COVID-19 / Koronavirüs konulu makaleler - Adalı Dergisi
“Virüs salgınının yarattığı ekonomik ve sosyal travmanın giderilmesi adına atılabilecek aceleci ve hazırlıksız adımlar Adalar’da da tüm sezonu ve yılı da kaybetmek riski yaratabilecektir.”
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara (A.K.), 1 Mayıs günü Bozcaada TV’nin (B.T.) konuğu oldu. Programa Bozcaada Belediye Başkanı (B.B.) Dr. Hakan Can Yılmaz da katıldı. Söyleşinin Ateş Kara ağırlıklı bölümünü, İstanbul Adaları için çok sayıda öneriyi de barındırdığı için yayımlıyoruz:
Konunun biz Adalıları en fazla ilgilendiren kısmı, sanırım adalarda sürecin uygulama ve özgün koşullara göre çözüm üretme tarafı. Komşuda ana kararlar merkezi hükümet tarafından alınıyor ve kriz yönetimi uygulanıyor.
Aileme, tüm sevdiklerime ve bütün dünyaya sağlık ve sabır diliyorum. Yakın zamanda “Merhaba hayat” demeyi bekliyorum.
Valla bilemiyorum, başka bir hastalık için bu kadar şarkı, şiir, karikatür, parodi v.s. yapılmış mıydı bu güne kadar? İnsanların hayal gücü dorukta... Uzaylı saldırısı bile diyen var valla. Uzaydan bütün dünyayı savaşsız mavaşsız kırıp geçirecek minicik bir şey gönderdiler.
Covid-19 salgın süreci devam ediyor. Evde kapalı kalma durumunun dördüncü haftasını bitirdik. İyimser siyasi açıklamalar var ama gerçekçi akademik yorumlar bu sürecin Haziran sonuna kadar devam edeceğini, hafiflese bile gelecek yıl mutasyon görmüş yeni dalgalarla beraber 1-2 yıl süreceğini söylüyor.
Elbette yaşamak birinci önceliğimiz ama bunca yıldır üzerine titrediğimiz dayanışma, adalet, eşitlik duygularımız ne oluyor? Yarın olursa eğer, bugün ısrarla öne sürdüğümüz “sokağa çıkma yasağı” çağrılarımızı, kimileri çok güzel kullanmayacaklar mı? Karşı çıkarsak eğer, toplum, 2020 Mart, Nisan günlerinde... diye hatırlamayacak mı?
Covid-19 Salgınında Adalar’da neler yaşanıyor? Hangi tedbirler alındı? Neler yapılması gerekiyor? Eksiklikler nasıl giderilebilir? Sorunlara nasıl yaklaşılmalı?
Bayram tatillerinde iskelelerde ezilenlerin bayılanların olduğunu gördük, çok yakın bir zamanda. Vapur sayısını azaltmak bir çözüm değil, tam tersine daha büyük bir risk. Peki ne yapılabilir? Bu verili duruma bakarak "hiç bir çare yok, ne başımıza geldiyse razı olmalıyız" mı diyeceğiz? Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız tam anlamıyla buydu.
İstanbul’un yanı başındaki Adalar, tarihte İstanbul’u etkisi alan kolera, veba, tifo gibi salgınlarda sığınılan başlıca yerlerden biri olmuş. Dünyayı ve Avrupa’yı kırıp geçiren veba salgınlarından, İstanbul da çok büyük ölçüde etkilenmiş.