İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün Büyükada’yı ziyaret etti. Park açılışı yaptı, yakında sefere başlayacak ulaşım araçlarının bulunduğu Aya Nikola atölyeler alanında incelemelerde bulundu, Yetimhane’yi ziyaret etti, ahırlar bölgesini gezdi ve sonra da Anadolu Kulübü’nde ilgili daire başkanlarının Adalar üzerine yapılan sunumlarını izledi.
Geziyle ilgili çok sayıda haber bugün basında yer aldı ve almaya devam ediyor.
19 Haziran ziyareti öncesinde KORUNAda haftalık bülteninde yayımlanmak üzere sayın İmamoğlu’na sorular göndermiştik.
Sorularımızın yanıtları ziyaret gününün akşamı elimize ulaştı.
Okurlarımızla paylaşıyoruz.
Sayın İmamoğlu. İBB Belediye Başkanlığı'nda birinci yılınızı tamamlıyorsunuz ve Adalar'a gideceksiniz. Adalar'ın sizin için önemi nedir?
Adalar sadece İstanbul için değil tüm ülke için çok özel bir yer. Tarihi, kültürü, doğal ve estetik zenginliği ile özenle korunması gereken bir yer. Son yıllarda epeyce hırpalandı, zarar gördü. Bizim amacımız Adalılarla birlikte bu güzide zenginliği yeniden hak ettiği değere kavuşturmak.
1 yıllık süre içinde Adalar için yaptığınızı düşündüğünüz en önemli şey nedir?
Adalar’ın artık sürdürülemez hale gelen faytonla ulaşım konusunu hem Adalılarla yaptığımız çalıştayla, hem de tüm kurumların işbirliği ile sonlandırdık. Fayton sahiplerini de mağdur etmedik. İBB Meclisi’nden oy birliği ile alınan kararla fayton plakalarını 300 bin TL, atları da 4 bin TL karşılığı satın aldık. Toplam 100 milyon TL civarı kaynak ayırdık. Ardından Adalar’ı yaya bölgesi ilan ettik; ulaşımı da elektrikli küçük araçlarla sağlamak için girişimde bulunduk. Araçlarımız geldi; test ve birkaç küçük işlemden sonra hizmete girecek. Bu araçlar acil çözüm için bulduğumuz araçlar. Bir yarışma ile Adalar’a özgü bir tasarım yapılması ve mümkünse yerli bir üretimle kalıcı araçların hizmete girmesi de hedeflerimiz arasında.
5 yılı tamamladığınızda, hayalinizdeki Adalar ile ilgili birkaç cümleyle söyleyebilecekleriniz nedir?
Doğası, tarihi, kültürel değerleri, insani zenginliği ile Adalar’ı kültürün, sanatın, yaratıcı uğraşların merkezi haline getirmek. Yoğun kitle turizmi baskısından kurtarıp, sürdürülebilir bir turizm çeşitliliği ile değer yaratan bir konuma ulaştırmak. Barış, huzur, yaratacılık adası yapmak. Bunun için de büyük müdahalelerle değil, üzerindeki tozu ve pası kaldırmak yeterli. Elbette her tür altyapı eksikliğini gidereceğiz. İlçe belediyesi ile birlikte Adalar’ın kültür, sanat ve turizm değerlerini yücelteceğiz.
Yeni ulaşım düzeni üzerine ne diyorsunuz?
Adaların mümkün olduğu ölçüde bir yaya bölgesi olmasını hedefliyoruz. Zaten UKOME’de de bu yönde karar alındı. Bununla birlikte Adalıların ulaşım ihtiyacını da yeterli sayıda elektrikli araçla sağlayacağız. İETT kendisi işletecek. Tüm sürücüler Adalı; yarıya yakını da kadın sürücü.
Faytonlar ve atlar Adalar'ın 150 yıllık tarihine damgasını vurmuş bir taşımacılık geleneğiydi. Son yıllarda çok şey yaşandı, çok şey söylendi ve bugün faytonsuz bir adaya adım atıyorsunuz. Faytonlar sayıları azaltılarak bile olsa korunamaz mıydı? Bu defteri tümüyle kapatıyor musunuz? İyi koşullarda ve farklı düzende sürdürülmesi için bir girişiminiz olabilir mi gelecekte?
Fayton bir ulaşım sistemi olarak sürdürülebilir olmaktan çıkmıştı. Bu yüzden fayton süreci kapandı. Atlara gelince, belli sayıda atı Adalar’da bırakmayı düşünüyoruz. Nasıl değerlendirileceği üzerinde çalışıyoruz. Yani atlar bir biçimde Adalar’ın yaşamında yer almaya devam edecek ama bu fayton olmayacak.
Yaptığımız her şeyi, yerel katılımı dikkate alarak, yaşayanları katarak yapacağım demiştiniz. Bu açıdan baktığınızda Adalar için yerel katılım ve kurumlar arası işbirliği konusunda ne diyeceksiniz?
Başından itibaren her düzeyde katılım ve işbirliğine büyük önem veriyoruz. Her düşünceyi ve öneriyi sabırla dinliyoruz ve azami ortaklaşmayı sağlamaya çalışıyoruz. Tabii herkesi memnun edemeyiz ama çoğunluğun onayladığı çözümlerle ilerliyoruz.