Çarşamba, 04 Nisan 2018 17:23

Rum Yetimhanesi için tehlike çanları çalıyor!

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

Geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın en büyük, dünyanın ikinci büyük ahşap yapısı olan Büyükada Rum Yetimhanesi, Europa-Nostra ve Avrupa Yatırım Bankası tarafından 2018 yılı “Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Programı”na seçildi.

Bu gelişme üzerine Adalar Vakfı, Europe Nostra Türkiye Temsilciliği ve Galata Rum İlkokulu tarafından konuyla ilgili bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda Europa Nostra Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Burçin Altınsay, Mimar Korhan Gümüş ve RUMVADER kurucusu Laki Vingas Yetimhane’nin kurtarılması için neler yapılabilir, yapılmalı konusunu tartıştılar.

Galata Rum Okulu Vakfı Başkanı Meri Komorosano ve Sanat Koordinatörü Hera Büyüktaşçıyan’ın sunumuyla başlayan toplantıda Hera Büyüktaşçıyan, Galata Rum Okulu ve Büyükada Rum Yetimhanesi’nin ortak özelliğinin öğrencisiz kalmaları ve asıl sahiplerinin elinden alınmış eğitim kurumları olduğunu vurgulayarak İstanbul’da bir Rum hafıza merkezi kurma çabası içinde olduklarını söyledi. Bu girişimin bu tür hafıza mekânları özelliğini taşıyan yapıların korunması için de bir fırsat olacağını belirtti.

Europa Nostra’nın Türkiye temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Burçin Altınsay, Europe Nostra’dan bir heyetin Eylül ayında gelerek Yetimhane’de incelemelerde bulunacağını kaydetti. Ekümenik Patrikhane başta olmak üzere bu başvuru yapılmadan önce de yapıyı kurtarmak için defalarca çalışmalara girişildiğini, bu konuyla ilgili büyük bir birikimin olduğunu, ama ne yazık ki şu anda yine de Yetimhane’yi her an kaybetmekle karşı karşıya kaldıklarını kaydetti.

Yetimhaneyi kurtarmak için bir an önce bir yol haritası oluşturmak ve başlamak gerekiyor

Altınsay konuşmasının devamında şunları ifade etti:

“Yetimhaneyi kurtarmak için bir an önce bir yol haritası oluşturmak ve başlamak gerekiyor. Bu çalışmaların start alması ve Yetimhane’nin kurtarılması için öncelikle büyük bir kampanya başlatmamız gerekiyor, bunu yapacağız. Kampanya ile kastedilen de bu tür toplantılarla herkesin bütün katkılarıyla bir araya gelmesidir.

Bu binanın harekete geçirdiği hafıza malzemesinin korunmasını, bu hafızayla yüzleşilmesini, bu hafızanın öğrenilebilir bir şekilde sergilenmesini sağlamak ve binanın yeniden kamuya açılması, sürdürülmesi, yaşatılması gibi çok kapsamlı, farklı fikirler mevcut. Bu fikirlerin ortaklaştırılarak adım atılması gerekiyor.”

Fonksiyondan da önce acil olan, binanın korunması

Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı ve Rumvader kurucusu Pandeli Laki Vingas ise binanın kurtarılması için acilen finansal destek sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Ve konuşmasında şunları ifade etti:

“Yetimhane inşaatına başlandığında önce otel olarak düşünülüyor. Marsilya’dan, şuradan, buradan emek ve para harcanarak malzemeler getiriliyor, olmuyor yasaklanıyor. Ardından 6 bin çocuğa hizmet veren bir yetimhaneye dönüşüyor. Yetimler çıkarılıyor tekrar getiriliyor, büyük bir yangına maruz kalıyor vs. derken bugünkü çökme tehlikesi altındaki konuma geliyor.

2010 yılında yetimhanenin mülk iadesi oldu, hukuki statüsü patrikhaneye tescillendi. Tapusu da bu şekilde çıktı ve hukuki sorunu çözüldü. 2010-11 dönemlerinde tekrar bir an önce buraya yardımcı olunması gerekliği içerisinde şu fikirler ortaya çıktı; binaya bir çatı yapalım, yağmurları karları engelleyelim, en azından fiziki şartların zorluğundan binayı az biraz rahatlatalım dedik.

2010 yılından sonra finans kaynaklarla uğraşırken biraz daha da iş sektörünün anladığı şekilde bir çalışma yapıldı. Hem dinler arası diyalog merkezi hem de fonksiyonu olan bir yer olması konusunda görüş birliği vardı. Bu sürecin sürdürülebilir hale getirilmesi için devletin burada devreye girmesi gerekiyor.

Şu an fonksiyondan da önce acil olan binanın korunması. Biraz romantik bir bakış açısı olsa da şu an bir kısmını da olsa kurtaralım diyenlerdenim. Bu noktada Kültür Bakanlığı’nın desteğini istiyoruz. Devletin çok hızlı bir desteği olmazsa kurtarmak imkânsızlaşacak”.

Korhan Gümüş: “Kaybedecek tek bir saniyemiz yok”

Europe Nostra Türkiye temsilciliğiyle birlikte binanın kurtarılması için aktif çalışmalara katılan Mimar Korhan Gümüş, Eylül’den önce binanın nasıl kurtarılabileceğiyle ilgili somut projelerin yapılması gerektiğinin altını çizerek kaybedilecek tek bir saniyenin olmadığını belirtti ve ekledi:

“Binanın sahibi aslında herkes, kültür mirasları böyle yapılardır çünkü. Europa Nostra sürecinde Laki Bey’in (Vingas) ve binanın sahiplerinin kararlı duruşu çok etkili oldu. Finansman için öngörülerimiz var, Eylül’den önce bu çalışma yapılırsa uluslararası heyet buraya geldiğinde önlerine somut belgeler konulabilir.

Projenin zorlukları aslında yeniden işlevlendirme, mimarlık açısından başarıyı sağlayacak fırsatlar olarak görülmeli. Nasıl ‘En Çok Tehdit Altındaki 7 Miras’ listesinde yer aldıysa, bundan sonraki hedef de “En Başarılı Restorasyon” listesinde yer almak olmalı”.

Kaynak: bianet.org 

Yapılacak ilk iş çatının örtülmesidir

Mimar Korhan Gümüş, toplantı sonrası Rum Yetimhanesi için öncelikleri şöyle sıraladı:

  • Yapının 20 sene önce çatısının onarılması için harekete geçilmişti. Bütçe de bulundu ama mümkün olmadı. Şu anda da yapılacak ilk iş çatının örtülmesidir.
  • Europa-Nostra süreci bir eylem planı gerektiriyor. Nasıl korunacağı, nasıl işlevlendirileceği, nasıl finanse edileceği konusunda hemen bir çalışmanın başlatılması lazım. Amaçların çok iyi tanınır ve bilinir olması lazım. Bu çalışma yapılırsa Avrupa Yatırım Bankası ve Europa-Nostra bu çalışma gerçekleştirildiği takdirde bazı destekçileri projeye yönlendirebilir.
  • Üç konunun birbiriyle ilişkili ele alınması mümkün: En Çok Tehdit Altındaki Miras Listesi’ne seçilmek; 2018 Kültürel Miras Yılı; Farklı bir “öğrenicilik” sürecini odağına alan 4. Tasarım Bienali.
  • Çok boyutlu bir çalışma ihtiyacı var: Genellikle bu tür projelerin gerçekleştirilmesinde temsili kurumların yönlendiriciliğinde, misyon odaklı ve kendi dinamiğine sahip olan bir organlaşma gerçekleştiriliyor.
  • Yetimhane çalışmasının ve İstanbullu Rumların bir “Hafıza Merkezi”ne dönüştürülmesi hedeflenen Galata Okulu’nda ilişkili sorunsal içinde 4. Tasarım Bienali’nda sergilenmesi, tartışılması amaçlanıyor.
  • Bunun için bütün kurumların enerjisini bir araya getiren bir organlaşmaya ihtiyaç var. Binanın sahibi tarafından bir komite oluşturulabilir. Ancak temsili bir yapı (yönlendirici komite) dışında “misyon odaklı” bir organlaşmanın oluşturulması lazım.

 

Son değişiklik Cuma, 06 Nisan 2018 19:55
Yorum yapmak için oturum açın