında artık daha fazla dayanamadık. Hayvanseverlerin tepkisine de sonuna kadar hak veriyoruz.
Lokman Çolpantekin - VOT Turizm: “Fayton turu olmazsa olmazımız. Ama.”
1994 yılından bu yana, Ortadoğu ağırlıklı turistleri İstanbul’a getiriyor ve onlara Adalar turu da satıyoruz.
Adalar turumuz içinde fayton turu olmazsa olmazımız. Bugün de bu turları yapıyoruz.
Ama başlangıcından bu yana, faytonlara, sürücülerine, onların kılık kıyafetinden davranışlarına, atların bakımına kadar bir dizi konuda şikayetlerimiz oldu ve özellikle son yıllarda bu şikayetlerimiz de arttı. Atlara yapılan kötü muameleye gözümüzü nasıl kapatabiliriz?
Kesinlikle denetim altına alınmalı, kontrolleri zamanında yapılmalı, fazla çalışmalarına müsaade edilmemeli. Hepsinde çiplerin olduğunu biliyoruz. Bu çipler izlenmiyor mu, çalışma sürelerinden sağlık kontrollerine kadar birçok şey bu çiplerde kayıtlı olmalı. Neden düzene konamıyor? Anlaşılır gibi değil.
Atların kaldırılması ve yerlerine elektrikli faytonlar ya da başka araçların konması durumunda bizler için Adalar turu cazip olmaktan çıkar. Gelenler farklılık arıyor. Beyoğlu İstiklal Caddesi, Boğaz turu gibi Adalar’da da fayton turlarının tercih edilmesinin nedeni budur. Bu turu çıkarırsanız, bizim Ada turları sürekli değil opsiyonel hale gelir ki, bu da talebi epeyce düşürür.
Faytonların sayısının azaltılması gibi bir çözüm de makul gelmiyor bize. Çünkü getirdiğimiz ziyaretçi her sene artıyor. Ve faytonlara talep de artıyor. Ama sistemin randevulu yapılabileceğini düşünüyoruz. Grubu olan seyahat acentalalarına randevu verilebilir ve böylelikle sayı sınırlaması da rahatlıkla sağlanmış olur. Atlar da öldüresiye çalıştırılmaz.
Faytonların tur güzergahlarının değiştirilmesine itirazımız olmaz. Lunapark’tan başlayıp adanın arka kısmını dolaşan bir turistik fayton güzergahı elbette düşünülebilir. Sorunların çözümüne yardımcı olacaksa tabi. Önemli olan, bu nedenle maliyetlerimizin artmaması. Ve bu vesileyle faytonlara bir çekidüzen verilmesi sağlanırsa eğer.
Hüseyin Kurtoğulları - Plan Tur (Citysightseeing İstanbul)
Adalar’a günlük tur düzenleyen en eski seyahat acentasıyız. Sadece Arap turistleri değil, her milletten turisti yıllarca Adalar’a taşıdık. Son yıllarda Avrupalı turist neredeyse kalmadı. Bugünlerde Ortadoğu menşeli turistler ağırlıkta. Tekne ile turlarımız da var. Adalar aslında cennet. Ama kıymetini bilmiyoruz. En büyük sıkıntımız temizlik, hijyen ve başta faytoncular olmak üzere esnafın davranışları. Elbette işini çok iyi yapan da var ama ne yazık ki azınlıkta. Faytonlar konusunda sıkıntılarımızı her kesimden tanıdıklarımızla, iş ortaklarımızla (faytoncuları öyle gördük) paylaştık. Yerel yönetim, Büyükşehir ve meslek kuruluşlarında dile getirdik ama bir ilerleme olmadı. Tam tersine hep kötüye gitti. Ben ki, fayton taşımacılığını savunurken, artık atsız faytonlar olsun bile demeye başladım. Hiç değilse daha temiz ve düzenli olur. Ama Avrupa’nın tarihi kentlerinin tarihi meydanlarındaki faytonlar gibi bakımlı atlarıyla faytonlarımız olacaksa başımız üstüne.