Bahar Adalar’a bir geldi, pir geldi. Badem ve erik ağaçları çiçeklerini açtılar. Doğa uyandı. Cemrelerin sonuncusu da düştü toprağa. Ve en sıcak Şubat günlerinin yaşandığı “artık yıl”ı geride bırakıp Mart’a merhaba dedik…
Adalar mimozalarla selamladılar baharı. Hem ülke, hem Adalar gündemi sıcak ve yoğun gündemlerle baharı karşıladı.
Adalar’ın STK’ları bu dönem olduğu kadar senkronize ve üretken olmamışlardı dersek yeridir. Bu sevindirici haberimiz. Adalar’da naylon poşet kullanımının yasaklanmasına dair Belediye Meclisi, karar aldı ve uygulama adımları atılmaya başlandı. Yine 104 No’lu haritanın genişletilmesi ve gırgır trol avcılığı yasağının devamı için girişimlerde bulunuldu.
Büyükada’da bulunan Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası yenilendi. Hafta içi her gün 09.00-16.00 saatleri arasında Göz Hastalıkları, İç Hastalıkları, Diş Hekimliği, Çocuk Sağlığı, Fizyoterapi, Genel Cerrahi gibi bölümler adalılara hizmet vermeye başladı. Ayrıca; Kulak Burun Boğaz Bölümü Çarşamba ve Cuma, Kadın Doğum Bölümü Pazartesi Çarşamba hizmet verirken Ortopedi, Radyoloji ve Fizik tedavi bölümleri de Çarşamba günleri 09.00-16.00 arasında Adalılara hizmet veriyor.
TEGV, Bilim Ateşböceği Gezici Öğrenim Birimi Büyükada’da Murat Yüksel İlkokulu öğrencilerine bir ay boyunca deneysel bilimsel eğitim verdi. Ve Adalı TEGV gönüllüleri kurs aldılar. Adalar Kent Konseyi Eğitim Grubu, öğrencilere meslek tanıtımı amaçlı üniversite gezileri düzenledi.
Kayıp ada Vordonisi’nin gün yüzüne çıkması çalışmaları somut adımlarla ilerliyor…
Gelelim üzücü haberlere…
Adalar Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi F. Gülseren Köksal ve Konseyin Genel Sekreteri Abdurrahman Küçüksarı’nın babası aramızdan ayrıldılar. Nurlar içinde yatsınlar…
Burgazada’daki okulda neredeyse öğrenci kalmadı. Burgaz’da oturan veliler çocuklarını Heybeli’deki okullara gönderiyorlar… Nedeni, Burgazada’da az öğrenci var diye okulun ihtiyaçlarının karşılanmaması, deniyor. Durum bu şekilde olunca veliler çocukları daha iyi okulda okusun diye Heybeli’ye gönderiyor. Böyle oldukça da Burgaz’daki okul daha da zorlanıyor...
Yassıada, yamyassı oldu. İnşaat çalışmasının sürdüğü adada, bir tek ağaç bile kalmadı dense yeridir. Tarihi manastır kalıntılıları da yok oldu… Sivriada da tıraşlanarak taşı-toprağı Yassıada’ya dolgu alanı oluyor… Ulaşım sorunu artarak devam ediyor. Adalar’da yaşayanlar aylık abonman ve İETT ulaşım ücretinden faydalanamıyor…
Zorlu bir kış geçirdik, geçirmeye devam ediyoruz. Günler ağır ve ölüm haberleriyle gelmeye devam ediyor. Ama yine de daha iyi bir yaşam ve gelecek için umut etmeye yaşamımız-yaşam alanlarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bahar da umudun adıdır bir anlamda. Doğa canlanırken doğanın sahiplerinden biri olan insanlar da canlanıyor… Yaşanan ağır bir yılın ve acılarının karşısına umudu, azmi ve direngenliği giyinerek günleri omuzlamak gerekiyor.
Hoş geldin bahar diyoruz…
Ve dünyanın, yaşamın yükünü iki kat fazla omuzlayan; insan olarak ikinci sınıf vatandaş ve tür muamelesiyle karşılaşan; ucuz işgücü, vasıfsız eleman olarak kullanılan, evlere hapsedilmek istenen; her gün katledilen, aşağılanan, horlanan, bugünlerde mevcut kazanılmış haklarının daha da gerisine mahkûm edilmeye çalışılan emekçi kadınların ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ kutlu olsun. 8 Mart, kadınlar için kendilerine biçilen elbiseye hayır demenin adıdır aslında; bu yüzden makûs kaderi kabul etmedikleri gün olması hasebiyle kutlu olsun diyoruz.
Nisan ayında daha güzel haberler ve gelişmelerle görüşmek üzere… Sağlıcakla kalın…
