Çarşamba, 01 Ekim 2014 00:00

MacerAda 2

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

{akeebasubs *}

MacerAda 2 başarı ile sona erdi

Adalar Vakfı programının 2014 sayfası, mükemmel bir etkinlik ile tamamlandı. 7 Eylül Pazar günü, geçen yıl olduğu gibi sıra dışı bir yarışmamız vardı. Bu yıl tecrübemizin verdiği cesaretle büyük bir özgüvenle çalışmaya başladık. Başında iyi gidiyorduk ama Çınar’daki Adaevi’nin Belediye tarafından boşaltılma kararı hepimizin programını altüst etti. En çok çalışmamız gereken bir dönemde Adaevi ile koşuşturmaktan MacerAda’yı hiç ele alamadık. Tabii bunun sonucunda sponsor bulunması, yarışın duyurulması başta olmak üzere birçok eksiğimiz oluverdi. Bir de baktık, yarışma günü gelivermiş.

macerada 2 280x210Bu inanılmaz etkinlik sayesinde, hem yarış atmosferini yaşadık, hem de dostça bir ortamda güzel paylaşımlar yaptık. Bu yıl yarışmaya ilk defa katılan Özcan Yüksek, adı bilinmeyen dergisinin beklediğimiz ismini açıkladı. MAGMA’ya tecrübeli kadrosu ve ilginç konuları ile yayın hayatında başarılar diliyoruz. Özcan Yüksek’ten yarışmadan önceki akşam bir konuşma istedik. O da çıktı konuşma yerine bize masal anlattı. Masalların çocuklara anlatıldığını biliyordum da bizim için masal hiç düşünmemiştim. Özcan yine bizi şaşırttı ve gerçeğin masallarda olduğunu gösterdi.

Bu yıl yarış parkuru daha ilginç hale getirildi. İstanbul Orienteering Grubu - Alen Gavar, Memet Güngör ve Burak Şahin’in titiz organizasyonu sayesinde hem parkur çok beğenildi, hem de hiç aksaklık yaşamadık. Önce Burgazada’dan Heybeliada’ya olan yüzme etabına bir bonus farkı ilave edildi. İsteyen geçen yıl olduğu gibi direkt yüzdü, isteyen 300 metre kadar fazla yüzerek bonus puanı aldı ve diğer yarışmacılara bir fark yaparak başladı. Son dakikada teknelerini seferber ederek destek veren ve cankurtaranlık görevi de yapan Burgazada’lı dostlarımız Murat Hıncal ile Şükrü Genç’i bu etabın güvenle tamamlanmasındaki rolleri ile hep şükranla hatırlayacağız.

Ardından bisikletlerini almak üzere, Heybeliada’nın diğer tarafındaki Kızılay Kampı’na kadar koşarak gittiler. Geçen yıl olmayan bu koşu yarışmacıların beklemediği bir sürprizdi. Aslında resmen eziyetti de ben şirin gözüksün diye sürpriz diyorum.

macerada 3 280x210Bisikletle yine sayısız mecburi noktaya uğranıldı, bunların çoğu Heybeliada’nın tarihi ve turistik değeri olan önemli yerleri idi. Tanıtım amaçlı seçilmişlerdi. Daha iddialı yarışmacılar ise bonus puanlarını da kaptılar. Bu yılın en ilginç bonusu, atları olmayan bir faytonun yarışmacılar tarafından çekilmesiydi. Düşünsenize faytonlara at yerine yarışmacıların koşulduğunu. Aslında yarışa sayısız mesajlar içeren bir bonus konmuştu. Hayvan severlerin atlar için düşündüklerini, Adalıların fayton sürücüleri ile olan dertlerini sanki gündeme taşımak için ilave edilmişti. Nefis fotoğraflar aldık. Zaten Bülent Özden ve Banu Barmak sayesinde tüm yarışı belgeledik.

Unutmadan söyleyeyim yarışmanın mucitlerinden Pınar Satıoğlu bu yıl ciddi bir kaza geçirdi ve 4 ay kadar çelik korseler içinde yaşadı. Korseyi çıkarmasından iki ay sonra bu yarışmaya girdi. Doğrusu ben yasakladım ama takım arkadaşı Halim Bulutoğlu Adalar Vakfı’nın koskoca Başkanı. O da kabul edince Başkan yardımcısı olarak benim otoritem sıfır oldu. Tabii sonunda faytonu Halim Başkan tek başına çekmek zorunda kaldı. Ben de içimden oh olsun dedim.

Bir diğer bonus puanı Heybeliada ormanından birkaç parça çöp toplamaktı. Burada da otoriteye bir mesaj göndermek istedik. Her hafta sonu Adalar’a yüz binden fazla İstanbullu geliyor. Çöplerini bırakıp gidiyorlar. İkametindeki vatandaşlarını bize sormadan Adalar’a gönderen Büyükşehir Belediyesi’nden önemli bir destek bekliyoruz.macerada 4 280x210Çöp bonusu İBB’nin bizi duyması içindi ama galiba yine duyuramadık. Bir dahaki yarışmada o çöpleri Taksim Meydanı’na bırakma etabı da ilave edersek belki derman bulabiliriz. Toplanan plastik şişe, teneke meşrubat kutusu vb çöplerinden Adalı sanatçımız Gül Bolulu Hoca, varış yerine çok hoş bir balık motif yaptı. Sanki denize atılan çöpler önlenirse balıklarımız artar mesajı veriyordu.

Sonunda bisiklet etabını tamamlayan Orienteering etabına geçti. Sahildeki masaya ulaşan yarışmacılar, bisikletlerini bırakıp, yeni bir harita aldılar. Haydi bakalım, koşuya devam.

Koşu deyince aklıma destek için katılan iki önemli isim geliyor. Biri ülkemizin ilk ultra maraton sporcusu Bakiye Duran ablamız. Derece alanlara birer kitap hediye etti. Bana da bir adet imzalayıp verdi. Ne kadar alçakgönüllü bir insan, kendisini çok sevdik.

Diğeri ise 7 kıtada ultra maratonlara katılmış insanüstü bir sporcu olan Alper Dalkılıç. Buzullar üzerinde, çöllerde, dağlarda koşmuş biri. Aslını sorarsanız bir bankacı. Aynı yıl içinde 4 ayrı kıtada, 4 ayrı ultra maraton tamamlayarak, Grand Slam unvanı almış Dünya’daki 28 sporcudan biri. Bize renk verdi. Geçtiğimiz yıl harika bir sunum yapmıştı, bu yıl gönüllü olarak görev yapmayı tercih etti. Yarışmacıların malzeme torbalarını taşıdı, sıraya dizdi. O basit görevleri yaptıkça benim gözümde çok büyüdü, seneye yapacağımız yarışmada organize edenler arasında olmasını arzu ettik, o da memnuniyetle kabul etti.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Heybeliada Gönüllüleri Derneği yarışmaya en büyük desteği verdi. Heybeliada Su Sporları Kulübü ve Burgazada Su Sporları Kulübü başta olmak üzere, Adalar’ın tüm kurumları bizi sınırsız desteklediler.

Aslında bu yılın en önemli farkı yarışa zaman faktörü konmasıydı. Geçen yıl sadece taktik önemli idi, bu yıl zamana karşı bir taktik. Sonunda erken bitirenlerin artı puanları ile geç kalanların ceza puanlarının ilavesiyle sonuç belli oldu.

Dereceye Girenler:

Derece  No Puan Takım Adı Yarışmacılar
1 21 930 Kombat Diver Mahmut Yavuz - Emre Soysever
2 2 820 Kertenkeleler Doruk Balkan - Efe Tuncel
3 6 768 Dr. Kertenkeleler Deniz İren - Banu Aysolmaz

Dereceye giren yarışmacıları candan kutluyoruz. Dereceye giremeyenleri de böylesine zor bir yarışı tamamlayabildikleri için kucaklıyoruz. En büyük mutluluğumuz, yarışmanın kazasız belasız ve en önemlisi hatasız olarak tamamlanmasıydı. İnternette yarışmacıların duygularını okudukça sanki yarışmanın asıl galibi Adalar Vakfı gibi düşünüyor, acayip kasılıyorum. Seneye yeni sürprizler düşünüyoruz. Bakalım yeni yıl bize neler getirecek?

Sponsorumuz Salcano, Kaan Yüzme, Exuma sayesinde güzel hediyeleri derece yapan dostlarla paylaşabildik. Kızılay Gençlik Kampı yetkilileri, akşam yeme-ği, sabah kahvaltısı ve tesisin temizliği ile bize samimi bir misafirperverlik örneği sundular. Yarışmanın bir diğer galibi ise gönüllü olarak görev yapmak üzere gelen dostlarımızdı. Hepsine minnettarız. Onlar olmasaydı, bu yarış bitmezdi.

MacerAda 3 tarihi belli oldu!
2015 yılının yepyeni sürprizlerle dolu MacerAda 3 yarışması, 6 Eylül Pazar günü yapılacak. Detayları macerada.org internet sitemizden takip edebilirsiniz.

Macera tutkunları 2. kez MacerAda’daydı

macerada 5Yüzme, bisiklet, oryantiring parkurları ve bonus etaplardan oluşan yarışma 7 Eylül 2014 tarihinde gerçekleşti.

İstanbul Adaları’nın, doğa ve spor tutkunlarının çekim noktası olması için ikinci kez düzenlenen MacerAda yarışları, farklı spor disiplinlerini ve eğlenceyi aynı yarış içerisinde topladı. Oryantiring, bisiklet, yüzme gibi sporun birçok dalında kendini sınamak isteyen sporcular, MacerAda yarışları ile doğada keyifli anlar geçirme fırsatı elde etti. Kondisyon, güç, dayanıklılık, motivasyon gibi unsurların yanı sıra; planlama, strateji, takım olma gibi sosyal yetilerin de gerektirdiği yarışa ikişer kişiden oluşan 32 takım katıldı.


6 Eylül Cumartesi akşamı Heybeliada Kızılay Kampı’nda kalan yarışmacılar, yarışma brifingi sonrasında Magma Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek’ten 1001 gece masalları ile keşfe çıktılar. Dünyada 28 kişinin sahip olduğu Grand Slam ünvanlı ultra maratoncu Alper Dalkılıç da bu yıl organizasyon ekibinde yer aldı.

macerada 6 280x2107 Eylül’de saat 09.00’da Burgazadası ile Heybeliada arasında yüzme etabı ile başlayan yarışma, Heybeliada’da 14 km’lik bisiklet ve 6 km’lik oryantiring etabının yapılmasıyla tamamlandı.

Yarışmacılar, Lefter, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Eylül başında kaybettiğimiz ünlü ressam Tiraje Dikmen gibi Adalıların anısına hazırlanan bonus etapları da yaptılar. Adalar ormanlarından plastik atık toplama ve fayton çekme de bir diğer bonus etap olarak yarışmacılar tarafından tamamlandı.

Yarışmanın birincisi Combat Diver isimli takımla Mahmut Yavuz - Emre Soysever; ikincisi Kertenkeler isimli takımla Doruk Balkan - Efe Tuncel; üçüncüsü Dr Kertenkeler isimli takımla Deniz İren - Banu Aysolmaz oldu. Kazanan yarışmacılara 6 adet Salcano bisiklet, Kaan Yüzme’den hediye paketi ve Türkiye’nin ilk uluslararası ultra maraton sporcusu Bakiye Duran’ın yaşam öyküsünü yazdığı "Cesaret Yalnızdır" kitabı hediye edildi.

Gelecek yıl 5-6 Eylül 2015 tarihlerinde yapılacak olan yarışa şimdiden ön kayıtlar başladı.

MacerAda’nın destekçisi MAGMA diyor ki;

“Burgaz’dan Heybeliada’ya yüzüldü, sonra arazi bisikletleriyle adada işaretlenmiş yerler bulundu, sonra bisikletler bırakıldı aynı iş koşarak ya da hali kalmayanlar için yürüyerek yapıldı, atlara empati olarak ve faytona destek olarak boş fayton çekildi, amatör atletler de vardı, profesyonel sporcular da, MacerAda yarışması herkese keyif verdi.

Yarışmacılardan biri olan Magma Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek yarış öncesi, gece yarısı bir hortlak masalı anlattı, belki rakipler korkar ve uyuyamaz diye olsa gerek. Kertenkeleler grubu giysileri ve sempatileriyle herkesin beğenisini kazandı. Güven Yüksek ve Ayberk Yüksek, baba oğul başarıyla yarıştı. Yarışma güzel düzenlenmişti, Mehmet Güngör ve arkadaşları, yarışmanın güvenli ve adil geçmesi için her türlü önlemi almıştı.

Magma daha yayınlanmadan okurlarıyla birlikte bu yarışta birlikteydi, seneye 5-6 Eylül 2015’de çok daha kalabalık olarak yeniden buluşmak üzere diyoruz.”

“Adı Bilinmeyen Dergi” sloganıyla yayın hazırlıkları devam eden yeni coğrafya, kültür, tarih ve arkeoloji dergisinin adı açıklandı: Magma

İlk sayı 1 Ekim 2014’te çıkıyor.

Derginin Genel Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek, Magma dergisi için 20 yıllık bir birikim ve deneyimli yazar kadrosu ile yola çıktıklarını belirterek, “Sıfırdan gelsek başaramazdık. Ekolojik dengeyi korumayı hedefleyen bir felsefemiz var. Doğayı bozan yapılanmalar bizde yer bulamaz” dedi. Fotoğraf ağırlıklı bir dergi çıkaracaklarını ifade eden Yüksek, bir Şaman atasözü olan “Bilmek isteyen yola çıkar” sözünü slogan olarak seçtiklerini belirterek, herkesten destek beklediklerini dile getirdi. Yüksek, “Keşfetmek için bak, dünya seni çağırıyor, nehirler seni çağırıyor, tarih seni çağırıyor” dedi.

Deniz İren - Kertenkeleler

Pazartesi öğlen... Ofisteki arkadaşlarla öğle yemeği için gittiğimiz bir kafenin üst katında oturuyoruz. Herkes birer birer hafta sonunu nasıl geçirdiğini anlatıyor. Hangi alışveriş merkezinde hangi marka indirimde, öğreniyoruz. Sıra bana geliyor ve ilk cümlemle masadaki tüm uğultu kesiliyor, sessiz, şaşkın ve meraklı bakışlar bana odaklanıyor: “Dün Burgazada’dan Heybeliada’ya yüzerken çok yağmur yağdı...”

Sıra dışı, keyifli ve macera dolu bir hafta sonu... Sanıyorum MacerAda için çok uygun bir tanım bu. Biz de bu ada macerasına katılmak için kalabalık bir ekiple ta Ankara’dan yola çıktık. Çünkü MacerAda bizim için yalnızca bir yarış değil. Benzer fikirli güzel insanlar için harika bir buluşma fırsatı... Güler yüzlü rakiplerle paylaştığımız çetin bir mücadele... Geçtiğimiz yıl ilk defa düzenlendi MacerAda. Duyuruyu gördüğümüzde nasıl heyecanlanmıştık, anlatamam. Düşünsenize dünyada kaç kişi bir adadan diğerine yüzülen bir yarışmaya katılmıştır? Üstelik 14 milyon insanın yaşadığı dünyanın en büyük metropollerinden birinde! İşte en çok bu özelliği ile ilgimizi çekmişti bu yarış. Her şeyi yutan dev bir kentin boğazında, yutulmadan kalmış, kendine özgü ayrı bir dünyada, masalsı bir macera! Üstelik Kertenkeleler olarak vermek istediğimiz mesaj için de mükemmel bir fırsat.

Modern kent yaşamına adapte olmuş bünyelerimiz aslında hiç doğamızda olmayan biçimde yaşamamıza sebep oluyor. Öyle bir kısır döngü ki içine girdiğimiz, bir türlü kurtulamıyoruz. Penceresi açılmayan plazalarda, klimaların üflediği havayı soluyor, çılgınlar gibi çalışıp, karşılığında kazandıklarımızı amaçsızca harcıyor, kaynakları, çevreyi ve en önemlisi kendimizi tüketiyoruz. Kendimize olan güvenimiz o kadar küçülmüş ki. Zihnimiz yapabileceğimizin çok azıyla sınırlamış bizi. Ne yazık ki bu döngüde koştururken zaman engellenemez bir biçimde akıp gidiyor, ömürler tükeniyor.

İşte bu sebeple sürekli çevremizdekilere sorarız: En son ne zaman kendinizi şaşırttınız? Kendinizden hiç beklemediğiniz bir şey yaptınız? Belki elinizde harita, yağan sağanak yağmurun altında bisikletler ile adada yolunuzu bulmaya çalıştığınız veya bir faytonun ezici ağırlığını sırtlandığınız bir sahnede kendinizi düşlemek size çok aykırı geliyor olabilir. İşte tam da bu sebeple bunu yapmalısınız! Kendinizi şaşırtma fırsatı, MacerAda.

Türkiye’de düzenli olarak yapılan, çok disiplinden oluşan macera yarışı sayısı pek fazla değil. MacerAda’yı diğer macera yarışlarından ayrı kılan önemli bir özellik de insanları bir araya getirmekteki başarısı. Yarış Pazar günü yapılıyor ancak yarışmacıların Cumartesi gününden adada olması gerekiyor. Akşam yemek ve teknik toplantıdan sonraki sohbet vakti hepimiz için çok değerli. Geçen sene çöl koşucusu Alper Dalkılıç’ın sunumunu heyecan içinde izlemiştik. Bu sene ise Özcan Yüksek ile masal felsefesi üzerine sohbet ettik. Yarış sonunda ultra maratoncu Bakiye Duran tüm bitirenleri tebrik etmek için oradaydı.

Adına yarış diyoruz ama öyle derece yapmak için katılmaz bu sporun atletleri. Doğayla bir olmak, kendimizi sınamak, dostlarla omuz omuza olmaktır asıl amaç. Beş saat koştuktan, tepeleri aştıktan, kaybolmadan yolu bulduktan sonra tatlı bir yorgunluk ile bitiş çizgisini geçerken yaşanan o başarmışlık hissi, o tatmindir, samimiyetle size alkış tutan dostlarınızın yüzlerindeki gülümsemeyi görmektir asıl amaç. Yapamamak diye bir şey de yoktur aslında macera yarışlarında. Herkes günün sonunda çok değerli bir şeyler kazanır.

Kertenkeleler olarak bizler masa başı çalışanlarıyız. Ultra maratonlarda koşuyor, dağlara tırmanıyor, kürek çekip adalar arası yüzüyoruz, bisikletlerle uzun mesafeler kat ediyoruz, gece gündüz demeden haritamız, pusulamız ile yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Bunları yapmak için çeşitli sebeplerimiz var. Bir defa çok eğleniyoruz. Hayatı bu şekilde tecrübe etmek bizim için çok güzel ve anlamlı. Ayrıca göstermek istiyoruz ki, yediden yetmişe, yöneticilerden öğrencilere, mühendislerden sanatçılara, herkes kendini şaşırtabilecek güce sahip. Bedenleri güçsüz değil. Yalnızca zihinleri yorgun, yılgın ve pes etmiş. Gelin bu yazı bizim size dostane meydan okumamız olsun. Seneye atlayın bir vapura ve Adalar’a gelin. Bizimle yüzmeye, koşmaya ve bisiklete binmeye ve sınırlarınızın ötesine geçmeye...

Alper Dalkılıç

#MacerAda Yarışması bu sene de muhteşem bir organizasyon ve muhteşem insanlarla gerçekleşti. Burgazada’dan Heybeliada’ya yüzen sporcular, bisiklet ve oryantiring etapları ile zamana karşı mücadele ederek bitiş çizgisine adımlarıyla, pedallarıyla ulaşmak için sıkı çaba içindeydiler. Bitiş çizgisine ulaşan yarışmacılarla beraber bu organizasyon mutfağında olan, organizasyona emeği geçen, katkıda bulunan, desteklerini ve alkışlarını esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürler.

Şimdiden ajandanıza not edin: 5-6 Eylül 2015 günlerinde yarış III. kez yeni sürprizlerle takviminizde şimdiden sizi bekliyor, duyduk duymadık demeyin.

Yeni tanıştığımız #MAGMA AdıBilinmeyenDergi’ye yayım hayatında başarılar diliyorum. Ekim ayı başında dergiyi heyecanla bekliyor olacağım.

Özer Akçınar

Merhabalar; yarışmanın bu seneki puanlama sistemi daha adil gözüküyordu. Ayrıca Kızılay Kampı son derece şahaneydi. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Mahmut Yavuz(yarışın birincisi olan takımın üyesi) Burgaz’dan Heybeliye yağmur altında yüzdük, koştuk, bisiklete bindik, tangram (taş, kemik, plastik veya tahtadan yapılmış olan geometrik biçimlerdeki yedi adet parçayı bir araya getirerek çeşitli formlar oluşturma esasına dayalı yaratıcı bir zekâ oyunudur) çözdük, minyatür kaleye penaltı attık, fayton çektik ve bir macera yarışını daha bitirdik. Mükemmel bir organizasyonda çok güzel bir hafta sonu geçirdik. Organizasyonda emeği geçen herkesin emeğine ve eline sağlık.

Bülent Şahin

Merhabalar, geçen sene katılmış birisi olarak yine büyük zevk alarak yarıştım. Geçen seneki puanlama sistemindeki sorunlar bu sene giderilmiş, güzel bir puanlama sistemi oluşturulmuştu. Önümüzdeki sene için sadece şunu önerebilirim. Şu an yarış-macılar tek bir kategori altında koşuyor. DASK yarışında olduğu gibi takım elemanlarından bir tanesi ya da her ikisi de bayan yarışmacı ise bu takımları mix olarak kabul edip ayrı bir kategori açılabilir. Böylece yarışmaya katılmayı düşünüp kararsız olan bayan yarışmacılar kürsü şanslarının olduğunu düşünüp katılabilirler. Seneye görüşmek dileğiyle. Ellerinize, emeğinize sağlık.

 

{/akeebasubs}

Son değişiklik Cumartesi, 27 Aralık 2014 12:18
Yorum yapmak için oturum açın