Sayı 175 - Ocak 2020

Sayı 175 - Ocak 2020

Faytonsuz Adalar

Sokaklarında faytonsuz ilk yılbaşını geçirdi üç ada. Büyükada, Heybeli ve Burgaz. Duygular çelişik. Kimimiz aman oh, dünya varmış dedik. Kimimiz adanın ruhu kayboldu diye hayıflandık. Ama hepimiz, geleceğin nasıl olacağı konusunda hissedilen belirsizlikte ortaklaştık. Eminim, faytoncu ailelerin evinde tarifi mümkün olmayan bir kaygı yaşanıyor. Yılların ekmek teknesi, ellerinin altından kayıp gidiyor çünkü.
İBB – Ulaşım Çalıştayı sonrasında Adalar için beklenen Ulaşım Eylem Planı oluşmadan karşılaşılan ruam sorunu ve ardından valiliğin üç ay boyunca faytonların kullanımının yasaklanmasını içeren kararı, herkesi hazırlıksız yakaladı.
Adalar'da yılların ihmaliyle büyüyen fayton ve at sağlığı sorunu parçalı değil, Adalar'ın SİT alanı olduğu gerçeği gözden kaçırılmadan ve ulaşım sorunu temelinde bütünsel bir yaklaşımla ele alınarak çözüme kavuşturulmalıdır.
Sorun fayton sorunu mu? Fayton yok, atlar yok! Sorun çözülmüş mü oldu şimdi? Peki atlar ne düşünüyor?
Keşke böyle bitmeseydi. Keşke çocukluğumuzun fiyakalı faytonları şıkır şıkır seğirtmeye devam etselerdi ada yollarında.
27 Ekim’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Şehir Hatları A.Ş Genel Müdürü Sinem Dedetaş’a verdiği talimat ve daha sonra yoğun çabalar sonucunda söküm ihalesi iptal edildi. 
Prinkipo, artık ütopik nostaljik bir yer, tarih öncesinden başlayan, eski Yunan, Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerini kapsayan, Cumhuriyet'in ilk yıllarını 60'ları 70'leri içine alan 80'lerin başında biten bir dönem, bir zaman ve bir mekân.
Turistlerin köy evinde yaşayıp evin sahipleri ile beraber yumurta toplayıp inek sağmaları, sebze toplayıp tarhana, salça vs yaparak köy hayatına özgün günler geçirmeleri amaçlanmıştı.
Salıncak uçma hissi veriyor, hürriyet duygusu veriyor, mutluluk veriyor.
Yaptığımız şey bir mersiye değil. Huzursuz ve mutsuz olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Bir arayışın ve en önemlisi hafızamızın peşindeyiz.
Müzik ruhun gıdasıdır derler. Her yerde, her zaman ve her tarz müzik dinlemekle geçiyor hayatımız. Müzikle coşar, müzikle hüzünlenir, müzikle huzur bulur, müzik dinleyerek hayal kurar veya göz pınarlarımız dolunca hafif bir müzikle derman ararız.