Bir kez daha tüm Adalar ahalisine ve İstanbul halkına duyuruyoruz:
Sivriada ve Yassıada hakkındaki açılan davalar ve hukuki süreç devam etmesine rağmen içine girilen inşaat süreci yasadışıdır.
Bu adaların imara açılmasının doğal ve kültürel yaşam için geri dönülmesi mümkün olmayan sonuçları olduğu mahkemelere sunulan çeşitli bilirkişi raporlarıyla kanıtlanmasına rağmen atılan adımlar bir doğal hayat ve kültür katliamıdır.
Yassıada ve Sivriada’nın kültürel ve arkeolojik varlıkları için hiç bir koruma planı yapılmadan imar ve turizme açılması bu adaların Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden bugüne uzanan tarihi varlıklarının yok edilmesi demektir.
Verilen inşaat ruhsatları ve turizm yetki belgeleri yasal ve teknik açıdan usulsüzlük, yolsuzluk ve suç unsurlarıyla doludur.
Adalar halkı Yassıada ve Sivriada’nın her ne ad olursa olsun imara açılmasına karşıdır.
Adalar’ın yerel kurumları, belediyesi, sivil örgütleri bu sürece şiddetle muhalefet etmesine rağmen hükümetin torba yasalar ve gizli ihaleler yoluyla siyaset ve inşaat rantı için bu Adalar’daki doğal ve tarihi mirası yok etmesi kabul edilemez.
Anayasa’ya uluslararası sözleşmelere, yasalara, ilgili yönetmeliklere, koruma ilke, yöntem ve tekniklerine aykırı olduğu açık olduğu halde, Adalar ve İstanbul ahalisinin arzusu hilafına yılda sadece 2-3 ay kullanılabileceği şüpheli bir kongre ve turizm merkezi için Adaların talan edildiğini, yaşamın katledildiğini tüm İstanbul halkına duyuruyoruz.
TOBB aracılığıyla 130 milyon doları bulduğu belirtilen bir inşaat projesi MESA, ENKA gibi inşaat şirketlerine ihale edilmekte, adalarımız “Menderesler’in hatırasını yaşatıyoruz” görüntüsü altında 5 yıldızlı oteller, marinalar, lokantalar, pasta salonları, kafeteryalar, gece kulüpleri, kuaförler, sergi salonları, göstermelik konferans salonları ve otoparklarla dolduruluyor.
1.Derece Doğal Sit, Tarihi Sit ve 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak koruma altında olan Yassıada ve aynı şekilde 2. Derece Doğal Sit ve 3. Arkeolojik Sit alanı olarak korunan Sivriada yokediliyor. İstanbul’un kuş göçü ve balık yumurtlama alanlarının başlıca merkezlerinden olan Yassıada ve Sivriada’da doğal çevre yok ediliyor. İstanbul’un ıssız kalabilmiş nadir kuş göçü rotalarından ve tek balık yumurtlama-mercan alanını barındıran Sivriada ve Yassıada beton adalarına dönüştürülüyor.
Siyaset ve inşaat rantı için kuşa, balığa, denize, gökyüzüne, ağaca, ormana ve insana karşı savaş açıyorlar. Kuşun, balığın, böceğin, ağacın, insanın yuvasını yıkıyorlar.
Yıktıkları yuvaların altında kalacak, diktikleri betonların gölgesinde kaybolacaklar... Yassıada’dan ve Sivriada’dan Elinizi Çekin! Deniz, Orman, Özgürlük, Bırak Issız Kalsın!
Adalar Savunması