"5 Aralık 2021, "Kadınlara Seçme Ve Seçilme Hakkı"nın tanınmasının 87. Yılıydı.
Geçmişe göz ucuyla bakmadan 5 Aralığı anlatmak gerçekçi olmaz diye düşündüm.
1882 yılında ilk kez nüfus istatistiklerinde yer almıştır kadınlar halbuki 1872-1907 yılları arasında örgütlenen 50 grevin 9’u kadınların çalıştığı iş kollarında yapılmıştır.
Feshane grevinde 50 kadın işçi grevin örgütleyicisi ve yürütücüsü olmuştur.ancak tarihi yazanlar erkekler olduğu için kayıtlara bu bilgileri geçirmemişlerdir.kadınların okuma yazma bilmemeleri de işlerini kolaylaştırmıştır.
Kadın hareketi 19. yy'dan itibaren ideolojisini belirlemiş ve kendilerine yüklenen rol kalıplarına yaşam tarzlarına bir başkaldırı olarak ortaya çıkmıştır.ikinci meşrutiyet döneminde basını kullanmışlar konferanslar düzenlemişler dernekler kurmuşlardır ve Terakki-i Muhadderat isimli kadın dergisini çıkartmışlardır (1896).
1898 yılında Selanik'te Emine Semiye hanım "Şefkat-i Nisvan" ve "Hizmet-i Nisvan" derneklerini kurmuştur. 10 Müslüman 6 Gayrimüslim kadın tarafından yönetilmiştir.
Asrı kadın ve “Teali-i Nisvan Cemiyeti” (1908) kadınlar arası sosyal yaşam oluşturmak amacındaydı.
1913 yılında "Mamulat-ı Dahiliye İstihlaki Kadınlar Cemiyet-i Hayriyesi",çökmekte olan Osmanlı ekonomisine kadınların vereceği destek için kurulmuştu.
Siyasal partilerin kadın dernekleri ittihat ve terakki cemiyeti Kendi ideolojisi doğrultusunda kadın şubeleri açmıştır.
1913 yılında Fatma Nesibe hanım ve üç feminist kadın ikinci meşrutiyet döneminde "Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan" cemiyetini kurdular ve Kadınlar Dünyası adlı bir dergi çıkarttılar .
1908'de "Nisvan-ı Osmaniye İmdat Cemiyeti" Fatma Aliye hanım tarafından Ülke sorunlarına yönelik çalışmalar yapmak üzere kurulmuştur.
1908’de kadınlar meclisin açılış konuşmalarını izlemek istemişlerdir...
15 Haziran 1923 yılında Darülfünun’da kadınlar şūrası içtimaiyesinde kadınlar Halk fırkasının kuruldu başkanlığına Nezihe Muhiddin seçildi.partinin kuruluş gerekçesi kadının sosyal iktisadi ve siyasi alanda haklarının gelişmesini sağlamaktı .
5 şubat 1924'te Türk Kadınlar Birliği adıyla yeni bir dernek kurmuşlardır...
“MÜDRİK-i REY sahibi olmayanlar tufeylidir” demişler ve her vatandaş gibi vergisini veren kadına seçim hakkının neden verilmediğini sorgulamışlardır. Ve tabii İstanbul Valisi dernek başkanlığından Nezihe Muhiddin'i almış yerine bir erkek kayyum atamıştır.
Kadınların siyasette varlıklarına karşı çıkanlara rağmen Mustafa Kemal Atatürk onların yanında olmuş, mecliste ciddi bir mücadeleden sonra kadınlar, 1930 yılında kadınlar yerel seçimlerde, 1935 yılında da genel seçimlerde artık seçme ve seçilme haklarına kavuşmuşlardır.
Ben bu hakların hepsini kullandım. Adalar ilçesinde seçilmiş ilk ve tek İl Genel Meclis üyesi kadın, ilçemde sayman, Genel Merkez’de Parti Meclis üyesi ve KKMYK üyesi ve geçtiğimiz seçimlerde Genel Merkez tarafından atanmış ilçe başkanlığı görevlerimi büyük bir heyecan ve onurla yaptım ...
Simon de Beauvoir'in dediği gibi "kadın doğulmaz, kadın olunur"
Ateşi bile kadınların bulduğunu söyleyemeyen bu erkek egemen toplumda tüm kadınları bu mücadeleye davet ediyorum , her zaman koşulsuz yanınızdayım ...
Cesaretin olmadığı yerde esaret başlar.
Sevgi ve dayanışma dileklerimle,