Cumartesi, 03 Şubat 2018 23:14

Adalı'dan

Ögeyi değerlendirin
(2 oy)

Şubat 2018, 152. sayımızla siz değerli okuyucularımızın karşısındayız.

Gündem yoğun mu yoğun, dolu mu dolu; kapkara bir tünelin içinde yol almaya çalışıyoruz hem ülkece, hem adalarca...

Ülke gündeminden nefes almakta zorlanırken, adalar gündeminde de bir yere ulaşmakta zorlanıyoruz; işimize, okulumuza, anakaraya... Zaten anakarayla sınırlı olan ulaşım seferlerimiz daha da azalıp, daha daha da pahalı hale geldi.

Bütün ülkenin zenginlikleri, talana-ranta açılarak gerçek bir felakete doğru pupa yelken yol alınırken, İstanbul’un gözbebeği denilen adaların da gözlerinin oyulmasına doğru hızla yol alınıyor. İmar planlarıyla, adalar içi ulaşıma fayton dışı araçların sokulmasının önünün açılmasıyla, hızla değiştirilen adalar dokusuyla ada ve yaşamına rahmet okunmasına az kaldı... Yassıada malum, Sivriada’nın da imar planı tamam; sıranın diğer adalarda olması sürpriz olmayacaktır!

Bugün ada içi ulaşımda özellikle faytonlar konusunda kamuoyunun iki farklı görüşü çarpışıyor. Birinci görüş, faytonlar kaldırılmadan çözüm üretmeyi destekliyor. Evet, atlara yapılan kötü muameleler, atların çalışma koşulları kötü, biliyoruz diyorlar. Bu kötü koşulları düzeltmek mümkün; bir sorun olduğunda-yaşandığında akla ilk gelen yasaklansın, kaldırılsın olmamalı. Bu sorunu çözmez, daha büyük açmazların kapısının ardına kadar açılmasına vesile olur diyorlar.

İkinci görüş sahipleri, faytonlar kaldırılsın, atlar kurtulsun diyorlar. Atlara yapılan işkenceler son bulsun ve derhal diyorlar.

Bakalım, adalar içi ulaşımda hangi görüşün düşüncesi yaşama geçecek. Ya da UKOME, İBB, Belediye ve yetkili kamu kuruluşları üçüncü bir yol ile adaların kaderini nasıl belirleyecek? Önümüzdeki günler bu konuda daha çok tartışma götüreceğe benziyor. Bunlardan biri de 6 Şubat Salı günü tüm adalılar ve esnafın katkıları ile Adalar Kent Konseyi Çelik Gülersoy Kültür ve Sanat Merkezi’nde (Çınar Meydanı, Büyükada) gerçekleşecek.

Ocak ayının son günlerinde yereli güçlendirip, sorunların çözümünde taraflardan en önemli ayak olan yerel kamuoyunu harekete geçirecek sanal demokratik katılım aracı olan muhit programının adalar tanıtımı ile “https://muhit.co/” adalarda çalışmak için start verdi. Program ekibinin başı adalı aktivist Derya Tolgay ve kızı Sera Tolgay...

Ve yine baharın adalardaki müjdecilerinden mimozalar, küresel ısınma ve iklim değişikliğinden nasibini alan canlılar olarak bu yıl da erkenden açtılar. Ve doğanın fütursuzca tahribatından mimozaların da hatırı sayılır etkilendiği ortada. Acımasızca kırılan dallarından toplanan çiçekleri üç-beş kuruş için satılırken, yaralanan gövdeleri can çekişiyor. Bu fütursuz saldırı önlem alınmazsa mimoza ağaçlarının sonunu getirebilir. Birkaç yıl öncesine kıyasla mimoza ağaçlarındaki azalmalar gözle görülür duruma geldi.

Şubat ayı da doludizgin bir program ve sorunlar yumağı ile kapımızı çaldı kısacası. Ülkede olduğu gibi Adalar’da da tünelden önceki son çıkışa girdik! Karanlığın koyuluğu bizi korkutmuyor, yeter ki teslim olmayalım! Mutlaka bir çıkış yolu vardır; çünkü nefes almaya ve yürümeye devam ediyoruz!

 

Son değişiklik Salı, 06 Şubat 2018 17:09
Yorum yapmak için oturum açın