İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesinde kurulan C-19 Bilimsel Danışma Kurulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 4 Mayıs Pazartesi günü açıklanan “normalleşmeye” yönelik adımları İstanbul için erken bulduğunu ve “normalleşme yolundaki tüm adımların bayram ertesine ertelenmesi gerektiğini belirterek, bayramı ve öncesini kapsayacak şekilde kademeli bir sokağa çıkma kısıtlanması”nı teklif etti.
Açıklamada “Alışveriş Merkezlerinin (AVM), kuaför ve berberlerin açılmasını ve futbol liginin başlatılması kararını erken, burada çalışanların, sporcuların ve halkımızın sağlığı açısından kaygı verici buluyoruz” denildi.
Açılmaya başlanan işyerleri ve alanlar için risklere de dikkat çekildi.
AVM’ler için riskler
- AVM’ler çoğunlukla kapalı alanlardır. Havalandırma sistemleri nedeniyle damlacıklar içindeki virüsler kapalı ortamda uzun mesafelerde dolaşım riski içermektedir. AVM çalışanlarının meslek kuruluşları, çok sayıda tedarik kapısı bulunduğuna dikkat çekerek gelen ürünlerin denetlenmesi sorununu da dile getirmiştir. Kapalı alanda uzun süre çalışmak zorunda kalarak, yeterli denetlenmesi sağlanamayan ürünlerle ve çok sayıda müşteriyle temas edecek olan çalışanların sağlık riski oldukça yüksektir.
- AVM’lerdeki kapalı ortam ve denetimi yapılmamış ürünler yalnız çalışanlar için değil, müşteriler için de büyük risk içermektedir. Dar alanlı kıyafet deneme odalarının temizliği önemli bir sorun olacaktır. Bu alanların medyada paylaşıldığı üzere dezenfektan püskürtülerek temizlenmesi, solunum yollarını irrite edebilir ve astımlılarda krizleri tetikleyebilir. Hasta kişinin denediği bir kıyafetin daha sonra sağlıklı bir kişi için risk yaratacağı da unutulmamalıdır.
- Makina Mühendisleri Odası, AVM havalandırma ve klima sistemleri için gerekli standartları ekteki raporda yayınlamıştır. https://www.mmo.org.tr/merkez/basin-aciklamasi/avmler-isyerleri-ve-toplu-bulunulan-mekanlarin-tesisatlarinda-mutlaka. Bu kurulum ve bakım standartlarının uygulanması ve denetlenmesi ise zaman alacaktır.
Bu nedenle AVM alışverişlerinin bir süre daha ertelenmesini, çeşitli nedenlerle ertelenemiyorsa yoğun olmayan saatlerin tercih edilmesini, mutlaka maske takılmasını, kıyafet deneme odalarının kullanılmamasını, tuvaletlere mümkün olduğunca girilmemesini, ellerin satıştaki ürünler ve ortamla her temastan sonra su ve sabunla en az 20 saniye yıkanmasını, su ve sabuna ulaşılamadığı durumda el antiseptikleri kullanılmasını öneriyoruz.
Berber ve Kuaförler, Güzellik salonları
- Berber/güzellik salonu/kuaförlere gidecek olanlara önerimiz, bu iş yerlerinde genelgeye (https://www.icisleri.gov.tr/berberguzellik-salonukuaforlerin-acilmasi-genelgesi) uyumun kendilerince de yakından gözlenmesi ve talep edilmesidir. Herkes kendi özel havlusu, örtüsü, tarak ve fırçası ile kuaföre gitmeli, tek kullanımlık veya dezenfekte edilmiş malzeme talep etmeli, hizmet süresince hem kendisinin hem de çalışanların mutlaka maske takmasına dikkat etmelidir.
Toplu Taşıma
- İstanbul’daki mevcut toplu taşıma araçları ile kapanma döneminde bile günde 1 milyon yolculuk yapılmıştır. Açılma ile zaman içinde bu sayının daha da artacağı, hatta salgın öncesi dönemdeki yoğunluklara ulaşılacağı öngörülmektedir. İstanbul’da hizmet vermekte olan toplu taşıma araçlarındaki yoğunluklar ve araç kapasiteleri göz önüne alındığında, açılma sonrasında, gerek araçlarda gerekse de istasyon, durak ve iskelelerde fiziksel mesafenin korunmasının mümkün olamayacağı da görülmektedir. İBB tarafından toplu taşıma araçlarının düzenli temizliği ve dezenfeksiyonu, maske kullanımının denetimi, giriş ve çıkışlarda antiseptik bulundurulması, araç sayısı ve sıklığının mümkün olduğu kadar artırılması vb. gibi bir dizi önlemler salgının başından itibaren alınmaktadır ve alınacaktır. Ancak, yolcu sayısının artması durumunda bu önlemlerin etkisinin azalacağı da açıktır.
- Artması beklenen yolculuk taleplerinin daha sağlıklı koşullarda karşılanabilmesi ve taşıma kapasitelerinin daha verimli kullanılabilmesi amacıyla talep yönetimi uygulamalarının hayata geçirilmesi gerekli ve kaçınılmazdır. Bu amaçla, sabah ve akşam zirve saatlerde ortaya çıkan yüksek talebi gün içerisinde toplu taşıma araçlarının nispeten daha boş olduğu saatlere dağıtmak için öncelikle çeşitli kurum ve işletmelerin mesai saatlerinin birbirleri ile çakışmayacak şekilde kaydırılması önerilmektedir. Ayrıca, zirve saatlerde yoğun güzergahlardaki karayollarında birer şeridin sadece toplu taşıma araçlarına tahsis edilmesi ve bu uygulamanın sıkı denetimi de toplu taşıma kapasitelerini arttıracak ve fiziksel mesafenin korunmasında etkili rol oynayacaktır.
Rapor
İBB C-19 Bilimsel Danışma Kurulu, 3 Mayıs tarihli toplantısından sonra “AŞAMALI YENİDEN AÇILMANIN HALK SAĞLIĞI İLKELERİ” başlıklı bir rapor hazırladı.
Raporda “COVID-19 olgularının yeniden canlanmasını (2. dalga) tetiklememek ve nüfusun sağlığını tehlikeye atmamak için, bu önlemlerin nasıl kaldırılacağının planlanmasında dikkatli bir risk değerlendirmesi ve aşamalı bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. “ve risk değerlendirmeleri “epidemiyolojik açıdan, tedavi edici sağlık hizmetleri ve halk sağlığı hizmetleri açısından karşılanması gereken kriterler göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.” denildi.
3 fazlı yeniden açılma
Raporda yeniden Açılma Sürecinin Aşamaları da 1., 2. ve 3. Fazlar olarak tanımlandı.
- İlk fazın bayramdan sonra gündeme gelebileceği yazılan raporda, her faz için bireyler, işletmeler ve spesifik işletmeler ayrı ayrı değerlendirildi. (Üç fazın ayrıntısı için tıklayın) https://www.ibb.istanbul/News/Detail/36776
- Raporda gözlem, katılım ve işbirliğinin önemine de işaret edildi:
- Hangi önlemlerin hangi sırada kaldırılabileceğine karar vermek bir dizi kritere dayandırılmalıdır. Tedbirlerin kaldırılması bir kerede gerçekleştirilmemeli ve en düşük insidanslı bölgelerden başlayarak ulusal düzeye ilerlenmelidir.
- Her bir aşamada şüpheli olguların ve teyit edilmiş olguların izolasyonu ve tedavisi, temaslıların karantinası, el hijyeni ve solunum hijyeni ( maske kullanımı ) kuralları korunmalıdır. Herhangi bir olumsuz etkiyi tanımlamak için önlemler kontrollü, yavaş ve adım adım kaldırılmalıdır. Her bir açılımın etkisi en erken 2-3 haftalık sürede görülecektir. Bu nedenle her açılımın sonuçlarının 2-3 hafta izlenmesinden sonra bir üst aşamaya geçilmesi gerekir.
- Riskli (65 yaş üstü, kronik hastalığı olan vb) nüfusun korunması, bir tedbiri koruma veya kaldırma kararında merkezi olmalıdır. Bazı önlemler (işyeri kapatılması gibi) ilk olarak nüfusun veya bireysel yoğunluğun daha düşük olduğu yerlerde (kentlere karşı kırsal alanlarda, geniş şehirlere karşı küçük/orta şehirlerde, alışveriş mağazalarına karşı küçük mağazalarda) kaldırılmalıdır. Bu gruplar korunurken Riskli grup tanımının cezalandırma ya da yasak ile yapılmadığı belirtilmeli, damgalayıcı, değersizleştiren ya da hedef gösteren davranışlardan kaçınılmalıdır. Bu grubun ihtiyaçlarını karşılarken yerel kaynaklar ve ihtiyaç önceliği verilmelidir.
- Her sektörün açılımında ilgili gruplara (meslek dernekleri, odaları vs) danışılması, iyi iletişim kurulması, toplumun bu vaka artış sayısını önlemek için alınan kararlara dahil edilmesi gerekmektedir. Tekrar açılma aşamasında, toplum desteği ve işletmelerin kurallara uyumu çok önemlidir. Hangi konular göz önüne alınarak, hangi faktörler göz önüne alınarak tekrardan açılmaya gidilmiştir, bu noktalar şeffaf bir şekilde halk ile paylaşılmalıdır. Bilgi şeffaf verilmediğinde; şüphecilik, kaygı, riskli davranışlarda bulunma, yanlış bilginin yayılması, doğru olmayan bilgiye inanma gibi sonuçları doğurur. Bu nedenle açılma kriterleri ve süreç şeffaf olmalıdır.
Raporun sonuç bölümü ise şöyle
Kuralları gevşetme COVID-19 bulaş riskinin artmasına neden olacaktır. Fiziksel mesafenin korunması ile ilgili önlemler hastalığın yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olacaktır ancak nüfusun büyük çoğunluğunun hala bağışıklığı olmadığı ve Covid-19’a karşı duyarlı olmaya devam ettiği unutulmamalıdır. İnsanları ayrı tutmak için tasarlanan önlemlerin erken kaldırılması, elde ettiğimiz ilerlemeyi hızla rayından çıkarabilir ve enfeksiyonlarda ve ölümlerde ani bir artışa yol açabilir. Bu nedenle kısıtlamaların kaldırılması basamaklı olmalı ve hızlı yapılmamalıdır.
Türkiye’de salgın açıklanan rakamlar üzerinden değerlendirildiğinde plato fazındadır. Eğer yeniden bir yükseliş olmazsa bu şekilde bir süre daha devam edip sonra düşüşe geçecektir. Bu sürede fiziksel mesafeyi korumaya yönelik önlemlerin ve genel hijyene yönelik uygulamaların çok titizlikle devam ettirilmesi önemlidir. Cumhurbaşkanımız Ramazan Bayramı sonrası tedbirlerin illere ve farklı meslek gruplarına göre kademeli olarak kaldırılacağını açıklamıştır. Henüz hangi aşamada hangi tedbirin kaldırılacağı ile ilgili plan kamuoyu ile paylaşılmamıştır.
Geçiş sürecinde en önemli konu toplumla olan iletişimdir. Bu konu özel olarak çalışılmalıdır.
- Halk önlemlerdeki düzenlemeleri benimseyip, katkıda bulunmalıdır.
- Halk, bu düzenleme adımlarının tedbirlerin sürdürüleceği ‘yeni bir normal’ olduğunu anlamalıdır.
- Önlemlerin ne zaman ve nasıl kaldırılacağı konusunda kamuoyuna düzenli olarak bilgilendirme yapılmalıdır.
- Gelişen problemler, salgına yanıtın tüm aşamalarında yönetilmelidir.
- Güvenilir kanallar aracılığıyla doğru kişilere (topluluk liderleri, aile hekimleri, sosyal etkili kişiler gibi) doğru zamanda doğru bilgiler verilmelidir.
- Bilgiler, mevcut önlemlerin süresini ve yapılacak düzenlemelerin planını açıklamalıdır.
Önlemler ile ilgili karar alırken, ulusal düzeyde olduğu kadar yerel düzeyde de önlemlerin alınmasının gerekliliği unutulmamalıdır. Aşamaların planlanması ve hayata geçişi sürecinde toplumu temsil eden tüm yapıların mümkün olduğu kadar sürece dahil edilmesi gerekir. Özellikle yerel yönetimlere bu süreçte önemli sorumluluklar düşecektir.
Açılma gerçekleşen kamuya açık iş yerlerinde fiziksel mesafe ve hijyen önlemlerine ne düzeyde uyulduğunun denetimlerinin zabıtalarca yaygın ve düzenli olarak yapılması ve önlemeleri uygulamayan işletmelerin cezai işlemlerinin mülki amirlerce uygulanmasının sağlanması çok önemlidir. Bu süreç ancak yerel devlet otoritelerinin yerel yönetimlerle işbirliği ve ortak çalışması ile etkili olabilir.
65 yaş üzeri veya kronik hastalığı olanlar gibi riskli nüfusun 3. Faza kadar evinde kalmaya devam etmesi açılma döneminde ölümlerin önlenmesi açısından çok önemlidir. Evinde kalan riskli grupların uzun bir süre daha desteklenmesi gerekir. Yerel yönetimler 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5393 Sayılı Belediye Kanunu kapsamında hemşehrilerinin çeşitli ihtiyaçlarını destekleme kapasitesi oldukça gelişkindir. Bu süreçlerde yerel yönetimlerin kapasiteleri göz ardı edilmemelidir.
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Direktörü Dr. Hans Kluge’nin söylediği gibi normale dönüş için hızlı bir yol bulunmuyor. Vaka ve ölüm sayıları azalmasının rehavete yol açmaması gerekiyor. Doğru yöntem kısıtlamaların kademeli bir şekilde kaldırılması ve her bir açılımın sonuçlarının yakından takip edilmesidir. Bu süreçte test sayılarını mümkün olduğunca yüksek tutarak hastaların saptanıp izole edilmesi, temaslıların da tespit edilerek karantina da tutularak yayılımın engellenmesidir.