Sayı 178 - Nisan 2020

Sayı 178 - Nisan 2020

#EvdeKalAdalar

Yanıbaşımızdaki evin penceresinden akşamın karanlığını delip geçerek bize ulaşan ışık huzmesi kadar rahatlatıcı ne olabilir? Bunun kıymetini bilmeliyiz.
Korona (Covid-19) salgını sonrası İstanbul Adaları’nda bilgi-haberleşme-dayanışma ağı kurmak için yola çıkan ve Adalılarla uzmanları içine alan bir sivil girişim, salgına karşı önlem amaçlı "Talepler Listesi" hazırladı. Talepler Adalar Kaymakamlığı ile Belediye Başkanlığı'na iletildi.
Adadayız. Haberler dört bir yandan yağıyor. Psikolojimiz bozuk mu bozuk. Gece yastığa başımızı koyduğumuzda binlerce düşünce uçuşuyor zihnimizde. Uykuya dalamıyoruz. Daldığımız uykudan sıçrayarak uyanabiliyoruz.
Yazacaklarım bilimsel bir araştırma değil doğal olarak, tıp doktoru değilim ama bilimsel yaklaşım, toplum sağlığı gibi konular hepimizin alanı olmalı zaten. Bu yazı elimden geldiğince yukarıda anlattığım süreçte derlediğim bilgileri bir kısmını bilimsel verilere ve diğer kaynaklara da referans vererek daha anlaşılır dilde sunma çabası sadece…
Unutmayın, belki de bugünlerde İstanbul’un en yaşanası doğal izolasyon alanı Adalar ve en az ruhsal zarar görecekler de izolasyona alışık olan Adalılar olacaktır...
Panik Kimseye Yarar Sağlamaz! Şu an öncelikle sakin kalmalıyız! Önce durmalı, düşünmeli ve organize olmalıyız. Sonra bir daha düşünmeli ve diğerlerine sormalıyız, böylece fikir ve duygu alışverişinde bulunmalıyız.
Birçok kaynağa sahip biz yetişkinler için bile zorlayıcı günler geçirdiğimiz şu zamanlarda; acaba çocuklarımız neler hissediyorlar ve onların bu hisleri iç dünyalarında nasıl yankılanıyor?
Ada izole, bir şey olmaz demek yerine önlemler almak en doğru yaklaşım. Ben biraz Adalar’da devam eden yaşam ve bunun parçası işyerleriniz için alınabilecek önlemlerden bahsetmek istiyorum.
İlkbahar veya sonbahar gibi mevsimlerde vücudumuz yeni duruma adapte olurken hastalıklara karşı dirençte de bir miktar düşme görülebilir. İşte burada sizlerle paylaşacağım küçük ipuçları ile virüs veya bakterilerle uygun şekilde savaşmak, hatta birçok kronik hastalığa yakalanmamak elinizde.
Sağlığımızı koruyacağız tabii ama eve kapanma olgusunu fırsata çevirmek de bizim elimizde, evdeki tamiratlardan çocuklarla daha çok vakit geçirmeye kadar. Ve tabii kültürel aktiviteler, bekleyen kitapların okunması, müzelerin gezilmesi. Evet, müzeleri gezeceğiz, ama evden çıkmadan, sanal ortamda…
İki söyleşiden yola çıkarak, Gündüz Vassaf’ın bugünlere ilişkin değerlendirmesini belirli başlıklar altında toplamaya çalıştık.
Ay sırtım mı ağrıyor? Göğsümde bir baskı mı var yoksa? Ay öksürdüm. Ateşim var mı acaba? Aman nefesimi tutup bir bakayım, sonra başım dönüyor mu? Aman ellerimi yıkayayım...
Estetik, güçlü, orijinal, gerçek, para ile asla sahip olamayacağımız bir ilgi odağı, şefkatimizi uyanık tutan bir uyarandır atlarımız. Ahırlar yıkılırken, içimde çok şey yıkıldı. Ama en çok, kime ne acı verildiğini göremeyecek kadar kör olan cehaletin boyutlarını anlamak dokunda bana.
Buyurun Kaymakam Bey. Siz bu çocuğu kucağınıza almıştınız bir müsamerede Burgaz’da, buyurun siz anlatın Masal’a toynaklı olduğu için binek atı Seheryeli’ni onun elinden zorla alınacağını.