Adalı Dergisi’nin 2018 Temmuz sayısında, 24 Haziran 2018 seçimlerinin değerlendirmesi yer almıştı.
Yazının sonunda, 31 Mart Yerel Seçimlerine yönelik bir öngörüde de bulunulmuştu. Şöyle deniyordu:
“Türkiye’de yeni sistem, savunucuları tarafından güçlü iktidar ve istikrar arayışı ile gerekçelendirilirken, tam ters biçimde ittifaklara ve koalisyonlara yol açtı.
2002-2018 yılları arasında mecliste çoğunluk tek partinin elinde iken, yeni sistemin yeni meclisi, en az iki partili koalisyonlara mahkum kaldı.
“Görünen o ki, yerel seçimlerde de benzer bir tablo ortaya çıkacak.
24 Haziran seçimlerinde oluşan Cumhur ve Millet İttifakı gibi ittifakların yerel seçimlerde de gündeme gelmesi kuvvetle mümkün.
“Yerel seçimlerin ikinci turu da olmadığı için, bugüne kadar kendiliğinden oluşan ve adaylar çevresinde gelişen ittifakların yerini büyük olasılıkla, önceden açıklanmış, adı konmuş ittifaklar alacak.
“Adalar’da da durum farklı değil.
“Partiler ve adayların yukarıda özetlemeye çalıştığımız tablo üzerinden değerlendirilerek konumlandırılması, eğer ittifaklar söz konusu olacaksa, bunun önceden, programı, vaatleri ve meclis yapısıyla adının konması gerekebilecek.
Kulağın parti merkezlerinden çok yerele, yerelde yaşayanlara, bizim konumumuzda ise Adalı seçmenlere verilmesi, onların sandığa yansıyan eğilimlerinin dikkatle incelenmesi, büyük önem taşıyor.
Bizden söylemesi...”
Gelişmeler, son satırlar dışında öngörülerimizi doğruladı. 24 Haziran seçimlerinde oluşmuş ittifaklar, aşağı yukarı aynı şekilde 31 Mart Yerel seçimlerine de taşındı. Tek fark Saadet Partisi’nin Millet İttifakı’nda resmi olarak yer almaması. HDP yine ittifaklar dışı tutuldu. Ama adı konmuş ittifakların ötesinde, gerek ülke düzeyinde, gerekse yerelde bu ittifakların adı konulmamış olanları da var.
HDP, batı illerinin büyük bölümünde, özellikle de büyükşehirlerde aday göstermeme yoluna gitti. İl ve ilçe bazında değişiklikler gösterse de, esas olarak CHP ya da CHP-İyi Parti ortak adaylarına destek anlamına geliyor. Saadet Partisi’nin de çok yerde aday gösterse de, kimi kritik yerlerde CHP adaylarına destek olabileceği anlaşılıyor.
Adalar’da durum
Adalar’da, dergimiz yayına hazırlandığında, CHP, Ak Parti ve DSP adayları belli olmuştu. Görünen o ki, başka aday da çıkmayacak.
HDP Merkezi, CHP Adalar adayı Erdem Gül’e açık destek ilan etti. MHP, ittifak gereği, Ak Parti adayını destekleyecek.
Son seçim olan 24 Haziran 2018 seçimlerinde, CHP’nin Adalar’daki oyu 4151 (%40.3), HDP’nin 2413 (%23.3) ve İyi Parti’nin 775 ( %7.5) idi. Aynı seçimlerde Ak Parti 2374 (%22.9), MHP de, 488 (%4.7) oy almıştı.
Yani iki ittifak bloğu arasındaki fark çok büyük,
7739 (%71.1) oya karşı, 2862 (%27.2) oy.
Yani kapanması oldukça zor olan bir sayı ve orandan söz ediyoruz.
Ama, 31 Mart 2019 Adalar yerel seçim yarışlarında, son 5 dönemdir değişmeyen bir isim var yine: Coşkun Özden. İlk iki dönem ANAP, son iki dönem ise AK Parti adayı olarak girmişti seçimlere. Bu defa DSP adayı olarak çıktı ortaya. İlk iki dönem ANAP’tan girdiği seçimleri kazanmış, ikinci dönem seçildikten altı ay dolmadan Ak Parti’ye geçmişti. Coşkun Özden, son iki yerel seçimde Ak Parti adayı olarak yarışmış, 2009’da CHP adayı Farsakoğlu karşısında 216, 2014’de yine CHP adayı Atilla Aytaç karşısında 826 oyla kaybetmişti.
Her iki seçimde de, Büyükşehir ya da İl Genel Meclisi seçimlerinde CHP’ye oy vermiş olanlardan 300-500 aralığında oy almış olması, Coşkun Özden’in Adalar’da kendine has bir oy tabanı olduğu değerlendirmelerine yol açmıştı. Bu seçimlerde CHP’nin merkezden atamayla Adalı olmayan Erdem Gül’ü aday göstermiş olması ve bunun CHP yerelinde yarattığı tepki de Coşkun Özden’i cesaretlendirmiş olmalı.
DSP’nin Adalar’da oyu bulunmadığına göre, Coşkun Özden iyi ihtimalle CHP’den yine 500, Ak Parti’den de yine iyi ihtimalle bir o kadar daha oy alabileceği ve toplam 1000 oyu bulabileceği hesaplanabilir.
Bu değerlendirmeye karşı çıkanların hatırlattığı bir seçim daha var, o da 2004 seçimleri. 2004’de Coşkun Özden, 2002’de iktidara gelmiş ve yerel yönetimlerde de büyük rüzgarı arkasına almış Ak Parti’yi yaşam koşulları için tehdit olarak görenlere karşı en güçlü aday olarak, Adalar ANAP adayı olarak çıkmış ve 5400 oyla seçilmişti. Ama o günden bugüne çok şey değişti. O seçimlerde partiye verilen oy olarak kabul edilen il genel meclisi seçimlerinde CHP 2500 oy almıştı, ANAP ise 3900. Bugünle karşılaştırılabilir bir durum yok ortada. Coşkun Özden ise o günün Coşkun Özden’i hiç değil...
Adalar’a seçmen kaydırma
Bu seçimleri etkileyebilecek bir başka tartışmalı faktör daha var.
4 Ocak 2019’da Adalar’da oy kullanacakların geçici listesi asıldı muhtarlıklara.
Ve kıyamet de koptu. Sadece 6 ay önce yapılan seçimlere göre, seçmen sayısı 800 artmış, 11.967’den, 12.761’e çıkmıştı. Listelerin ayrıntılı incelemesi yapıldığında ortaya çıkan tablo, bir müdahale olduğunu gösteriyordu. İki seçim arasında 734 kişinin Adalar’dan kaydını sildirdiği, buna karşılık 1528 kişinin ise kaydını Adalar’a taşıdığı görülüyordu. Kimdi bu 1528 kişi. Parti örgütleri harıl harıl listeler üzerinde çalışmaya başladılar. CHP ilçe örgütü tek tek kayıtları inceledi ve 750’ye yakın kişinin Adalar’la hiç ilgisi olmamasına rağmen, Adalar’daki farklı adreslere, bazıları 20-30’lu bloklar halinde taşındığı sonucuna vardı ve bunu hem kamuoyuyla paylaştı hem de Seçim Kurullarına itiraz başvurularında bulundu.
Bu itirazların çok azı kabul gördü.
4 Ocak ile seçmen listelerinin kesinleşeceği 17 Ocak tarihleri arasında, Adalar’a farklı yerlerden 300’e yakın kişinin daha kaydını aldırdığı biliniyor.
Bu taşıma ve kaydırmalar sonucunda, Ak Parti’nin geçen seçimlere göre en az 600-700 kişilik bir avantaj elde etmiş olduğu değerlendirmeleri yaygın olarak yapılıyor.
Yerel seçimlere 2 aydan kısa bir süre var ve tartışmaların son güne kadar büyüyerek devam edeceği anlaşılıyor.
