Tüm iyi dileklere rağmen, 2018’i aratacak bir yıl olma olasılığı yüksek bir yılın ilk günlerindeyiz.
Ekonomik kriz, güneyimizdeki savaş ve bir demokrasi şöleni olması gerekirken, son yıllarda gerginliğin kutuplaşmanın ana unsurlarından biri haline gelen seçimlerin yereli.
Bu nedenle seçim kampanyası, yerel değil merkezdeki aktörlerin elinde şekilleniyor. Yerelden çok ülkenin genel siyaseti etken. Sonuçlar açısından da aynı şey konuşuluyor. Ortaya çıkacak tablo sadece yerelde kendisini göstermeyecek, merkezi iktidarı da etkileyecek.
Hayırlısı.
Adalar’da güzel bir haberle başlamıştık yeni yıla.
Adalar Postası’nda yayınlanan Arif Çağlar imzalı haberden söz ediyoruz. Büyükada Hacopulos Köşkü’nün (eski kaymakamlık binası) denize kadar inen arazisine, 2018 başlarında bir istinat duvarı çekilmişti. Öngörünümü tümüyle olumsuz etkileyen, ne için bu kadar yüksek, çirkin yapıldığı anlaşılamayan ve daha önemlisi tescilli bir parselde koruma kurulu onayı bulunmayan bir duvar. Adalar Belediyesi bir tutanakla durumu tespit etmiş ve KUDEP’e ve Koruma Kurulu’na bildirmiş, ancak duvar yükselmeye devam etmiş. İAKTVKD (İstanbul Adaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği), iki dilekçeyle ve yayınladığı haberlerle konunun takipçisi olmuş.
Duvar tamamlandıktan aylar sonra da olsa, Koruma Kurulu, kasım ortasında kurul üyelerinin yerinde incelemesi sonucu verdiği 22.11. 2018 tarihli kararla , “ada siluetini olumsuz etkileyecek ve topografyayı bozacak şekilde ve ölçekte yapılan istinat duvarı ve teras uygulamalarının, Adalar genelinde inşaat yasağının başlayacağı 1 Haziran 2019 tarihine kadar kaldırılmasına ve bu süre içinde özgün topografyaya uygun projenin Kurulumuza iletilmesine” demiş.
Hacopulo Köşkü 1. sınıf tescilli eser. Arif Çağlar, haklı olarak, 1. sınıf tarihi eserin bulunduğu parselin tamamının, içindeki yapı ve eklentilerle aynı koruma şemsiyesi altında olduğunu söylüyor ve Kurul kararında adı geçen ve deniz kıyısında bulunan yapının, bu defa II. sınıf tarihi eser olarak ayrıca tescil edilmesine neden gerek duyulduğunu soruyor.
Her şeye rağmen çok önemli bir adım bu ve katkısı olan herkesi kutluyoruz.
Yılın ilk saatlerinde, yine Büyükada’dan bu defa çok üzücü bir haber geldi.
Lunapark Meydanı’ndan Yörük Ali Plajı’na inen yolun iki tarafına sıralanmış ahırlardan birinde başlayan kısa sürede çevreye yayılmış, hızlı müdahale sonucu orman alanına sıçraması engellenmiş ancak 10’a yakın at ölmüş, bir bölümü de ciddi yanıklarla yaralanmıştı. İç paralayıcı görüntüler hızla yayıldı çevreye. Bu gelişme, zaten canlılığını koruyan faytonlar-ahırlar sorununu alevlendirecek. Umarız tepkisel değil, düşünülmüş, planlanmış, tartışılmış bir yol haritasıyla sorunun çözümü için adımlar atılır. Bu konuda herkese büyük görev düşüyor.
