Cuma, 05 Aralık 2014 00:00

Adalar’da arıcılığı geliştirmek için çalışanlar var

Ögeyi değerlendirin
(2 oy)

Ağustos sonuydu sanıyorum. Büyükada Aya Yorgi tepesinin altından geçen orman içi patika yolda yürürken, yol kenarına konmuş kovanlar dikkatinizi çekmişti. Adalar’da, özellikle de orman içinde kovan görmüştük ama bu kadar uzakta, güneye bakan ıssız bir yerde ilk defa karşımıza çıkıyordu.

Yanlarından geçtik. Kızıp da saldırırlar mı diye ürkmedik desek yalan olur. Ekimde yeniden yolumuz düştü patikaya. Kovanlar aynı yerdeydi. Sevgili Adil ile böyle tanıştık. Kovanların başındaydı. Kafasını kaldırdı, selamlaştık. Merak ve açıklamalar peş peşe geldi.

Kovanlar bir projenin parçasıymış. Türkiye Arıcılık Vakfı, Adalar Belediyesi ve İlçe Tarım müdürlüğü ile ortak önemli bir projeye başlamış 2014 yılı başlarında. Adil, yıllardır arıcılık yapıyor, arıcılık dededen geliyor. Projenin Adalar sorumlusu olarak çalışıyormuş. Ankara’dan kalkıp bu iş için İstanbul’a, Kartal’a taşınmış. Her gün gidip geliyormuş. Zaman zaman da adada, sahada, kulübede kalıyormuş. Tam da adanmış bir insan duruyordu karşımızda.

O kadar çoşku ve heyecanla anlatıyordu ki vakıf olarak yaptıklarını ve yapmak istediklerini, etkilenmemek mümkün değildi.

Adalar’a özel arı ırkını geliştirmek istediklerinden söz ediyordu. Ana arı üretimine başlamışlardı. Adalar’da bombus türü arı vardı ve bu türü geliştirmek için çalışıyorlardı. İlk denemeleri başarılı olmuştu. İlk kışı geçirmişler, dayanıklı olan oğulları çoğaltmışlar, 200’e yakın kovan oluşturmuşlar, bunları Büyükada ve Heybeliada’da değişik yerlere yerleştirmişlerdi.

Adil Adalar’daki üretime çok güveniyordu. En saf ve doğal bal burada diyordu. Çünkü Adalar’da tarımsal üretim yaygın değildi ve yapılanlarda da zirai ilaç kullanılmıyordu. Dolayısıyla balı bozacak bir dış etken yoktu.

Çoğalttıkları kovanların bir bölümünün takibini kendileri yaparken, bir bölümünü de Adalar’daki arıcılara vermişlerdi. Mekanı ve ilgisi olan kimi Adalılar da almışlardı kovanlardan.

İlk mahsullerden biri karşımızdaydı. Tattırdı. İnanamadık. Nasıl da hoşumuza gitti. O güne kadar yediğimiz ballar yalandı sanki.

Sonra TAV (Türkiye Arıcılık Vakfı) Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kodal’la konuştuk telefonda. Sayın Kodal, Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü öğretim üyesi. Anlattıklarını dinledikçe, böyle önemli bir projeden bugüne kadar haberdar olmadığımız için utandık.

11 Mart 2014’de Adalar Belediyesi salonunda bir toplantıyla başlamış projenin resmi tarafı.

TAV, 2012 yılı sonunda kurulmuş. 4’ü öğretim üyesi ve farklı mesleklerden 19 kurucusu var. Arıcılık ile ilgili her şey ilgi ve çalışma alanları içine giriyor. İlk çalışma alanı olarak Adalar’ı seçmişler. İlk projelerine Adalar’da başlamışlar. Adalar’ı o kadar önemsiyorlar ki, bu son projemiz olmayacak diyor sayın Kodal.

Projenin amaçlarından birinin de, “Adalarda yaşayanlara ve adalarda arıcılık yapanlara (özellikle dar gelirli, genç ve engellilere) arıcılık, ana arı üretimi, bombus arısı ve polen üretimi ve organik arıcılık konusunda eğitim vermek” olduğunu anlatıyor.

Ve ekliyor:

  • Adalardaki bitki örtüsünün, doğal yaşamın, doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi için çalışacağız
  • Kırmızı palmiye böceği, çam kese böceği ile mücadele, özellikle biyolojik mücadele için çalışacağız
  • Adalarda ana arı üretimi yapacağız, Türkiye genelinde ana arı ihtiyacının bir bölümünü karşılayacağız, ada halkının bu konuda eğitilmesi ve istihdamını sağlayacağız
  • Adalarda arıcılık yapan aileler, tüm ada halkı, ilgili tüm kurumlar: bundan sonra sık sık birlikte olacağız, ada arıcılığının ve tarımının geliştirilmesi, ailelerin gelir düzeyinin yükseltilmesi, aynı zamanda adaların yine temiz kalması için çalışacağız.
  • Adalarda arıcılığın geliştirilmesi, ancak ada arıcıları ile birlikte geliştirilmesi için çalışacağız,
  • Adalarda sözleşmeli üretim benzeri bir model oluşturacağız, adalarda şu anda arıcılık yapan ve arıcılık yapmak isteyenlerin daima destekçisi olacağız,
  • Adalarda yaşayanlara ve adalarda arıcılık yapanlara (özellikle dar gelirli, genç ve engellilere) arıcılık, ana arı üretimi, polen üretimi ve organik arıcılık konusunda eğitimler vereceğiz
  • Eğitimde başarılı olan arıcıların yurt içinde ve yurt dışında iş bulmaları konusunda yardımcı olacağız
  • Adalarda bulunan arıcıların aktif kovanlarının ıslah edilip verimliliğinin arttırılmasını, daha çok kazanmalarını sağlayacağız
  • İlköğretim, lise öğrencilerine ada arıcılığın ve projenin tanıtımı ve arının ve arıcılığın sevdirilmesi ile ilgili olarak eğitim seminerleri düzenleyeceğiz, bu amaçla Adalar Belediyesi Eğitim Kültür Sanat ve Gönüllü Eğitim Merkezi ve Çocuk Kulübü ile işbirliği yapacağız
  • Projenin uygulanması sırasında adalardaki doğal yapının (endemik türlerin) korunmasına ve arıların turizme (ada halkına, bisiklet turizmine, fayton turizmine ve atlara), zarar vermesinin önlenmesine azami dikkat göstereceğiz, sakin arı türleri ile çalışacağız

Adada bir arıcılık müzesi oluşturmak, bu müzenin vakıf tarafından arşivlenen eski arıcılık malzemeleri ile Türkiyenin en kapsamlı arıcılık müzesi haline getirilmesini sağlamak (veya Adalar Müzesinde bir arıcılık bölümü oluşturmak) - amaçlarımız arasında...

 

Kolay gelsin...

Son değişiklik Salı, 06 Ocak 2015 19:20
Yorum yapmak için oturum açın